Ülkemiz son günlerde çok vahim ve üzücü olaylara muhatap olmaktadır. Gezi Eylemleri sırasında başına gaz kapsülü isabet etmesi sonucu yoğun bakımda tutulan Berkin Elvan yaşamını yitirmiştir. Bu olayın ardından yurt genelinde protestolar düzenlenmiş; Tunceli’de yaşanan olaylar sırasında Ahmet Küçüktağ isimli polis memuru geçirdiği kalp krizi sonucu şehit olmuştur. Bu olayı İstanbul’da Burak Can Karamanoğlu isimli bir gencin öldürülmesi takip etmiştir. Bu olaylarla ilgili hiçbir karanlık noktanın bırakılmaması ve olayların her yönüyle aydınlatılması, gerilimin düşmesi için önemli bir adım olacaktır. Bu vesileyle vefat edenlere Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyoruz.

Yaşanan bu olayların siyasi vebali iktidarın boynundadır. Milletimizi etnik ve mezhepsel temelde ayrıştıran iktidar; şimdi de kendisinden olmayan herkesi düşman olarak gören bir anlayışı hâkim kılmıştır. AKP Hükümetinin toplumu kutuplaştıran ve sürekli gerilim doğuran tavır ve davranışlardan uzak durması gerekmektedir. Kaosun daha fazla büyümemesi için tüm vatandaşlarımızın sabırlı ve soğukkanlı hareket etmesi gerekmektedir. Milletimizi dibi görünmeyen kör kuyulara atmak hiç kimsenin hakkı ve haddi değildir. Sabır ve itidal çağrısı yapması gereken siyasi iktidarın “yangına körükle giden” üslubunun olayları büyüteceği ve hiçbir soruna çare olmayacağı ortadadır.

Öte yandan kargaşayı fırsat bilen bölücü çevreler, üniversitelerimizde kendi propagandalarını yapmakta ve milliyetçi öğrencilere yönelik saldırılarda bulunmaktadır. Geçtiğimiz hafta Adıyaman ve Malatya’da üniversiteleri karıştıran bölücülerin son icraatı da Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde yaşanan hadiseler olmuştur. Bu olaylarda bazı ülküdaşlarımız yaralanmıştır. Milliyetçi öğrencilerin eğitim hakkını engelleyen bölücülere karşı hiçbir ciddi yaptırım uygulanmamaktadır. Bunun sonucunda bölücü örgütün üniversiteleri “üs” haline getirme çalışmaları her geçen gün yoğunluk kazanmaktadır. Bu konuda Ülkü Ocakları defalarca açıklama yapmış ve ilgilileri gereken önlemleri almaya çağırmıştır. Ancak bu konuda bugüne kadar hiçbir somut adımın atılmaması, hükümetin bu yaşananlara göz yumduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır.

Ülkücüler yaşanan bu olayları büyük bir dikkatle takip etmektedir. Hiçbir şekilde bu olayların ve oyunların içerisinde olmayacağımızı, kargaşa umanlara fırsat vermeyeceğimizi belirtmek isteriz. Toplumu çatışmaya ve belirsizliğe sevk eden her türlü davranışın karşısında olduğumuz iyi bilinmelidir. Temennimiz bu olayların daha fazla büyümeden sona ermesi ve ülkemizi bu hale getirenlere en etkili cevabın sandıkta verilmesinden yanadır.