Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Libya'da birkaç tane şehidimiz var" açıklamasının ardından albay Okan Altınay’ın sessiz sedasız, törensiz bir şekilde Türkiye’de defnedildiğini duyuran Yeniçağ yazarları Batuhan Çolak ve Murat Ağırel’in Twitter ve bağlı olduğu mail hesaplarına el konuldu.
Batuhan Çolak “Gmail ve Twitter hesaplarımın yanımda telefon olmadan başka bir bilgisayar ve IP'den açılması teknik olarak mümkün değil. Ama bir şekilde hesaplarımıza girilmiş ve ele geçirilmiştir” dedi.
Çolak, hesaplarının ele geçirilmesine “Türkiye'nin güvenliğini sağlamakla yükümlü olan kurumlarımızın, gazetecilerin sosyal medya hesaplarıyla uğraşmaları kabul edilemez. Yapılan operasyon, kamuoyunun bilgi alma hakkına yapılan büyük bir saldırıdır” şeklinde tepki gösterdi.
Batuhan Çolak, söz konusu mesajların kaldırılması için çok sayıda tehdit ve rica mesajı aldığını söyleyerek, “Şehit albayın istihbarat bünyesinde çalıştığı ifade ediliyor, kurumdaki teamüllere göre bazı şehitlerin törensiz ve sessiz defnedilebileceği ifade ediliyordu. Ancak olayı kamuoyuna ilk açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu. Kendisinin paylaşımından sonra konunun detaylarını aktarmamız bir vatandaşlık göreviydi. Çünkü, şehidimizin silah arkadaşlar 1993 yılı Kara Harp Okulu mezunları yaşananlara çok tepkiliydiler. Paylaşımlarda Libya'da şehit olan personellerimizin memleketlerinde törensiz bir şekilde defnedilmeleri eleştirmiş ve devre arkadaşlarının bu şekilde son yolculuğuna uğurlanmasından rahatsız olmuşlardı” ifadelerini kullandı.
“Gmail ve Twitter hesaplarımın yanımda telefon olmadan başka bir bilgisayar ve IP'den açılması teknik olarak mümkün değil. Ama bir şekilde hesaplarımıza girilmiş ve ele geçirilmiştir” diyen Çolak, yaşananları şöyle anlattı:
“Hesaplara girildikten sonra bugüne kadar google servisleri ile ilgili yaptıkları tüm hareketler arşivlenmiş ve indirilmiştir. Twitter'da Libya şehitleri ile ilgili yapmış oldukları paylaşımlar silinmiştir. Aynı olay yazarımız Murat Ağırel'in de başına geldi. Turkcell ve Vodafone şebekelerinden gelen SMS'ler telefonlarına gelmeden başka merkezlere nasıl gitmiştir? Bu bir kişinin yapabileceği sıradan bir hırsızlık olayı değildir. Türkiye'nin güvenliğini sağlamakla yükümlü olan kurumlarımızın, gazetecilerin sosyal medya hesaplarıyla uğraşmaları kabul edilemez. Yapılan operasyon, kamuoyunun bilgi alma hakkına yapılan büyük bir saldırıdır.
Şehitlerimizin devre arkadaşları ve ailelerinin bile tepki gösterdikleri törensiz definler şehitlerimizin ruhlarına saygısızlık değil midir? Bunları dile getirmek onların aziz hatıralarını yaşatmak ve ailelerini rahatlatabilmek için önemli değil midir? Hangi siyaset şehitlerimizin kanı, hatırası, varlığından üstündür? Hesaplarımıza yapılan bu akıl almaz, demokrasi dışı müdahale Balyoz, Ergenekon sürecinde FETÖ'nün yaptığı yöntemleri andırmaktadır. Yaşananları izah edebilecek kelime, izah edebilecek bir cümle kurmakta zorlanıyorum.”
Yeniçağ yazarı Batuhan Çolak, "Libya'da neler oluyor" sorusunu irdeleyerek yaşananların perde arkasına dair Twitter'da bir flood yapmıştı.Libya'ya çok önemli subayların gönderildiğini söyleyen Çolak, bunlardan birinin de Albay Okan Altınay olduğunu duyurmuştu.
Çolak'ın aktardığına göre Altınay, görev yaptığı gemide Hafter güçleri tarafından hedef alınmış ve bombalı saldırıda hayatını kaybetmişti.Albay Altınay'ın cenazesi Türkiye'ye getirilmiş, sessiz sedasız, törensiz bir şekilde toprağa verilmiti.
Çolak, uzun süredir Altınay'ın ölümünün kamuoyuna açıklanmadığına dikkat çekmiş ve şunları söylemişti:
"Kara Harp Okulu 1993 devresi, arkadaşlarını unutmadı. Gidebilen koştu, gidemeyen çelenk gönderdi. Törensiz defin onları derinden yaraladı. Arkadaşlarının bu şekilde toprağa verilmesini içlerine sindiremediler. Oysa bir kaç gün önce gemimizin vurulduğuna ilişkin gelen haber Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'a sorulmuş 'gemimiz isabet almadı' denilerek yalanlanmıştı. Albayımız da orada şehit düşmüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Libya'da bir kaç şehidimiz var' diyerek gerçeği ilk kez kamuoyuna açıkladı. Bu arada Şehit Albay Okan Altınay, 15 Temmuz sonrasında 'Atatürkçü' diye emekli edilmiş, sonrasında da 'ihtiyaç var' denilerek tekrar orduya alınmıştı. En zor görevlere gönüllü gider, en sorunlu bölgelerde görevini en iyi şekilde yerine getirirdi. Albayımız Türkiye'deyken de sınırda görev yapmıştı. İşte bu kahraman Türk subayı "bir kaç tane şehit" denilerek kamuoyuna açıklanmıyor. Kahraman şehidimiz Albay Okan Altınay'a yapılmayan şehitlik töreni en kısa zamanda en üst düzey katılımla yapılmalıdır. En azından ruhunu rahatlatalım. Hiçbir siyaset, şehitlerimizden öte değildir."
Murat Ağırel de hayatlarını kaybeden askerlerin fotoğraflarını paylaşarak, törensiz bir şekilde defnedilmelerine tepki göstermişti.