Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül'ün tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edilmelerine tepki yağıyor.
BASIN KONSEYİ: GAZETECİLER TUTUKLANMAMALI
Konseyden yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: "MİT TIR'ları haberi nedeniyle yaklaşık 5,5 ay önce başlatılan soruşturma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın daveti üzerine Adliyeye giden Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün tutuklanma istemini kabul etmek mümkün değildir.
Sadece habercilik yapan gazetecilerin cezalandırılarak tutuklanması, demokratik hukuk devleti anlayışına aykırıdır. Gazetecilerin, gazetecilik faaliyetinden dolayı ağırlaştırılmış müebbet, müebbet, 42 yıl hapis cezası gibi cezalarla yargılanmasını Uluslararası demokratik sistemde kime nasıl anlatacağız? Gazeteciler haberlerinden ötürü, gerekirse tutuklanmadan, soruşturma kapsamında ifade verebilir, tutuksuz yargılanabilir. Bu gerçeği geçtiğimiz yıllardaki örneklerde defalarca söyledik. Ve haklı çıktık. Bundan sonrası için de yine söylemeye devam edeceğiz. Nerede olay varsa, gazeteciler gerçeğin peşine düşüp, yayınlamakla yükümlüdür. Aksini beklemek gazetecilik faaliyetiyle bağdaşmaz. Dünya medyasınca ibretle izlenen bu durumun, biran önce sona erdirilmesini bekliyoruz."
TGC VE TGS'DEN CAN DÜNDAR AÇIKLAMASI
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilmesine tepki gösterdi.
Yapılan açıklamada, "Söz konusu haberin yayınlanması gazetecinin halka karşı görevidir. Halkın haber alma hakkının teminatıdır. Gazetecinin görevi devletin çıkarını korumak değildir. Devletin çıkarını koruyacak merciler bellidir. Herkes kendi görevini yapmaktadır" denildi.
Konuyla ilgili açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Cumhuriyet Gazetesi'nin MİT tırlarıyla ilgili yaptığı haber gerçek bir olayın halka iletilmesidir. Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi'ndeki, “gazeteci basın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüst biçimde kullanır. Bu amaçla her türlü sansür ve otosansürle mücadele etmeli, halkı da bu yönde bilgilendirmelidir. Gazetecinin halka karşı sorumluluğu, başta işverenine ve kamu otoritelerine karşı olmak üzere, öteki tüm sorumluluklardan önce gelir” maddesine uygundur. Gazeteci tüm bilgi kaynaklarına serbestçe ulaşma ve kamu yaşamını belirleyen, halkı ilgilendiren tüm olayları izleme, araştırma hakkına sahiptir.
Tüm bunların ışığında meslektaşlarımız Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmesi başta TC Anayasası, 5187 Sayılı Basın Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Avrupa Birliği İnsan Hakları Sözleşmesi, mevcut Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırıdır.
Söz konusu haberin yayınlanması gazetecinin halka karşı görevidir. Kaldı ki, gazetecinin görevi devletin çıkarını korumak değildir. Devletin çıkarını koruyacak merciler Anayasamız tarafından belirlenmiştir. Gazeteci, devleti yönetenlerin belirlediği ulusal ve uluslararası politika konularında ön yargılara değil, halkın haber alma hakkına dayanır. Onu mesleğin temel ilkeleri ve özgürlükçü demokrasi kaygıları yönlendirir. Herkes kendi görevini yapmalıdır.
64. Hükümet reform hükümeti olarak kamuoyuna sunulmuştur. İktidara basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü üzerindeki engelleri kaldırıp, gazetecileri tutuklanmadan mesleklerini yapabilir hale getirecek reformlara başlamayı öneriyoruz."
Meslektaşlarından Can Dündar'a destek
Zaman Gazatesi Genel Yayın Yönetmeni Abdulhamit Bilici:"Medya özgürlüğü kırmızı çizgi ve 'Basının en özgür olduğu' ülkeyiz! Ama gazetecilerin ömrü adliye ve hapiste geçiyor." ifadelerini kullandı.
Özgür Düşünce yazarı Orhan Kemal Cengiz: "Haber yapan gazeteciler mesleklerini yapıyorlar, onlar soruşturan, kovuşturan ve içeri atan hukukçular peki siz ne yapıyorsunuz?" açıklamasını yaptı.
Gazeteci Arzu Yıldız:"Gazeteciler gündemi değiştirmek için kullanacağınız malzeme değil! Gazetecilik faaliyeti de suç değil!"
Gazeteci-Yazar Nazlı Ilıcak:"Diktatörlük olsa herşey yazılabilir mi diyordu muhteremler. Yazıyorsun da sonra başına gelmeyen kalmıyor.. Can Dündar ile birlikteyiz." ifadelerini kullandı.
Gazeteci Hayko Bağdat:"Onu öyle bırakmam dediği Can Dündar mahkeme kapılarında..." dedi.
Sedat Laçiner:"Gazetecilik yaptığı için tutuklanan, yargılanan, hapsedilen insanlar ülkesi. Burası Irak değil, Suriye değil, benim Türkiyem. Maalesef" şeklinde destek verdi.
Gazeteci Aslı Aydıntaşbaş: "Can Dündar yapayalnız. Adliyedeyiz ve bir kaç milletvekili ve dost dışında kimse yok. Yazık." dedi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Tahir Elçi: "Gazeteci Can Dündar ve Erdem Gül'ün gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklanmaya sevk edilmesi kabul edilemez. Can Dündar/Erdem Gül'ün bir haber nedeniyle tutuklanması Trenin/Türkiye'nin girdiği tünelin en karanlık dibine doğru hız alması gibidir. Can Dündar/Erdem Gül'ün tutuklanmasına şiddetli bir toplumsal refleks gösterilmezse dönüşü olmayan karanlık tünelden geri dönüş zor olacak."
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili ve Gazeteci Barış Yarkadaş: Yarkadaş savcının tutuklama talebiyle mahkemeye sevk ettiği Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın moralinin iyi olduğunu belirtti. Yarkadaş, Twitter hesabından attığı mesajda, "Can Dündar'ın hepinize selamı var... Morali gayet iyi.." açıklamasını yaptı.