Tüylerden kurtulmak isterken sağlığınızdan olmayın
-Cildiye Uzmanı Dr. Emine Özge Ayabakan:
-Lazer ışığının enerjisi yanlış ayarlandığı zaman,
ciltte kızarıklık, şişme, leke ve ödem gibi riskli yan
etkiler oluşabilir
(F
İSTANBUL (A.A) - Avrupa Şafak Hastanesi Cildiye Uzmanı Dr. Emine
Özge Ayabakan, lazer epilasyon yapılırken lazer ışığının dozunun iyi ayarlanması
gerektiğini belirterek, Lazer ışığının enerjisi yanlış ayarlandığı zaman,
ciltte kızarıklık, şişme, leke ve ödem gibi riskli yan etkiler oluşabilir dedi.
Ayabakan, yaptığı açıklamada, lazer ışığının normal ışıktan farklı olduğunu
belirterek, Normal ışık her tarafa yayılır, lazer ışığı ise tek bir yönde, bir
demet halinde dağılmadan ilerler. Üretilen her lazer ışığının özel olarak belirli
bir dalga boyu vardır. Aynı zamanda oluşturduğu dalga boyuna uygun bir renkte
olur ve tek renklidir diye konuştu.
Lazerin damar, leke ve akne tedavileri ile cilt gençleştirme, genişlemiş
damarları yok etmede ve ağırlıklı olarak epilasyonda kullanıldığını anlatan
Ayabakan, lazer tedavisine endişeyle yaklaşıldığını dile getirdi.
Lazerin, epilasyon alanında diğer yöntemlere göre etkinliği kanıtlanmış bir
yöntem olduğunu söyleyen Ayabakan, epilasyonun iyi sonuçlanabilmesi için tercih
edilen lazer tipinin önemine işaret etti.
Uzmanlar tarafından da onaylanan bir tedavi yöntemi olan lazerin
uygulanmasında, sakınca olmadığını ifade eden Ayabakan, şu bilgileri verdi:
Her yöntem gibi lazer tedavisinde de riskli bazı durumlar görülebilir.
Lazer ışığının dozunun, epilasyon yapılacak kişinin ten rengine göre çok iyi
ayarlanması gerekiyor. Çünkü lazer epilasyonu her tene uygulanmaz. Çok açık tenli
birine ya da çok koyu tenli birine lazer uygulanması doğru değildir. Lazer
ışığının enerjisi yanlış ayarlandığı zaman, ciltte kızarıklık, şişme, leke ve
ödem gibi riskli yan etkiler oluşabilir.
-Tedaviye uygunluk test edilmeli-
Lazer ışığının tüyleri arttırma riskinin de bulunduğunu söyleyen Ayabakan,
Örneğin; yüz bölgesinde hiçbir işlem yüzde yüz etkili değildir. Çünkü yüzümüz,
vücudumuzun en tüylü bölgesidir. Sarı tüylerden oluştuğu için bizler bunu fark
edemiyoruz. Bu bölgeye, lazer uyguluyoruz. Kalın olan tüyler gidiyor, sonra ince
olan tüyler, ışınla uyarıldığı için daha kalın çıkıyor. Bu nedenle lazer
uygulanmadan önce bazı testler yapılarak, kişinin lazer tedavisine uygunluğu test
edilmektedir. dedi.
Ayabakan, hormon sorunu olan kişilere, lazer yöntemi uygulamaktan
kaçınıldığını kaydederek, bu kişilerde lazer tedavisinin yanında ilaç tedavisi de
uygulandığı zaman herhangi bir problem yaşanmadığını aktardı.
İnce tüylenmesi olan kişilere, lazer tedavisini tercih etmemeleri konusunda
uyarıda bulunan Ayabakan, şöyle devam etti:
Kişi ince tüylü olmasına rağmen, estetik açıdan kendini rahatsız
hissediyorsa, tercih yine kendisine aittir. Çünkü kişiler estetik açıdan kendini
rahatsız hissedince, psikolojik sorunlar yaşayabiliyor. İnce tüye sahip kişilere
uygulanan lazer tedavisinden cevap alınmaz ya da geç cevap alınır. Aynı sonuçlar
diğer yöntemler içinde geçerlidir. Ağda, ip, cımbız gibi yöntemler kullanıldığı
zaman da tüylerde artış olduğu görülmektedir. En güvenilir yöntem yine lazer
tedavisidir.
Yayıncı: Nurettin Coşkun