Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın "Dengelendik." sözlerinin mürekkebi kurumadan patronlar kulübü TÜSİAD kriz uyarısında bulundu. TÜSİAD Başkanı Kaslowski, "İş dünyası için en büyük risk ekonomik yavaşlama. Bir ülke için olabilecek en büyük ve yönetilmesi en zor risk gençlerinin umutsuzluğudur." dedi
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski “ekonomik yavaşlama” diye nitelediği krizin Türkiye'nin yüzleştiği önemli risklerin başında geldiğini söyledi.
İstanbul'da düzenlenen "AON Risk Zirvesi 2019" etkinliğinde konuşan Kaslowski, "Hepimizin bildiği gibi Türkiye ekonomisi geçen yıl başlayan krizde önemli ölçüde daraldı, işsizlik oranı yüzde 14 ile 2009 krizi seviyesine kadar yükseldi, genç işsizliği ise yüzde 25,8'e ulaştı." ifadelerini kullandı.
Kaslowski, "Bir ülke için olabilecek en büyük ve yönetilmesi en zor risk gençlerinin umutsuzluğudur." dedi.
457 milyar doları bulan dış borç yüküne dikkati çeken Kaslowski borçluluk yüzünden işsizlik olmak üzere pek çok olumsuz makroekonomik göstergeyi olumluya döndürebilecek istihdam ve yatırım kapasitelerinin daraldığını söyledi.
"BATIK KREDİLERE ÇÖZÜM BULUN" ÇAĞRISI
Özel sektör borç yükünü ve özellikle bankacılık sektöründeki batık kredilerin etkisini azaltacak adımların atılması gerektiğini belirten TÜSİAD Başkanı, "Burada riskini doğru yöneten firmalarla risklerini yok sayan firmalar arasındaki ahlaki dengeyi gözetmekse en önemli başarı koşullarının başında geliyor." dedi.
Kaslowski, Merkez Bankası'nın (TCMB) tam bağımsızlığı tesis edilmeden enflasyonda kalıcı bir iyileşme olmayacağını vurguladı: "Artan dolarizasyonu engellemek, yatırımları canlandırmak, yabancı yatırımları daha fazla oranda çekebilmek için ekonomide güvene ihtiyaç var."
"Güçlü kurumlar, liyakatin önceliklendirilmesi ve hesap verebilir, şeffaf bir yönetim tarzı ekonomiye güveni tekrar sağlamamızın tek yoludur." diyen Kaslowski, rekabet gücünü artırabilmek için verimliliği artıracak reformlara öncelik verilmese gerekiyor.
"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ OLMADAN İLERLEME OLMAZ"
Kaslowski, "Bunların başında hukuk sistemi, eğitim, işgücü, dijital dönüşüm ve vergi reformları geliyor. Eğitim alanında atılacak adımların ve niteliksel gelişmenin verimliliğe ve ekonomik büyümeye çok büyük katkısı olacaktır." dedi.
Hukukun üstünlüğü ve demokrasi alanında ilerleme kaydeden ülkelerin gelişmiş ülke ligine daha kolay terfi ettiklerine işaret eden TÜSİAD Başkanı Kaslowski, "Yalnızca ekonomide değil, temel hak ve özgürlükler, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, insan hakları gibi konularda da ilerleme kaydetmek zorundayız." tespitinde bulundu.