"Turuncu devrim"in üçüncü yılında üçüncü kez sandığa giden Ukraynalıları, mevcut partiler artık çok heyecanlandırmıyor.
"Turuncu devrimde" Bağımsızlık Meydan'ını dolduran yüz binler eski Sovyetlerin diktatör devlet geleneğine baş kaldırmış ve demokratik bir Ukrayna için bir duruş sergileyerek çoğunluğun tercihini iktidara getirmişti.
Ancak geçen zaman içerisinde siyasilerin icraat yapmak yerine birbirlerini yolsuzlukla suçlaması, siyasi krizlerin bir türlü aşılamaması ve istikrarlı bir hükümetin kurulmaması meydanların turuncu rengine gölge düşürdü
Araştırma sonuçlarına göre sandıktan, Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko, Başbakan Viktor Yanukoviç ve eski Başbakan Yuliya Timoşenko liderliğini yaptığı partiler çıkacak. Bu durumda hükümet yine koalisyon kurularak oluşturulacak. Ukrayna'da siyasi krizler ve çekişmelerin aşılması bir noktada Ukraynalıların Rusya ve AB arasında tercihlerini yapması ve ortak bir yol haritasını çizmelerine bağlı. Ukraynalıların yaklaşık yüzde 65'i ülkenin NATO üyeliğine karşı çıkarken, yüzde 50'si ise Ukrayna'yı AB içerisinde görmek istiyor. Yüzde elli ayrılık oranı zaman zaman beraberinde ülkenin bölünme riskini de gündeme getiriyor. Rusya karşıtlarının büyük çoğunluğu, ülkenin Avrupa yakasında yer alırken, AB karşıtlarıysa Rusya'ya yakın bölgelerde yaşıyor. Ülkenin tarihten gelen Doğulu - Batılı ayrımı da Ukrayna'da ayrımcılığı tetikliyor. Ülkede politik güçler Ukrayna'nın NATO'ya 2011 yılında üye olacağı konusunda hem fikir.
Ukrayna basınında çıkan haberlerin neredeyse yarısını seçim haberi oluşturmasına rağmen sokaklarda seçim atmosferi 2006 Mart seçimlerine oranla daha az hissediliyor.
Siyasi partiler daha şimdiden birbirilerini seçim sonuçlarına hile karıştırmakla suçlamaya başladı. Başbakan Yanukoviç'in "seçimlerden çekiliriz", "ülke parçalanmasın diye seçimlere kabul ettim", "Yuşçenko ile aramızda karşılaşmayalım anlaşması var" gibi çarpıcı açıklamaları ve Cumhurbaşkanı Yuşçenko'nun vatandaşlara: "Bizim Ukrayna'yı destekleyin" demesi seçim atmosferinin yönünü değiştirdi. Bunun üzerine Yüksek Seçim Komisyonu, liderlere "ajitasyon yapmayın" şeklinde tepki verdi ama yükseklerdeki siyasi tansiyonu düşürmedi.
Erken seçimlerin mimarı olan Timoşenko ise oy oranlarını arttıracağından emin. Yulia Timoşenko özellikle bu seçimlerde yoğun olarak çalıştığı ülkenin doğusundan alacağı oyların oranının artmasını bekleniyor.
AB ülkedeki gelişmeleri yakından takip ediyor. Seçime iki hafta kala Kiev'de gerçekleşen 11'inci "Ukrayna-AB" zirvesinde birliğin kapıları sizlere açtık mesajı verildi. AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve AB Temsilcisi Portekiz Başbakanı Jose Socrates gibi liderler Ukrayna'ya seçim öncesi moral mesajlarını verdiler. Avrupalı liderler zirvede Ukrayna'ya vize rejimin kolaylaştırılması dâhil birçok alanda vaat verdi.
Seçimlere çok sayıda ülkeden 3 binin üzerinde gözlemci katılacak özellikle AB parlamentosundan Hanne Severinsen başkanlığında üst düzey 27 gözlemcinin bulunduğu heyet ve Rusya YSK Başkanı Vladimir Çurov başkanlığında Rus gözlemci heyeti dikkat çekiyor. Yabancı basının yakından takip etmesi beklenen seçimlerde 33 bin 900 seçim bölgesinde oy verme işlemi gerçekleşecek. Seçim 70 bin polis güvenliği sağlayacak.
Yapılan sosyal araştırmalarda, Ukraynalıların yaklaşık yüzde 42'si 30 Eylül pazar günü yapılacak seçimlerin ülkede bir şeyi değiştirmeyeceğini, yüzde 28'i seçimlerin ülkeye istikrar getireceğini, 12'i durumun daha da kötüleştireceğini söylerken yüzde 8'iyse bu soruları cevapsız bıraktı. Anket sonuçlarının ortaya çıkardığı sonuçta ülkede seçim sonrası da ciddi bir değişiklik beklenmezken, Cumhurbaşkanı Yuşçenko ısrarla önümüzdeki seçimlerin parlamento ve Ukrayna'ya istikrar getireceğine vurgu yapıyor.
Gelir dağılımdaki uçurumun her geçen gün açılması, dolar milyarderlerinin milletvekili olması, meclisin çoğunluğunun işadamlarından oluşması Ukrayna'da sağlıklı bir demokrasinin hayata geçmesinin önündeki önemli engeller olarak görülüyor.
Ülkedeki Kırım Tatarlarının oylarının rengi ise bu seçimlerde de değişmeyerek "turuncu" olacak. Tatarların oylarının toplu şekilde turunculara gitmesinin temel sebebiyse Yuşçenko'nun Kırım Tatarlarının mecliste temsil edilmesini sağlamasına dayanıyor. Kırım Tatarlarının lideri Mustafa Cemiloğlu bu seçimlerde de Bizim Ukrayna'dan milletvekili adayı Geçen seçimlerde 81 milletvekili çıkaran Bizim Ukrayna listesinde 27. sıradaki Cemiloğlu'nun meclise girmesine kesin gözüyle bakılırken, 102. sıradaki yine Tatar Milletvekili Rıfat Çubarov'un seçilebileceği kaydediliyor.
Tek partili rejimin sona ermesinin akabinde ülkede demokrasiye olan hasretin neticesinde 141 siyasi parti kuruldu. Seçimlere sadece 20 parti ve blok girecek. Küçük partiler seçim öncesinde barajı aşabilmek için koalisyonlar oluşturarak ortak listelerden seçimlere giriyor.
26 Mart 2006 seçimlerinde barajı geçen 5 politik gücün aldığı oy oranı ve meclisteki milletvekili dağılımı şu şekilde olmuştu. Bölgeler Partisi yüzde 32,14'lük oy oranıyla 186 milletvekili, Yuliya Timoşenko Bloku yüzde 22,29'luk oyla 129 milletvekili, Bizim Ukrayna yüzde 13,95 oy oranıyla 81 vekil, Ukrayna Sosyalist Partisi 5,69 oy oranıyla 33 vekil ve Ukrayna Komünist Partisi 3,66 oyla 21 vekil çıkartmıştı.
Rusya ve AB'nin kendilerine yakın siyasilere desteğinin devam ettiği Ukrayna'da, seçmenler 2004 seçimlerinin aksine dış baskılardan daha arınmış durumda. Seçimlere katılımın yüzde 68 civarında hatta daha da düşük olması tahmin ediliyor. Ukraynalı seçmenler seçimlere hile karıştırılacağını düşüncesi ve ülkelerinin gelecek kaygısıyla kararsız bir şekilde sandık başına gidecek.
CİHAN