Uludağ Üniversitesi (UÜ) yeni rektörünü Haziran ayında seçecek.
Bünyesinde 3 enstitü, 11 fakülte, 2 yüksekokul, 15 meslek yüksekokulu, 1 konservatuar, rektörlüğe bağlı 5 bölüm ve 17 araştırma merkezi barındıran üniversitenin rektörlük seçimleri için birçok isim şimdiden adaylığını açıkladı. Halen 44 bin 48 öğrencisi bulunan UÜ'de 751 öğretim üyesi, bin 458 diğer akademik personeli, bin776 idari personeli, 2 bin 555 işçi ile toplam, 6 bin 540 çalışan bulunuyor.
Tıp, Veteriner, Ziraat, Fen-Edebiyat, İlahiyat, Hukuk, Güzel Sanatlar, Eğitim, Mimarlık-Mühendislik, İktisadi ve İdari bilimler fakültelerini bünyesinde barındıran UÜ, 8 yıldır rektörlük görevini yürüten Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran'ın Haziran ayında görevinin sona ermesiyle birlikte yeni rektörünü seçecek. Şimdiden birçok isim kulis çalışmalarını yürütüyor. En çok merak edilen kou ise, yeni rektörün eskiden olduğu gibi yine tıp fakültesinden çıkıp çıkmayacağı. Üniversite camiasında sevilen, taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanan bir ismin rektörlüğü kazanacağına kesin gözle bakılıyor.
Görev süresini Haziran ayında dolduracak olan Rektör Yurtkuran, üniversite çalışmaları hakkında bilgi verdi. "Üniversitelerin en önemli görevlerinden birinin de 'araştırma yapmak-bilgi üretmek' olduğu bilinen bir gerçektir. Üretilen bilginin geçerliliği ve kalitesi ise ancak, uluslararası bilim dünyasında en önemli belirleyici olan SCI, SSCI ve A&HCI tarafından taranan dergilerde yayınlanan makalelerle sağlanabilir. Bu alanda ulaştığımız nokta, üniversitemizde sosyal alanda verilen eğitimin ağırlığına ve bu nedenle uluslararası literatürde bu alanda yayın yapma zorluklarına rağmen birçok üniversiteye göre çok iyi düzeydedir. Adı geçen indekslerde, 2000 yılında Uludağ Üniversitesi adresli 102 makale yayınlanmışken, 2006 yılı itibariyle bu sayı 454'e yükselmiştir. Altı yıllık artışın toplamda yüzde 450 olması, reform anlayışımızın üniversiteyi getirdiği noktanın özeti sayılabilir. Yola çıkarken önümüze koyduğumuz 'öğretim üyesi başına yılda en az bir yayın' hedefini, fen ve sağlık alanında aştığımızı, ancak sosyal alanlar da hesaba katıldığında bu hedefe ulaşmaya az bir yolumuzun kaldığını vurgulamak isterim. Üniversite hastanesi olarak Güney Marmara Bölgesine verdiği sağlık hizmetinde Tıp Fakültesi Hastanesi, ulaştığı bu noktada hedefini daha da büyütüp, 20 yıldır başarıyla yapılmakta olan böbrek nakli ameliyatlarına, karaciğeri de eklemiş, ilik ve kalp nakli için de gerekli eğitim ve altyapı hazırlıklarına başlamıştır." dedi.
UÜ'nin araştırma fonlarından halen yürütülen proje sayısı 106 olduğunu belirten Yurtkuran, bu projelere 7 milyon 677 bin YTL kaynak ayrıldığını söyledi. Öncelikle bütçenin artırılması gerektiğini vurgulayan Rektör Yurtkuran; "Yani öğrenci başına düşen devlet payının en az 2 bin dolara çıkarılması gerekir. Üniversitenin araştırma yapabilmesi için en temel gereksinimlerden biri olan laboratuvarların sayısının artırılması için ek ödenekler konması şart. Bir de üniversitelere mali özerkliğin verilmesi pek çok sıkıntıyı giderecektir. Mali özerkliğin verilmesi demek, özellikle personel istihdamında yaşanan sıkıntıyı önemli oranda azaltacaktır. Üniversitemiz bünyesinde kurulan Teknoloji Geliştirme Bölgesi (ULUTEK) AŞ., 35 milyon YTL'lik sermayesi ile özellikle otomotiv, tekstil, tıp ve bilişim alanlarında firmalara Ar-Ge imkanı sağlamaktadır. Bu konuda ülkemizin en büyük otomotiv şirketlerinden biri olan TOFAŞ'ın Ar-Ge şirketinin de aralarında bulunduğu şimdilik 50 firmaya hizmet verebilmek amacıyla yatırımlar sürmekte olup, artan talep karşısında yeni yatırımların planlamaları yapılmaktadır. Burada sadece otomobil tasarım firması Platform A.Ş.'nin çalışan sayısı 100'ü aşmıştır. Yer alan firmalar, bir an önce teşviklerden yararlanmak için ofislerini ve laboratuarlarını kurmaktadır. Ülkemiz sanayisinin uluslararası rekabette Ar-Ge konusunda yaşadığı sıkıntıları göğüslemede Uludağ Üniversitesi'nin de her türlü imkânını seferber edip elini taşın altına koyarak başlattığı Teknoloji Gelişim Bölgesi'nin önemi, küresel rekabet acımasızlaştıkça daha da iyi anlaşılacaktır. Hükümetimizin de üniversite-sanayi işbirliğinin bu kritik işbirliğini bozacak bir adım atmaması, 'sanayiye teşvik' adı altında belli çevreleri tatmin edecek yeni politikalar üretmemesi, ülkemizin yararına olacaktır." diye konuştu.
CİHAN