Gazeteci-Yazar Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne, "Türkiye'de kim ortalığı karıştırmaya çalışıyorsa, kim kutuplaşma yapmaya çalışıyorsa, kim kavgayı kanı çağrıştıracak eylemler ve davranış içerisine giriyorsa bilin ki şu anda tasfiye edilen askeriye vesayet düzeninin sürdürülmesi için yapıyorlar; yani Ergenekon için yapıyorlar." dedi. Yozgat'ın Sorgun ilçesinde 'Bozok Sivil İnisiyatif Platformu' tarafından İlyas Arslan Sinema ve Tiyatro Salonu'nda düzenlenen "Millet ki kendinin efendisi, siyaset ki milletin ta kendisi" adlı konferansa konuşmacı olarak katılan Türköne, kürsüye çıktığında salondakiler tarafından üzerine çiçek atıldı. Bolu'daki bir konferansta kendisine yönelik 'yumurtalı eylemin' marjinal ve feminist gruplar tarafından yapıldığını vurgulayan Türköne, "Türkiye çapında her gün bitmek tükenmek bilmeyen bir şekilde karşı karşıya kaldığımız, tezgahların, entrikaların, komploların kumpasların bir uzantısı... Böyle kumpas üreten bir merkez var. Yani oturup saf saf gidip bu protestolardan, yumurtalardan korunmak için 'acaba ne yaparız' çaresizliği içinde değiliz. Ne olup bittiğini anlamaya çalışıyoruz, bakıyoruz ve anlıyoruz." dedi. Türköne, konuşmasını şöyle sürdürdü: "12 Eylül referandumu sürecinde Türkiye'de radikal solda bizim eskiden Komünist dediğimiz takımda bir ayrışma yaşandı. Radikal sol kendi içinde, kendi ideolojisini kendi fikrine sahip bir Marksist, feminist grup ile Ergenekoncuların oyuncağı olan bir grup olarak ikiye ayrıldı. Onlardan birisi silahlı eylem ve propaganda yapan gruplardan oluşan gruptu. Bunlar 12 Eylül referandumunda 'yetmez ama evet' diyen taraftı. Bu grup Balyoz, Kafes planlarının tertip eden Ergenekoncularla aynı zihniyette olan gruptur. Sayıca bunlar çok azlar; fakat aralarındaki tartışmalar ve münakaşalar çok büyük oldu. Bunların amacı ülkede kaos ortamı oluşturmaktı." "ERGENEKON İÇİN YAPIYORLAR" Üniversitelerdeki protestocuların kendilerini 'mazlum' olarak gösterip Türkiye'yi karıştırmaya çalıştıklarını ifade eden Türköne, şöyle konuştu: "Türkiye'de kim ortalığı karıştırmaya çalışıyorsa, kim kutuplaşma yapmaya çalışıyorsa, kim kavgayı kanı çağrıştıracak eylemler ve davranış içerisine giriyorsa bilin ki şu anda tasfiye edilen askeriye vesayet düzeninin sürdürülmesi için yapıyorlar; yani Ergenekon için yapıyorlar. Kim ortalığı sakinleştirmeye huzuru barışı tesis etmeye çalışıyorsa, kim huzurdan yanaysa oda bu aziz milletin menfaatini ve geleceğini düşünüyor. Kavga arayan kutuplaşma ortamı oluşturmaya çalışan ve şiddet uygulayan guruplar ülkemizin menfaatini korumak için ya da bir şeye tepki göstermek için değil, Ergenekon ile yaşanan süreci ve Ergenekon'un tasfiyesini engellemek için çalışıyor." "BENİM KARŞIMA ÇIKANLAR DA BÖYLEYDİ" Türköne, "Benim karşıma çıkanlar da izlediğimiz ve takip ettiğimiz kadar böyleydi. Bundan da adım gibi eminim. Çünkü artık eskisi gibi bunlar karanlık odalarda oturup konuşmuyorlar. Toplantılar yapıyorlar ve düşüncelerini internet sitelerinde yayınlıyorlar. Bizler de takip ediyoruz. En son okuduğum bunlarla ilgili metinlerden biriydi. TKP'nin temsilcisi diyor ki 'direnişimizi yaygınlaştırmamız lazımdı. Herkesi eylem yapmaya çağırarak eylem alanlarını genişletmemiz gerekiyor' diyordu. İşte sırtınızda ağır bir yükle bu ülkeyi bir yere taşımaya çalışıyorsunuz, entrika şeklinde, komplo şeklinde birisi geliyor ayağınızın altına muz kabuğu koyuyor, sırtınızdaki o ağır yükle o kabuğa basacaksınız ve ülkeyle birlikte yuvarlanacaksınız onların beklediği umduğu bu..." Konuşmanın ardından salonda bulunan davetliler tarafından sorulan soruları yanıtlayan Türköne, "Yeni Anayasa nasıl olmalı?" sorusuna, "Yeni Anayasa'nın hiçbir ülkeden kopya edilmeyecek, vatandaşla devlet arasındaki sorunlara çözüm bulan, 'kendimizi ötekinin yerine koyacağımız' bir anayasa olacaktır." diye cevap verdi. Konferansa; Kaymakam Levent Kılınç, Belediye Başkanı Ahmet Şimşek, sivil toplum temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.