Son seçim anketleri, ekonomik sıkıntılarla boğuşan milyonlarca vatandaşın Erdoğan’a verdiği desteği azalttığını gösteriyor ve Erdoğan gelecek yıl yapılacak şeçimlerde koltuğunu koruyamama endişinden dolayı bu günlerde hayli gergin bir durumda.
TÜRKMEN TERZİ
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, NATO müttefikleri Türkiye ve Yunanistan arasında deniz sınırları ve Ege Denizi'nin tartışmalı bölgelerinde ve doğu Akdeniz'de enerji arama hakları konusunda gerginlik artmaya devam ederken, Ege Denizi'nde Yunanistan'a karşı yaklaşmakta olan bir askeri operasyonun ipuçlarını veriyor. Bu anlaşmazlıklar uzun zamandır devam etmekte ama hem Ankara hem de Atina hükümetleri sorunları diplomasiyi işleterek Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve NATO mekanizmaları aracılığıyla çözmeye çalışıyorlardı. Ancak bugün geldiğimiz noktada Erdoğan, Haziran 2023'te yapılması planlanan 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce, Türkiye'deki milliyetçi müttefiklerini memnun etmek için Yunanistan'a karşı askeri bir zafer planları içerisine girmiş durumda.
Son seçim anketleri, ekonomik sıkıntılarla boğuşan milyonlarca vatandaşın Erdoğan’a verdiği desteği azalttığını gösteriyor ve Erdoğan gelecek yıl yapılacak şeçimlerde koltuğunu koruyamama endişinden dolayı bu günlerde hayli gergin bir durumda. Erdoğan, sınırındaki Kürt grupların tehdidini önlemek için Türkiye'nin Suriye'ye doğrudan askeri müdahalesi için Türk milliyetçilerinin ve Kemalistlerin desteğini aldı. Benzer şekilde, tartışmalı Ege Adaları'nı Yunanistan'dan almak için bir askeri operasyon emri verirse, Erdoğan'a desteğin artması muhtemel.
Kıbrıs sorunu, Türkiye’nin, Yunan askeri cuntası tarafından başlatılan ve nihai hedef olarak 1960’da İngiltere’den bağımsızlığını kazanan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Yunanistan tarafından ilhakı hedefleden 1974 Kıbrıs Darbesi’nden 5 gün sonra başarılı bir 'Barış Harekatı' ile adanın kuzeyini ele geçirmesinden bu yana, Yunanistan ve Ankara arasında bir daimi bir çekişme konusu olmuştur. Kıbrıs Türk toplumu 1983 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni (KKTC) kurarak tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti, ancak sadece Türkiye KKTC'yi tanıyor ve Yunanistan Türkiye'yi adada bir işgalci olarak görüyor.
1878'de İngilizlerin Osmanlı Devleti’nden işgaline ve ardından 1914'te ilhakına kadar uzanan ve günümüzde Türkiye ve Yunanistan arasında krize dönen Kıbrıs meselesine benzer şekilde; Türkiye, 1911-1912 Savaşı Osmanlı-İtalya şavaşı döneminde İtalya tarafından işgal edilen Oniki Adalar'ı geri almaya çalışıyor. İkinci Dünya Savaşı'ndaki yenilgisinin ardından İtalya bu adaları Yunanistan'a vermek zorunda kaldı. O zamandan beri Türkiye'nin batı kıyısı boyunca uzanan Midilli, Sakız Adası ve Samos dahil olmak üzere çok sayıda Ege adasının Yunanistan'a ait olmasını bir türlü içine sindiremedi ve 12 Adalar’ın Yunanistan’a verilmesinin Ankara’nın onayına sunulmamasını öne sürerek halen bu adalarda hak iddia ediyor.
Erdoğan, 9 Haziran'da 'EFES 2022' askeri tatbikatını gözlemlediği İzmir'de Yunan hükümetini, Türkiye'nin Ege Denizi haklarının bilincinde olması konusunda uyardı. Doğu Akdeniz'de Türkiye’nin anakarasına 2 kilometreden az mesafede, Yunanistan'a ise 600 kilometreden daha uzak olan Meis adası için Yunanistan’ın 40 bin kilometrekare kıta sahanlığı iddia etmesini sert bir dille eleştirdi.
Erdoğan, Türk ordusunun son yıllarda Suriye'ye yönelik başarılı askeri operasyonlar gerçekleştirdiğine dikkat çekerek Türkiye’nin Ege'deki haklarından vazgeçmeyeceğini ve yetkilerini kullanmaktan çekinmeyeceğini, adaların silahlandırılması durumunda askeri güç kullacağının sinyallerini vererek Yunanistan'a sert mesajlar gönderdi.
Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis onuruna 13 Mart'ta İstanbul'da Vahdettin Köşkü’nde öğle yemeği vermişti. İletişim Başkanlığı, bu görüşmede ikili ve uluslararası ilişkilerin yanı sıra Rusya-Ukrayna Savaşı'nın etkilerinin ele alındığını belirtti. Miçotakis, ziyaretten önce Mart ayında yaptığı kabine toplantısında, “NATO ortakları olarak, bölgemizi herhangi bir ek jeopolitik krizden uzak tutmaya çalışmamız için çağrıda bulunuyoruz” diyerek Türkiye ile ilişkileri yeniden kurma umutlarını dile getirdi. Miçotakis, NATO üyeleri Türkiye ve Yunan ordusunun 2020'de Ege sularındaki enerji kaynakları konusunda tehlikeli karşılaşmalarınından bu yana Ankara ile olan gerilimi yatıştırmayı umuyordu. Ancak Miçotakis ile Erdoğan'ın İstanbul'daki görüşmesi beklendiği kadar verimli geçmemiş ki ve iki haftadan kısa bir süre sonra Erdoğan, Miçotakis'i, ABD ziyareti sırasında Türkiye'ye Amerikan yapımı F-16 savaş uçaklarının satışını engellemeye çalışmakla suçladı. Erdoğan ve Türk yetkililer her zaman Yunan liderlerin Ankara ile Atina arasındaki anlaşmazlıklara AB ve NATO üyeleri gibi üçüncü partileri dahil etmemelerini, bunun yerine anlaşmazlıkları çözmek için doğrudan görüşmeye girmelerini tekrarlıyorlar. Miçotakis'in Biden ile görüşmesinde Kıbrıs konusunu gündeme getirmesi Erdoğan'ı çok kızdırmışa benziyor ki 23 Mayıs'ta Yunanistan Başbakanı için “Artık benim için Miçotakis diye birisi yoktur" sözlerini ifade etti. Çünkü Biden yönetimi, 2019'da Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi satın alan Ankara hükümetine yönelik ambargoların kaldırılmasını ima ediyordu.
Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın Salı günü İstanbul'daki NATO toplantısında Yunan milletvekillerine verdiği tepki, iki ülke arasındaki gerginliğin ciddiyetini teyit ediyor. Yunanistan Milletvekili Spilios Livanos, Akar'ın Yunanistan’dan adalarını silahsızlandırma talebini eleştirdi ve Türkiye'yi Kıbrıs'ta işgalci olarak nitelendirdi. Akar, “Kuzey Kıbrıs için işgal diyorsanız baştan kavga etmek istiyorsunuz demektir... Türkiye Kıbrıs'ın kuzeyinde işgalci değil. 1974'e kadar orada katliamlar, darbeler oldu” sözleri ile tepkilerini dile getirdi.
Erdoğan, bu yıl sonlarına doğru Miçotakis ile yapılması planlanan zirvenin iptal edildiğini ve Yunan liderle "asla bir görüşme yapmayı kabul etmeyeceğini" söyledi.
Türkiye, Ege adalarının egemenliğine ilişkin Birleşmiş Milletler'e bir mektup yazarken Erdoğan'ın Yunan adalarının bazılarına operasyon düzenlemekte şu an kararlı gibi gözüküyor. Miçotakis, Salı günü resmi Yunan televizyonu ERT'ye verdiği demeçte, "Türkiye'nin Birleşmiş Milletler'e gönderdiği son mektuplarda ifade edildiği şekliyle itirazları, Yunanistan'ın adaları üzerindeki egemenliğine ilişkin soruları gündeme getirdiği için kesinlikle saçma” diyerek tepkisini dile getirdi.
Yunanistan, son kırk yılda Türkiye'ye meydan okumak için Avrupa Birliği üyeliğinden yararlandı. Ancak, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesinden bu yana Türkiye'nin NATO'daki stratejik rolü artarken, Erdoğan önemli Avrupa devletlerini ve Washington'u Türkiye'nin yakınında bulunan Yunan adalarını ele geçirmek için Ankara’nın özel bir askeri operasyonu konusunda ikna edebilir. Bu arada Kıbrıs’ta Annan Planı benzeri ada halkının birlikte yaşayacağı anlaşmalara Erdoğan yönetiminin hiç yaklaşmayacağı, hatta AKP’nin Kıbrıs Türk kesimini Türkiye’nin yeni bir şehri olarak ilan etmelerinin an meselesi olduğu artık çok açık.
Libya ile varılan deniz anlaşmasının heyecanını halen yaşayan AKP medyası ve siyasi analistleri, Yunan adalarının nasıl işgal edileceğini haritalarla açıklamaya başladılar. Erdoğan'ın Ege Denizi'nde Yunanistan'a karşı kazandığı zafer de bir seçim zaferine dönüşebilir.