Salı sabahı ABD Senatosunda Ankara’dan Afganistan’ın başkenti Kabul’e tayini çıkmış Büyükelçi John R. Bass’in ‘onama’ toplantısı yapıldı. Büyükelçi 3 yıldır Ankara’da bulunuyordu. Ankara öncesi ise zamanın Dışişleri Bakanı John Kerry’nin danışmanlığını yapıyordu. Büyükelçi Bass böylece Ankara’daki Büyükelçiliğini tamamen bitirmiş oldu. Onun yerine bundan sonra Ankara’da Amerikan maslahatgüzarı Philip Kosnett ABD’yi temsil edecek. Bir başka deyişle ABD, bu şekilde Türkiye’deki temsil seviyesini pratikte düşürmüş oldu. Büyükelçi Bass’in Ankara’dan ayrılacağı 2 aydan fazla bir zaman önce kesinleşmesine rağmen yerine halen bir ismin ortaya çıkmamış olması, Ankara ile Washington ilişkilerinin zorluklarına da bir işaret olarak görülüyor.
ABD, Ankara temsilini maslahatgüzarı seviyesine indirmiş oldu, ufukta Büyükelçi adayı görünmüyor
Bir zaman önce Beyaz Saray’a ismi aday olarak gönderildiği duyumları alınan Daniel Smith’in halen Senato’ya havale edilmediği görülüyor.
Bunun yanısıra güvenilir bir başka kaynak ise Ağustos ortasında Başkan Trump’ın bir Amerikan-Türk’e Ankara’da Büyükelçi olması için yaklaştığı ama bu adaylığın da gerçekleşmedikten sonra Beyaz Saray’ın şimdi yeniden kariyer diplomat senaryosuna geri döndüğü öğrenildi.
Her halukarda Ankara’ya şu an dahi bir Büyükelçi adayı gösterildiğinde bunun Senato’ya gelmesi öncesi hazırlığı, Senato toplantıları ve onama toplantılarından geçip, geçemeyeceği veya nasıl bir süreç olacağı noktasında birçok soru işareti bulunuyor. Konunun uzmanlarına göre en az 6 aylık bir süre kadar daha Ankara’da ABD’yi bir maslahatgüzar temsil edecek.
Washington Hattı'nın haberine göre maslahatgüzar Kosnett, ABD Savunma Bakanı James Mattis’in 2 hafta önceki hakkında hiçbir açıklama yapmadığı, soru da almadığı Ankara ziyaretinde de bakana eşlik etmişti. Yani Kosnett zaten son bir ayı aşkın bir süredir maslahatgüzarlık görevini almış durumda.
Kosnett, Türkiye’ye 15 Temmuz darbe girişiminden çok kısa bir süre önce ayağını basmıştı.Ondan önce Foggy Bottom’da Güney Avrupa İşlerinden Sorumlu Direktörü olarak Türkiye, Kıbrıs ve Yunanistan masalarına bakmıştı. Kosnett’den sonraki normalde 3 numara ama Büyükelçi olmadığı için Ankara’da şimdi iki numara olarak adlandırılacak yetkili ise Denise Marsh ‘siyasi işlerden sorumlu konsolos’ olarak görev yapıyor. Marsh bundan yaklaşık 10 yıl kadar önce Türkiye masasına bakan yetkili olarak hatırlanıyor. Marsh’dan önce Ankara’daki siyasi konsolos ise Justin Friedman idi. Friedman geçtiğimiz ay Washington’a geri döndü.
Verilen Mesaj?
Peki 2 ayı aşkın bir süredir Ankara’daki Büyükelçisinin tayini başka bir ülkeye (Afganistan) çıkmasına rağmen neden Washington Ankara’ya bir isim bulumadı? Bu sorunun altında durumun, ABD yönetiminin Türk hükümetinden duyduğu mutsuzluğun olduğu yorumları da var.
Her halükarda yeni bir büyükelçinin Ankara’ya varmasına kadar, ABD, Türkiye’deki temsiliyetini sınıf düşürmüş ve maslahatgüzarı seviyesine indirmiş olacak. Görünebilir bir uzaklıkta da bu düşük seviyeli temsiliyet devam edecek.
Büyükelçi Kılıç’ın Washington profili
Diğer taraftan Türkiye’nin Washington’daki Büyükelçisi Serdar Kılıç ise, rezidansının önündeki ‘Sheridian Meydan Muhabaresinde’ bulunmuştu. Kılıç, ABD-Türkiye diplomatik tarihinde muhtemelen ilk ve tek olduğu şekliyle ABD Dışişleri Bakanlığına çağrılarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın korumalarının protestoculara saldırması nedeniyle nota yemişti.
2014’de Washington’a ulaşan Kılıç, Erdoğan hükümetinin Batı ve Washington ile ilişkilerinin en gergin dönemlerinde görevini yapmayı sürdüyor. Önceki Büyükelçinin aksine daha izole, gözlerden uzak profil izliyor. Başka ülke Büyükelçileri Washington’da kendi ülkelerinin vizyonlarını her fırsatta düşünce kuruluşlarına katılarak anlatırken Türk Büyükelçisinin kamuya açık bir toplantıda konuştuğunu görmek imkansız. Bunun en büyük nedenlerinden biri hiç şüphesiz Erdoğan hükümetinin politikalarına gelecek tepkilere karşı Büyükelçinin işinin zor olacağı.
En azından görüntüde, Washington, birkaç aydan beri Ankara’dan ayrılacağı ilan edilmiş Büyükelçisinin yerine yeni bir isim aday göstermemekle dolaylı bir sinyal veriyor.
Üstüne, eninde sonunda bir isim aday gösterildiğinde Senato onama toplantılarında yapılacak Türkiye ve Erdoğan tartışmaları hiç şüphesiz AKP hükümetinin Washington’daki görünümüne daha büyük zedelenmeler bırakacak. Bass Türkiye’ye aday gösterildiği 2014 yaz mevsiminde dahi senatörlerin hücumuna uğramıştı. O zamandan bu yana işler çok daha kötüleşti Ankara’da. Bu kez yapılacak onama görüşmelerini hayal etmek dahi güç.