Gümüşhane Barosu avukatlarından Evren Murat Öztekin, son yıllarda alışkanlık halini alan, hukuksuz yaşam biçiminin son örneğinin Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmaları olduğunu söyledi.

Avukat Öztekin, Gazeteci Dündar ve Gül'ün tutuklanmalarının, vatandaşlarını eşit haklara sahip bireyler olarak değil, düşman olarak gören anlayışın son örneği olduğuna dikkat çekerek, "Ülkenin çıkarlarından ziyade kendi kişisel çıkarlarını üstün kılan ve buna karşı çıkan herkesi düşman ilan eden bu yaklaşım, hukuksuz uygulamaları ile artık gerçek bir suç aygıtı haline gelmiştir. Bu anlayış, kendi planlarına tehlike oluşturabileceğini öngördüğü yurttaşları, hiçbir hakka sahip bulunmayan ve bertaraf edilmesi gereken unsurlar olarak görmektedir. Yıllardır eşine savaş hallerinde dahi rastlanamayacak ağırlıktaki hak ihlalleri ile ülkemizde fiili bir savaş hukuku ortamı yaratılmıştır." dedi.

Hukuk düzeni içinde soruşturmaları yürütenlerin sınırsız bir keyfilik içinde olmadığına değinen Avukat Öztekin, şunları söyledi: "Ancak ülkemizde yıllardır tecrübe edilen hukuka aykırı bir kısım soruşturmalarda sınırsız keyfiliğin hüküm sürdüğü görülmekte. Gündelik hayatta yapılan her türlü beşeri, sosyal ve mesleki aktivite yıllardır suç unsuru haline getirilmekte. Basının tüm dünyada haber konusu olan bir eylemi haberleştirmesi casusluk ve devlet sırrını ifşa etme suçlamalarına hedef olmakta. Oysa asıl böylesine önemli bir olayın haber yapılmaması gazetecilik meslek ilkeleri bakımından suçtur. Gazetecilik mesleğine ihanettir."

"Ülkemiz kara bir kıştan geçmekte." diyen Avukat Öztekin, açıklamasını şöyle sürdürdü: "İç politikanın yanı sıra ve ayrılmaz bir parçası olarak dış politikada da içine düştüğümüz sorunlar sarmalı içerisinde halkımızın gelecekten beklentisi kalmamış, refah ve huzur kavramları dağarcığımızdan yitip gitmiştir. Ancak halkı birbirine düşman eden, temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldıranlar bilmeliler ki, onlarda zulüm hissi ve eylemleri devam ettikçe bizde de direnç hissi ve zulme karşı hukuki mücadele devam edecektir. Haksızlıklara karşı çıkmaktan yorulmak mümkün değildir. Çünkü zulmedenler bu hukuka aykırı eylemlerini şahsi çıkarları uğruna yapmakta, zulme direnenler ise ülkemizin ve çocuklarımızın gönenç ve mutluluğu için çabalamaktadırlar. Bu nedenle, hukuksuzluklar sona ermediği müddetçe, bu hukuksuzluklara karşı çıkanlar da tükenmeyecektir. Tarih göstermektedir ki, Anadolu zorbalıklar karşısında yıldırılamaz bir yapıya sahiptir." CİHAN