İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Araştırmacısı Webb, akademisyen ve gazetecilerin tutuklanmasının topluma karşı gözdağı olduğunu söyledi. Bu durumun, Türkiye'yi kötü noktalara taşıdığına dikkat çekti
Video: Arşiv
Merkezi New York'ta bulunan İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) Türkiye araştırmacısı Emma Sinclair-Webb, gazeteci Erol Önderoğlu, akademisyen Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve yazar Ahmet Nesin'in tutuklanma süreciyle ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
‘İHLALLERİ ARAŞTIRMA' MESAJI
Önderoğlu ve Fincancı'nın Türkiye'de insan hakları savunucusu olduğununa dikkat çeken Webb, asıl hedefin STK ve insan hakları savunucularını susturmak olduğunu söyledi.
Baskının sinyallerini 2 ay önce aldıklarını belirten Webb, şunları anlattı: “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 7 Nisan'da polislere yaptığı sunumun bir iki cümlesi STK'larla ilgiliydi. “Sizin ne işiniz var Güneydoğu'ya gidip raporlar yazıyorsunuz heyet olarak” gibi bir mesaj verdi. O mesaj çok netti: ‘Biz böyle bir şeyi kabul etmiyoruz. İnsan hakları savunucuları ve STK'lar olarak sizin rolünüz ihlalleri ortaya çıkarmak ve araştırma yapmak olmaması gerekir' demek istedi. Daha sonra o bölgelere insan hakları heyetleri gitmekte zorlandı. Amerika'dan gelen bir hekim grubunun Cizre'ye girmesine müsaade edilmedi. Bugün ise 3 isim tutuklandı. Maalesef bu gelişmeler Türkiye'yi sadece kötü bir noktaya taşıyacak. Tüm kısıtlama ve engellemelere rağmen insan hakları savunuculuğu, basın ve ifade özgürlüğü devam etmeli. Bu mücadele sürmeli Çünkü Türkiye'nin halkı bunu hak ediyor.”
3 KİŞİ GÜNAH KEÇİSİ SEÇİLDİ
Tutuklanan isimlerle ilgili iddianamenin çok hızlı hazırlandığına vurgu yapan Webb, “Gerçekten bravo yargıçlara, ilk defa bu kadar hızlı bir iddianame hazırlandığını gördüm. Özgür Gündem dayanışması kampanyasında 3 kişi günah keçisi seçildi. Bu bir gözdağıdır. ‘Siz bir gazeteyle dayanışma gösterirseniz silahlı bir örgütten farklı değilsiniz' gibi bir mesaj veriliyor. Dayanışma kelimesini tamamen ortadan kaldırmak istiyorlar. Meşru talepleri dile getirme yok ediliyor” ifadelerini kullandı.
HÜKÜMETİN HEDEFİ KURUMLAR
Çapa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu'nun değerli bir insan hakları savunucusu da olduğunu ifade eden Webb, tutuklamanın insan hakları savunuculuğuyla ilgili Türkiye'de yeni bir sayfa açtığına dikkat çekti. Webb, şöyle devam etti: “Bu insanlar dünya çapında tanınan ve insanlığa katkı sunan isimler. Bu iki insanı tutuklayıp cezaevine gönderme sonrasında artık insan hakları kurumları bir hedeftir hükümet için.”
ŞEBNEM HOCA CiZRE'DE BODRUMA GiRMiŞTi
Şebnem Korur Fincancı'nın, işkence ve insanlık dışı, aşağılayıcı muamele alanlarında bir el kılavuzu niteliğinde olan İstanbul Protokolü'nün kurucularından biri olduğu bilgisini paylaşan Webb, “Şebnem Hoca, çok önemli araştırmalar yaptı. Cizre'deki bodruma girdi, bir çocuk çenesi kemiği buldu. Şimdi ise maalesef tecritte.” Önderoğlu için de konuşan Webb, “Erol, basın ve ifade özgürlüğü konusunda en saygın en dikkatli ve tecrübeli ve uluslararası hukuk normlarını iyi bilen bir arkadaşımız. BM Genel Sekreteri Ban-Ki Moon kendisi Erol Önderoğlu için ‘Derhal serbest bırakılması lazım' mesajı verdi. Amerika ve AB'nin sesli şekilde bunu dile getirmesi lazım” şeklinde konuştu.