Balyoz darbe planına ilişkin belgeleri haberleştirdiği için tutuklanan gazeteci Mehmet Baransu'nun Silivri Cezaevi'nde birinci yılı doldu.
Hakkındaki soruşturma adeta cezalandırmaya dönüştü. 2 Mart 2015'te tutuklanan Baransu, hakkında aradan geçen bir yılda iddianame yazılmadı. Tutuklu olduğu dosyanın 2 aydır savcısı bile yok. Bu duruma ilişkin değerlendirmelerde bulunan Baransu'nun avukatı Sercan Sakallı, müvekkilinin ucu açık bir soruşturma ile cezaevinde tutulduğunu belirtti. Bu uygulamanın cezalandırma aracı olarak kullanıldığını kaydetti. Avukat Sakallı, "1 yıldır suç bulamadıkları için iddianameyi yazamıyorlar. Bu kadar beklemeleri bizde suç oluşturulmaya çalışıldığı yönünde şüphe uyandırıyor." dedi.
12 aydır savcı yüzü görmedik
Soruşturmaya bakan Savcı Gökalp Kökçü'nün 2 ay önce görevden alındıktan sonra dosyaya yeni bir savcı da atanmadığını kaydeden avukat Sakallı, "10 ay dosyaya bakan savcı Gökalp Kökçü'ye bilgi almak için defalarca gittim. Bir defa dahi görüşemedim. Bu savcı görevden alındıktan sonra dosya başsavcı vekili İrfan Fidan'a geçti. Bu savcı da hiçbir görüşme talebimizi kabul etmedi. Katipleri ile görüştüğümüzde dosyanın bir savcıya verileceğini söylüyorlar. Aradan 1 yıl geçti. İddianame yok, savcı yok ama müvekkilim tutuklu." şeklinde konuştu. Sakallı, "Onlar da biliyorlar ki iddianame bittiğinde Baransu'yu özel olarak kurdukları mahkemeler bile cezaevinde tutamayacak. Çünkü soyut iddialar dışında dosyada bir delil yok." ifadelerini kullandı.
AYM Baransu'nun başvurusunu görüşse emsal olacak, Dündar ve Gül tutuklanmayacaktı
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Can Dündar ve Erdem Gül kararına da değinen Sakallı şunları söyledi: “Biz 10 ay önce AYM'ye başvurduk. Eylül 2015'te Adalet Bakanlığı bizim dosyamıza ilişkin AYM'ye savunma verdi. Biz de bakanlığın savunmasına karşı beyanlarımızı sunduk. Yani AYM'nin karar vermesine uygun hale gelmişti dosya. Ancak mahkeme bunu bir türlü gündemine almadı. Biz eylülde savunma verdikten 2 ay sonra Dündar ve Gül için ihlal kararı verdi. Eğer Eylül 2015'te bizim dosyamızda karar vermiş olsaydı o karar emsal olacak, Dündar ve Gül de bu tarihten sonra cezaevine atılan diğer gazeteciler de bu emsal karar ile tutuklanmayacaktı. AYM bu çifte standarda son vererek bizim başvurumuzu da gündeme almalıdır.”
ZAMAN