Eski bakan, özellikle yeni seçilen ABD Başkanı Donald Trump’ın Kiev’i olumsuz şartlarla barış imzalamaya zorlamasının, ülke içindeki istikrarı ciddi şekilde tehdit edeceğini belirtti: “İç huzursuzluk, ülkenin çöküşüne yol açma riski taşıyor. Bu da Ukrayna’yı başarısız bir devlet olarak gösterecek ve Putin’e istediği zaferi sunacaktır.”

The Economist’e bir makale yazan Kuleba, bu senaryonun Rusya’nın zaferini garantileyebileceğini savundu.

Kuleba, Zelensky’nin “olumsuz şartlarda” bir barış anlaşmasını kabul etmesinin ülke içinde kitlesel huzursuzluk yaratabileceği ve Ukrayna’nın çöküşüne yol açabileceği uyarısında bulundu.

Trump’ın, seçim kampanyası sırasında Ukrayna’ya yapılan mali yardımları eleştirdiğini ve Kiev ile Moskova arasındaki çatışmayı “24 saat içinde” sona erdirme sözü verdiğini hatırlatan Kuleba, Washington’un desteğinin azalması durumunda Avrupa Birliği’nin yardımları artırmayı değerlendirdiğini belirtti.

Kasım ayında The Wall Street Journal, Trump danışmanlarının önerdiği bir barış planını gündeme getirmişti. Plan, cephe hattının dondurulmasını ve yaklaşık 1.300 kilometre uzunluğunda bir askerden arındırılmış bölgenin oluşturulmasını içeriyor. Ancak bu bölgenin korunmasının ABD veya BM barış güçleri tarafından yapılması düşünülmüyor. Aynı zamanda, Ukrayna’nın NATO’ya katılma hedeflerinden vazgeçmesi şartı öne sürülüyor.

Kuleba, bu tür bir barış anlaşmasının Ukrayna’nın bağımsızlığına zarar vereceğini ve iç huzursuzluğu tetikleyeceğini vurguladı.

Makalesinde, hem Zelensky hem de Putin’in Trump’ı bir fırsat olarak gördüğünü belirten Kuleba, bu durumun gerilimi artırabileceğini ifade etti:

“Önümüzdeki aylarda gerilimin azalmasını bekleyenler, tam tersini gördüklerinde şok olabilirler. Şu anda hem Zelensky hem de Putin, Trump’ı dengeyi kendi lehlerine çevirme şansı olarak görüyor.”