TÜSİAD Başkanı: Adil yargılanma konusundaki eksiklikler süratle giderilmeli

TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, adil yargılanma konusundaki eksikliklerin giderilmesi gerektiğini söyledi. Başaran Symes, "Siyasal bünyemizdeki yaraları sarmamız ve toplumsal barışı yeniden tesisi etmek için hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile adil yargılanma konularındaki eksikliğimizi süratle gidermemiz gerekiyor. Süratle diyorum aslında yarın demek istiyorum." dedi.

TÜSİAD 2015 yılının ikinci Yüksek İstişare Konseyi toplantısı Ankara Sheraton Otel'de yapıldı. Başkan Cansen Başaran Symes toplantıda yaptığı konuşmada, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile adil yargılanma konusunda eksikliklerin giderilmesi gerektiğini söyledi. Başaran Symes, "Aslında toplum olarak çok gerildik, çok da yorulduk. Gerilimlerin düşmesini, doğal hayat tempomuza dönmeyi, terörün değil, barışın, kaygıların değil geleceğe güvenin hakim olduğu bir ortamı arzuluyoruz. Sayın başbakanın hükümet programı sunumunda belirttiği üzere kendi sözleri, ülkemizin ve siyasetin normalleşmesi hayati bir meseledir. Bu anlayışla artık ileriye olumlu bakmak ve küresel rekabette kaybettiğimiz ivmeyi geri kazanmak istiyoruz. Küresel krizden bu yana işler bir türlü rayına girmiyor. Kuşkusuz ülkemizdeki ekonomik ve sosyal gelişmeler de küresel koşullardan etkileniyor. Küresel ölçekte siyasi istikrarsızlık, ihtiyaç duyulan ekonomik ve sosyal reformların hayata geçirilmesini zorlaştırıyor. Her kıta kendine özgü sorunlarıyla uğraşıyor. Birkaç hafta sonra 2016 yılına giriyoruz. Bugünün dünyasında en önemli ekonomik dönüşümlerin interneti mobil teknolojiler paylaşım ekonomisi ile şekilleniyor. Sanayide 4.0 dönemine giriyoruz. Toplumlar ve devletler değişiyor. Her yeni kuşak toplumsal yaşama farklı beklentilerle katılıyor" diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN KÜRESEL GÜNDEMDEN KOPMAMASI GEREKİYOR"

Türkiye'nin içerideki kaygılar ne olursa oluşun küresel gündemden kopmaması gerektiğini belirten Symes, şunları kaydetti: "Şartlar ne olursa olsun bu gündemden kopmamak, yalnızca iş dünyamızın değil, siyasi liderlerimizin, düşünce kuruluşlarının, diğer toplum kesimlerinin de sorumluluğundadır. Önümüzde hem siyasi, hem ekonomik sosyal reformlar üzerine yoğunlaşabileceğimiz kesintisiz bir 4 yıl var. Bu kaçırılmaması gereken değerli bir fırsattır. Türkiye bu dönemi reformlara yoğunlaşarak geçirebilirse tüm elverişsiz küresel koşullara rağmen içinde bulunduğu ülke durumundan pozitif ayrışabilir"

"İFADE VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ BİR KIRMIZI ÇİZGİ OLARAK ADDEDİLMELİ"

Özgürlük alanlarının genişletilmesi, ifade ve basın özgürlüğünün bir kırmızı çizgi olarak addedilmesinin reform ihtiyacı gösteren en önemli alanlardan biri olduğunu belirten Symes, şöyle devam etti: "Siyasal bünyemizdeki yaraları sarmamız ve toplumsal barışı yeniden tesis etmek için hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile adil yargılanma konularındaki eksikliğimizi süratle gidermemiz gerekiyor. Süratle diyorum aslında yarın demek istiyorum. Elimizde hayata geçirilmeyi bekleyen bir yargı reformu stratejisi var. Kısacası adalet sistemimizin güçlendirilmesine ihtiyaç var. Diğer yandan temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelerin iç hukuka aktarım yoluyla özgürlük alanlarının genişletilmesi ifade ve basın özgürlüğünün bir kırmızı çizgi olarak addedilmesi reform ihtiyacı gösteren en önemli alanlardır. TÜSİAD olarak eğitim niteliği, sanayide dönüşüm ve KOBİ'lerin verimli büyümesi alanlarında uygulamada iyileşmeye ihtiyaç var. Yeni AB büyümesini çok önemsiyoruz. AB sürecinin güçlenmesiyle reformların hayata geçirilmesi hızlanacak, aynı zamanda da bu reformalar bizi AB üyeliği tam hedefine ulaştıracaktır. Mülteci krizinin çözümüne yönelik AB ile işbirliğini insani açıdan son derece kıymetli bulunuyoruz. Ancak zaten olması gereken vize muafiyetinin yeni fasılların müzakereye açılmasının genel anlamda AB'ye üyelik sürecinin mülteci sorunundan bağımsız olarak ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. İş dünyası olarak artık beklentimiz Türkiye'nin önünde bulunan fırsat ve mücadele alanlarına ilişkin reformların etkili bir şekilde uygulamaya konulmasıdır. Bu yönde atılacak en son adım ise iş dünyasının içinde bulunduğu bir Reform Koordinasyon Kurulu'nun kurulmasıdır. Bu sayede reformların etkili bir şekilde hayata geçirilmesi için çok önemli bir mekanizma tesisi edilmiş olacaktır."
CİHAN
03 Aralık 2015 13:02
DİĞER HABERLER