Bir yıl önce ilan edilen ve yüz binlerce kamu görevlisinin hukuksuz bir şekilde mesleğinden ihraç edilmesine, yüzlerce dernek, vakıf, sendika ve basın yayın kuruluşunun kapatılmasına ve on binlerce insanın helal kazançlarına haksız bir şekilde el konulmasına ortam sağlayan OHAL süreci tüm şiddetiyle devam ediyor. 

Yıllarca devleti, vatanı, milleti için gece- gündüz demeden, fark etmeksizin görev yapmış on binlerce polis, bu zulüm sürecinde çok sevdiği mesleğinden haksız şekilde ihraç edildi, gözaltına alındı, meslektaşlarından işkence ve kötü muameleler gördü. Somut bir gerekçe gösterilmeden tutuklanıp cezaevlerine gönderilen binlerce polis aylardır yargılanmayı bekliyor. Suçsuz yere esir tutuldukları hapishanelerde en temel haklarından dahi mahrum bırakılmaya çalışılan bu tutuklu polislerden birisine yapılan zulüm ise vicdanları sızlattı.

Polis A. yıllarca başarılı bir şekilde emniyet teşkilatında görev yaptı. Son olarak Muğla’da görevliyken bir OHAL KHK’sı ile haksız bir biçimde, gerekçe gösterilmeden ve savunma hakkı dahi verilmeksizin mesleğinden ihraç edildi. Bir süre sonra da hukuksuz bir şekilde gözaltına alınarak tutuklandı. Cezaevinde zor şartlar altında çile doldururken oğlunun bir trafik kazası geçirdiği haberiyle daha da sarsıldı. Güç bela cezaevi yetkililerinden aldığı izinle yoğun bakımda yatmakta olan oğlunu kısa süreliğine de olsa ziyaret etti.

Tekrar cezaevine götürülen polis A.’nın ziyaretinden bir süre sonra oğlu hastanede vefat etti. Oğlunun cenazesine katılıp son görevini yapmak isteyen acılı baba A.’ya cenaze izni verilmediği belirtildi. Ailesi, vefat eden çocuklarını gözyaşlarıyla ebediyete uğurladı. Cezaevinden izin verilmeyen baba A. ise oğlunun taziyesinde bulunamadı.

Acılı ailesi ise aylardır tutuklu olan A. beyin durumuna üzülürken çok sevdikleri oğullarını trafik kazasında vefat etmesiyle iyice sarsıldılar.

Aile, tüm mağdurlar, mazlumlar ve masumlar için Allah’tan yardım dilemekten başka ellerinden bir şey gelmediğini ifade ediyor.