Ulusal Çocuk Forumu töreni TBMM'de yapıldı

Türkiye'nin 81 ilden Çocuk Hakları Komitesi temsilcisi ile Suriyeli 40 çocuğun katılımıyla düzenlenen 16. Ulusal Çocuk Forumu kapanış töreni TBMM konferans salonunda gerçekleştirildi.

Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında her yıl Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve UNICEF Türkiye Temsilciliği işbirliğiyle düzenlenen etkinliğe; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşen Gürcan ile UNICEF Türkiye İyi Niyet Elçisi oyuncu Tuba Büyüküstün de katıldı. Törende çocuk temsilcileri aldıkları kararları açıklayıp, icra makamında olanların bu kararları hayata geçirmelerini istedi.

Çocuk Hakları Komitesi Diyarbakır Temsilcisi, "Çocuk Hakları Komiteleri olarak, çocuklar olarak bu ülkede artık Ceylan'ların, Mert'lerin ve Berkin'lerin ölmeyeceğini biliyoruz ve inanıyoruz." dedi. Bakan Gürcan'a, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşar Vekili Ebubekir Şahin'e, UNICEF Türkiye Temsilcisi Duamelle ile Tuba Büyüküstün'e ayrı ayrı çiçek veren çocuklar, birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.

UNICEF Türkiye Temsilcisi Philippe Duamelle, Türkiye'nin Suriyelilere ev sahipliği yaptığını söyledi. "Suriyeliler korkunç şiddet olaylarına maruz kaldılar. Burada Suriye'den de Irak'tan da gelen çocuk temsilciler var. Bu, Türkiye'nin komşu ülkelerde sorun yaşayan kişilere nasıl kucak açtığını, Türkiye'nin evsahipliği ve misafirperverliğini gösteriyor." diyen Duamelle, Ankara'da garı yakınlarında gerçekleşen saldırı, Suriye'de her gün gerçekleşen şiddet olayları ve Paris'teki saldırıları hatırlattı.

"Bütün dünyada korkunç şiddet olaylarını duyuyoruz. Eğer bu çılgınlığa son vermek zamanı gelmişse, çocukların da tavsiyelerinin dikkate alınması lazım, nasıl hep beraber birlikte yaşayabilirize bakmak lazım." diyen Duamelle, UNICEF'in adaletsizliğe karşı küresel kampanya başlattığını vurguladı. Duamelle, "Dünyadaki adaletsizliğin ele alınması ve konuşulması gerekiyor. Bu kampanya çerçevesinde herkes, eşitsizliğin ve adaletsizliğin kendileri için ne anlama geldiğini anlatmaya davet edilecek. Türkiye'nin çok cömert bir şekilde Suriyeli aileler ve çocuklara yaptığı misafirperverlik devam edecektir." diye konuştu.

UNICEF Türkiye İyi Niyet Elçisi Tuba Büyüküstün ise UNICEF olarak dünya çapında 'haksızlıkla mücadele et' kampanyası başlattıklarını ifade etti. Büyüküstün, şöyle konuştu: "Türkiye ve diğer ülkelerde yaşayan Suriyeli çocukların yaşadıkları zorluğu, kalplerdeki kırgınlığı ve endişeyi gözlerinde görmek, anne ve insan olarak beni derinden etkiledi. Bu çocuklar, yaşadıkları şiddeti hayatları boyunca unutmayacak. Bu küçük bedenleri, bu kadar acıya dayanmak zorunda bırakmak haksızlık değil mi? Çocuklar, haklarından mahrum bırakılma haksızlığına uğruyorlar. Bu nedenle 'haksızlıkla mücadele et' kampanyası çok önemli. Çünkü bu kampanya çocukların uğradığı haksızlığın ne olduğunu gösterecek. Bu konuda duyarlılık oluşmasını istiyoruz. Suriyeli çocuklara yapılan yardımlar artarak sürdürülmelidir. Bu çocukları ve aileleri desteklemek, haksızlıkla mücadele etmek, başta çocuklarımız olmak üzere hepimize daha iyi bir dünya sağlayacak. Bence haksızlık, onların çocukluklarının çalınmasıdır. Bu adaletsizliği bütün dünya bir araya gelerek değiştirebiliriz."

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşen Gürcan, yaptıkları tüm çalışmalarda çocukların görüş ve önerilerini almaya büyük önem verdiklerini söyledi. Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde yer alan hakların, tüm çocuklar için geçerli olduğunu, bütün çocukların eşit ve devredilemez haklara sahip olduğunu anlatan Gürcan, bu hakların Türk çocuklarıyla, ülkede misafir olarak bulunan çocuklar için de geçerli olduğunu vurguladı.

Dünyanın terörle mücadele ettiği şu günlerde, illerden gelen çocukların, Suriyeli mülteci çocuklarla birlikte ortak bir bildiriye imza atmalarının son derece anlamlı olduğunu dile getiren Gürcan, "Bu yıl bu çalışmalara Suriyeli çocukların katılması da çocuk forumunu daha da önemli kıldı. Onlar da bizim çocuklarımız gibidir. Ülkesini vatanını terk etmiş insanlara el uzatmak bizim inancımızın ve aile kültürümüzün gereğidir. Ne yazık ki tarih boyunca insan hakları ihlallerinin en büyük mağdurları çocuklar, özellikle de kız çocukları olmuştur. Mülteci demek; çocuk demek, anne demek, parçalanmış aile demek. Tüm dünyanın bu konuya dikkatini çekmek için ülke olarak elimizden geleni yapıyoruz. 2 milyondan fazla Suriyeli kardeşimizi misafir ediyoruz. Bu nüfusun yarıdan fazlası çocuklardan oluşmaktadır. Evinden, ülkesinden ayrılmak, aile bireylerinden ayrılmak, başka bir ülkeye göç etmek zorunda kalmak büyük bir travmadır ve bunun en büyük zararı çocuğa dokunmaktadır. Deniz yolu Akdeniz'den Avrupa'ya geçmeye çalışan ve bir kısmı bu yolculukta hayatını kaybeden Suriyelilerin dramı her geçen gün daha da ağırlaşmaktadır. Bütün dünyanın hafızasına yer eden Aylan bebeğin fotoğrafı hepimizin yüreğini titretti. Bir bakan, anne olarak dileğim; Aylan bebeğin ortaya çıkardığı bu etkinin diğer mülteci çocuklara hayır ve güzellik olarak geri dönmesidir." şeklinde konuştu.

Çocuk haklarının etkin bir şekilde uygulanması ve koordinasyonun sağlanması için bakanlık koordinatörlüğünde 2013–2017 yıllarını kapsayan Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi hazırlandığını açıklayan Gürcan, Suriyeli çocukların da çok daha iyi şartlarda yaşamalarını, eğitim almalarını sağlamak üzere çalışmalar yaptıklarını belirtti. Gürcan, "Dünyadaki çocukları savaş ve terör korkusundan ne kadar uzak tutabilirsek, insanlık adına o kadar daha iyiye ve güzele doğru yol alabiliriz." diyerek sözlerini tamamladı. CİHAN
20 Kasım 2015 16:09
DİĞER HABERLER