'Tweetlerde hakaret etmediğimi mahkeme huzurunda da söyledim'

Gazeteci Aytekin Gezici, sosyal medya hesabından attığı tweetlerde, hakaret etmediğini mahkeme huzurunda da dile getirdiğini söyledi.

Gazeteci Aytekin Gezici hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Adalet eski Bakanı Bekir Bozdağ'a Twitter üzerinden hakaret ettiği gerekçesi ile açılan davanın ilk duruşması yapıldı.

Duruşma sonrası Ankara Adliyesi önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Gezici, 'makul şüphe' yasası onaylanmadan Adana'daki evine baskın yapıldığını hatırlattı. Gezici, "Gözaltına almışlardı. Onunla alakalı mahkeme açılmış. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, Sayın Adalet Bakanı, Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç şikayetçi olmuş attığım tweetlerden. Ben tweetlerde hakaret etmediğimi mahkeme huzurunda da söyledim. Daha önce emniyet sorgusunda da söylemiştim. Yargılama başladı. İlk duruşmanın ardından duruşmayı ertelediler." ifadelerini kullandı.

'TAMAMEN TARAFLI BİR YARGILAMA AŞAMASI OLDU'

Gezici'nin avukatı Yusuf Özer de yetki itirazında bulunduklarını kaydetti. "Davanın burada açılması özel bir amaca matuf." diyen Özer, şöyle devam etti: "Özel bir amaçla burada açılmış. Yoksa herkes sosyal medyadan paylaşımda bulunuyor. Eğer bu suç olsa bile suçun işlendiği yerdir yetkili mahkeme. Suç Adana'da işlendiyse Adana mahkemelerinde görülür. Ama mağdurlar Ankara'da diye Ankara'da dava açılması ilk defa bu davada görüldü. Bunun da özel bir amacı var. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Adalet Bakanı diğer bakanlar hep şikayetçi olarak bir psikolojik baskı unsuru oluşturacaklar. Zaten bu davada baştan itibaren tarafsız bir yargılama aşaması olmadı, tamamen taraflı bir yargılama aşaması oldu. Gerek emniyet aşamasında, Sayın Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'a, sen tarafsız bir yargılama yapacaksan önce üslubunu bir düzeltmen gerekir. Aynı şekilde Adana Cumhuriyet Savcısı yetkisizlik kararı verirken 'Sayın Cumhurbaşkanı'mız hakkında hakaret' diyor. Sen savcısın, nasıl böyle bir ifadeyi kullanabiliyorsun? Başbakan hakkında de, Cumhurbaşkanı hakkında de. Buradaki savcı da 'şüphelinin husumetle bu suçu işlediği' diyor. Ne husumeti, kavgası mı var, daha önce aralarında davaları mı var husumet oluşabilmesi için. Buradaki savcılık taraflı bir şekilde. Taraflı olduğu şuradan belli. Mağdurlar burada, davanın burada görülmesi. Sosyal medyadaki bu paylaşımları Ankara'dan da görülmüştür, o halde Ankara mahkemeleri yetkilidir."

'MUHALEFETİ SUSTURMANIN BİR SİLAHI OLARAK KULLANILIYOR'

Müvekkilinin toplumsal muhalefet yaptığını, yapılan yanlışları eleştirdiğini kaydeden Özer, "Belki bu eleştiride biraz acımasız olabilir. Ama bu idarecileri eleştirmenin doğal bir gereğidir. Müvekkilim üzerinden toplumsal baskıyı, toplumsal muhalefeti susturarak, 'bakın Twitter'dan, sosyal medyadan eleştirirseniz Başbakanı, Cumhurbaşkanı, başınıza bu gelir, bulunduğunuz yerde de sizi yargılatmayız, Ankara'ya getirir Ankara'da yargılatırız, sizi gerekirse asarız' mesajı verilmektedir." ifadesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı'na hakaret suçunun kaldırılması gerektiğini savunan Özer, "Bu demokraside gerçekten bir ayıp. Bugünkü uygulanış haliyle muhalefeti susturmanın bir silahı olarak kullanılıyor. Bu silahın artık yok edilmesi lazım." diye konuştu. CİHAN
28 Mayıs 2015 12:59
DİĞER HABERLER