İsmi Necip Hablemitoğlu cinayetine karıştırılmak istenen eski istihbaratçı Enver Altaylı, kızı ve aynı zamanda avukatı olan Dilara Yılmaz aracılığıyla açıklama yaptı. Altaylı, "Savcılığın elinde beni suçlayabilecek somut hiçbir delil yok. Kamuoyunun şunu bilmesini isterim; benim merhum Necip Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili zerre bilgim, olaya zerre miktar katkım yoktur" dedi.
Adı, Necip Hablemitoğlu cinayetine karıştırılmak istenen eski istihbaratçı Enver Altaylı, kızı ve aynı zamanda avukatı olan Dilara Yılmaz aracılığıyla açıklama yaptı.
80 yaşındaki Altaylı, “Merhum Hablemitoğlu ile ilgili zerre miktar bir görüşmem oldu ise, Cenab-ı Rabbül aleminin laneti benim yavrularımın ve bütün aile fertlerimin üstüne olsun. Bana iftira edenleri, beni hiçbir ilgim olmayan bu cinayete bulaştırmak isteyenleri Rabimin El Kahhar, El Müntakim ve El Adl esmalarına İsmi Azamı vesile kılarak havale ediyorum. Benim bu duamı kendisi ve ailesi için edemeyecek hiç kimse benim adımı bu cinayet soruşturmasına bulaştırmasın. Halil Şıvgın ise kendisini temize çıkarmak, Merhum Hablemitoğlu ile Mustafa Özcan’ı görüştürmek çabalarına yönelik muhtemel çabalarını gizlemek için yalan söyledi ve bana iftira etti.” dedi.
5 YILDIR TUTUKLU
Bold'un haberine göre Hizmet Hareketi'ne üyelik iddiasıyla yürütülen soruşturmalar kapsamında 20 Ağustos 2017’de gözaltına alınıp 6 gün sonra tutuklanan Enver Altaylı, Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından örgüt üyesi olduğu iddiasıyla 10 yıl, askeri casusluk maksadıyla devletin gizli belgesini elde ettiği iddiasıyla da 13,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
49 klasörden oluşan dosyası İstinaf Mahkemesi tarafından 11 günde onaylandı. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, yeterli delil ve gerekçe olmadığı için askeri casuslukla ilgili verilen cezanın bozulmasını, üyelikten verilen cezanın onanmasını istedi.
“BU CİNAYETLE ZERRE İLGİM YOKTUR”
Dosyası hala Yargıtay’da olan Enver Altaylı, geçen hafta cuma günü 2002 yılında öldürülen akademisyen Necip Hablemitoğlu cinayeti soruşturması kapsamında ‘azmettirici’ olduğu iddiasıyla savcıya ifade verdi. 80 yaşındaki Altaylı, duruşma sırasında bayıldı.
Altaylı’nın mahkemede “Savcılığın elinde beni suçlayabilecek somut hiçbir delil yok. Elinizde ‘bu suçu işle’, ‘bu adamı öldür’ dediğim herhangi bir delil var mı? Yok.’ diye savunma yapmak istedi, ancak hakim tarafından ‘konuyla ilgili olmayan’ açıklamalar yaptığı gerekçe gösterilerek susturuldu.
Hablemitoğlu davasından da tutuklanmasına karar verilen Altaylı’nın duruşmada yapamadığı savunmasını avukatı Twitter hesabından yayınladı. Açıklamanın tamamı şöyle:
“Kamuoyunun şunu bilmesini isterim; benim merhum Necip Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili zerre bilgim, olaya zerre miktar katkım yoktur. Benim bu cinayetle ilgili olarak zerreyi miktar bilgim varsa, zerrece dahlim varsa, dosyada adı geçen zanlılarla veya adı geçmeyenlerle aramda bu cinayetle ilgili veya Merhum Hablemitoğlu ile ilgili zerre miktar bir görüşmem oldu ise, Cenab-ı Rabbül aleminin laneti benim yavrularımın ve bütün aile fertlerimin üstüne olsun. Bana iftira edenleri, beni hiçbir ilgim olmayan bu cinayete bulaştırmak isteyenleri Rabimin El Kahhar, El Müntakim ve El Adl esmalarına İsmi Azamı vesile kılarak havale ediyorum.
“HALİL ŞIVGIN BANA İFTİRA ATTI”
Benim bu duamı kendisi ve ailesi için edemeyecek hiç kimse benim adımı bu cinayet soruşturmasına bulaştırmasın. Halil Şıvgın ise kendisini temize çıkarmak, Merhum Hablemitoğlu ile Mustafa Özcan’ı görüştürmek çabalarına yönelik muhtemel çabalarını gizlemek için yalan söyledi ve bana iftira etti. Ben Halil’in bu yalanı sebebiyle bu yaşımda çok büyük fiziki ve manevi zorluklara duçar edildim. Eğer doğru söylediğini iddia etmeye devam edecekse; hodri meydan. O da benimle ilgili ifadesinin doğru olduğuna dair benim ettiğimi yemini yapsın. Kendisini Rabbime havale ediyorum.
Şu hususu açıkça ifade etmek isterim. Ben adımın bu cinayet soruşturmasına karıştırıldığından ilk kez haberdar olduğum sırada yurtdışındaydım. Buna rağmen derhal ifade vermek için Savcı Necip İşçimen’den randevu aldım. İfade vermek istememin sebebi Halil Şıvgın’ın benimle ilgili basında yer alan hakikatle çelişen bazı beyanları idi. Frankfurt Kitap Fuarı’na İngilizce baskısı yapılan kitabımla ilgili olarak katılmam gerekiyordu. Fuar sonrasında derhal Türkiye’ye dönüp Sayın İşçimen’e ifade verdim. Bir cinayete bulaşmış bir kimse kendi hür iradesi ile yurt dışından gelip ifade verir mi? En başta dikkate alınması gereken hususlardan biri de budur. 21.08.2022, Enver Altaylı”