Erdoğan'ın seçim kampanyası sırasında "6 sıfırı attık, 1 milyonluk tuvalet 1 liraya düştü” diyerek övündüğü tuvalet fiyatlarının 2 liraya çıktığını Sabah yazarı köşesinden yazdı.
Dolar krizinin ardından fiyatlarda yaşanan fahiş artışlara karşı, hükümet cephesinden esnafı tehdit eden açıklamalar geldi. Hükümetin 'Fırsatçılara göz açtırılmayacak' şeklindeki açıklamalarının ardından, AKP'ye yakın medyada da artan enflasyonun sorumlusunun 'fırsatçı esnaflar' olduğu yönünde haberler pompalanmaya başlandı.
Sabah yazarı Erhan Afyoncu ise önceki günkü yazısında, Osmanlı'da fiyatları devletin belirlediğini ve belirlenen fiyatın üzerinde satış yapanların sokak ortasında falakaya yatırıldığını hatırlattı.
Erdoğan ise geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada "Serbest piyasa kurallarından vazgeçmeyeceğiz" diyerek, piyasalara mesaj vermişti.
"TUVALET BİLE 2 TL OLDU"
Getirilen önerilere bir itiraz da Sabah yazarı Melih Altınok'tan gelirken, Altınok Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim kampanyası döneminde verdiği tuvalet fiyatını örnek göstererek fiyatlara müdahalede aşırı gidilmemesi konusunda uyarıda bulundu.
Altınok, "Kapısına 1 lira bırakılan tuvaletler bile artık 2 TL!" dediği yazısında artan fiyatlara dikkat çekti:
"Ne yapsın insanlar? Zira Dolar'daki artışın fiyatlara etkisi aritmetik değil geometrik.
Kapısına 1 lira bırakılan tuvaletler bile artık 2 TL!
***
Elbette, eski çamlar şimdilerde altın değerinde olan tuvalet kâğıdı oldu. Artı serbest piyasa var. Ve Türkiye 24 Ocak kararlarından beri dünya piyasalarına tam entegre olmuş bir ekonomi.
İşte mevzuu ele alan ikinci yazarımız Mehmet Barlas da bu gerçeklik üzerine, fiyatlara müdahale önerilerinin aşırıya kaçmasını eleştiriyordu:
"Bazılarımız 'Milli Korunma Kanunu' dönemini mi özlüyor?"
Elbette tüketicinin tepkisi ne kadar yüksek olursa olsun, Türkiye'nin 2. Dünya Savaşı sonrasındaki "ekonomik tedbirlere" meyletmesi düşünülemez. Her kafadan bir ses çıksa da kimsenin böyle bir planı da yok.
Çünkü tedavide temel kural, hastalıktan daha fazla acı ve zarar verici olmamasıdır. Arz ve talep dengesinde büyüyen serbest bir pazarda sorunları anlık çözmek için yapılan her müdahale uzun vadede daha büyük zararlara yol açabilir.
Kaldı ki maç devam ederken kural değiştirilme olasılığı varken, kimse oyuna katılmaz."