TRT yönetim kuruluna yapılan atamaların ardından yapılan eleştirilere bir yenisi daha eklendi. Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) IPI Türkiye Program Koordinatörü Renan Akyavaş tarafından yapılan açıklamada TRT'nin devletin propaganda kanalı olmaya itildiği yorumunda bulundu.
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından TRT yönetim kuruluna yapılan atamaların, kurumu mutlak bir devlet propagandası kanalı olmaya ittiği yönünde uyarıda bulundu.
14 Temmuz'da cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle TRT yönetim kurulu üye sayısı yediden dokuza çıkarılmıştı. TRT'nin yeni yönetim kuruluna Ahmet Albayrak ve Mehmet Zahid Sobacı dışında Atakan Yılmaz, Hilal Kaplan Öğüt, Meryem İlayda Atlas Çetin, Mücahid Eker, Oğuz Göksu, Oğuzhan Bilgin ve Veysel Kurt atanmıştı.
Yeni kurulda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in de bulunduğuna dikkat çeken IPI, Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan'ın hükümet yanlısı olduğunu ve köşesinde yanıltıcı bilgi veya dezenformasyon yaydığını belirtti.
"Devlet propagandası yapan bir mecra haline geldi"
IPI Türkiye Program Koordinatörü Renan Akyavaş yapılan atamalarla ilgili şunları söyledi:
"TRT, kaliteli, çeşitli ve objektif haberleriyle bir zamanlar Türkiye'nin en saygın medya kuruluşuydu. Maalesef hükümet tarafından adım adım kararnameler veya tüzük değişiklikleriyle yönetimi devralındı ??ve bu da onu asli görevi devlet propagandası yapmak olan bir mecra haline getirdi.
"TRT'nin özerk yapısının yeniden tesis edilmesi için 2018 tarihli TRT yönetiminin atanmasına ilişkin kararnamenin iptal edilmesini talep ediyoruz. TRT'nin özerk ve tarafsız yayıncılık politikasını yeniden kazanması için bağımsız seçilmiş yönetim kurulu üyelerine sahip olması kesinlikle şarttır."
2 Temmuz 2018'de, iki yıllık OHAL'in sona ermesinden hemen önce, cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yönetim kurulu üyelerinin cumhurbaşkanı tarafından atanmasını sağlayan yasa kabul edilmişti.