Yargıtay eski üyesi Hüsamettin Uğur’a (54), Bylock kullandığına dair tespit yapılmadığı halde 10 yıl 6 ay hapis cezası verildi. 3 yıldır Kırıkkale Keskin Cezaevi’nden hücrede tutulan Uğur’a psikolojik ve fiziksel baskı devam ediyor.
Uğur’un kızı Nalan Dilara Uğur babasının yaşadıklarını Twitter hesabından anlattı. Babasının hücrede kaldığı cezaevinin denetlenmesi yönündeki dilekçelerin dikkate alınmadığını belirten Uğur, “Bu cezaevini bir denetleyen olmadığı gibi babamların denetlensin talepleri de infaz hakimliğine ulaştırılmıyor. Yazdıkları dilekçeler ilgili yerlere ulaştırılmıyor, sümen altı edilip “önemliyse fotokopisini çekseydin” deniliyor.” ifadelerini kullandı.
Babasına ulaştırmaya çalıştığı kitapların ve tezlerin verilmediğini aktaran Uğur şunları söyledi:
“Babama ulaştırmaya çalıştığım kitaplar, avukatının götürdüğü tezler hiç biri babama verilmiyor. Verilmeme sebebi/bir yasaklılık kararı gösterilmiyor, yasak o kitap denilip gidiliyor. Bunu şikayete kalktığı zaman şikayet dilekçesi infaz hakimliğine gönderilmiyor.”
‘Cezaevi denetlenmiyor, herşeye karışıyor’
“9 Ekim 2016’dan beri yüksek yargıçlar Kırıkkale Keskin Cezaevinde ağır şartlar altında hücredeler. Yönetim, istemediği şikayet dilekçesini infaz hakimliklerine ulaştırmıyor. Cezaevi denetlenmiyor ve yönetimin keyfiliği havalandırmaya suyla çıkmalarına kadar karışıyor.”
‘Babam dışarıdakilerin içeridekilerle uğraştığına inanıyor’
“Bunları yazmamı, dilekçesindeki kısımları paylaşmamı babam istedi. Dışarıda hayat öyle işlemiyor baba bunlar pek kimsenin umurunda olmayacak dedim ama saçmalama nasıl umurlarında olmaz dedi. Canım babam dışardakilerin içerdekiler için uğraştığına falan inanıyor.”
‘Babam içeridekileri unutanlara hakkını helal etmiyor’
“İçeri girip sonradan tahliye olanlardan ya da yurtdışına çıkanlardan susan uğraşmayan boş oturan bizi unutan keyfine bakan kim varsa da hakkımı helal etmiyorum” dedi. Bunu da aynen böyle yaz “3 yıldır hücrede kalan bir yüksek yargıcın onlara sitemidir” dedi.”