Samanyoluhaber.com yazarlarından Abdullah Aymaz, 'Ulaslarası Eğitim ve Diyalog Konferansı' başlıklı yazısında diyalogla açılan güzel kapılardan birini anlattı.
Arkadaşımız Barış Bey Amerika’dan bildiriyor:
2024 Mayıs ayında Roma, İtalya’da yapılan Focolare (Vatikanlığa bağlı diyalog kurumu) programında, Arjantin’deki diyalogcu arkadaşımız İsa Alptekin Bey, İmam Dr. Talip Şerif Beyefendiyi, Kasım ayında yapılacak uluslararası diyalog ve hizmet konferansına davet etti. İmam Dr. Talip Beyefendi programa durumuna göre gelebilirler dedi. Kendisine davet gönderildi. Amerika'dan bir iş insanı kendisinin masraflarına sponsor oldu.
İmam Dr. Talip Şerif, kendisi ile beraber 5 kişiyi daha (Washington, DC’deki Muhammed camisinden) getirebilir miyim, diye sordu. “Hazır Hizmet konferansı olmuşken, yakın arkadaşlarım da Hizmeti yerinde görsünler ve Hizmet gönüllüleri ile tanışsınlar” dedi. Misafirlerimiz de kendi biletlerini aldılar.
Artık gitme günü gelmişti. Hep beraber havaalanında buluşacaktık. Ben İmam Dr. Talip Şerif Beyefendiyi evinden aldım. Havaalanında grupla buluştuk. Ben de bir kişi hariç, diğer dört kişiyi bilmiyordum. Hemen tanıştık. Hepsi birbirinden eğitimli ve kıymetli insanlardı. Şakir Abimiz, DC’deki ilk Müslüman polisti. 20 yıl rahmetli İmam W. Deen Muhammed’in (R.A.) özel korumalığını yapmıştı. Diğer birisi Fıtrah Abla, M. Ali Clay rahmetlinin ekibinde çalışmış. Diğerleri de kıymetli dostlardı.
Uçağımız sabah erken saatte Bounes Aires havaalanına indi. Her zamanki gibi güler yüzlü ihlaslı fedakar arkadaşlar bizi karşıladılar. Hemen kahvaltı için oradaki mütevazi diyalog merkezimize geçtik. Bizi orada üniversite okuyan gencecik kardeşlerimiz karşıladı. Oraya hem hizmet etmek hem de üniversite okumak için gelmişlerdi.
Grubumuzdaki tek bayan olan Fıtrah Ablamızı kız kardeşlerimiz hemen karşıladılar, etrafını sardılar. Diğer katılımcı misafirlerimizi de erkek talebeler karşıladılar, onların aralarına oturdular. Maşallah hepsi hem Türkçe hem İspanyolca hem de İngilizce biliyorlardı. Bizimkiler bu samimi ve ihlaslı karşılamadan şok olmuşlardı. Sorular soruldu, kimi yerde siz kimi yerde İmam Dr. Talip Şerif cevaplıyordu. Heyet tam anlamıyla şok yaşıyordu. Oradan otele geçtik. Otele vardığımızda odalar hazır değildi. Yoldan gelmiş olmalarına rağmen kahvaltının samimiyetiyle onlara bu gecikmeden hiç problem çıkarmadılar. O gün şehir turu yapıldı. Akşam yemeğinde gençler geldiler. Yine muhabbetler koyulaştı. Arkadaşlarımızla her bir araya gelmelerinde bir şeyler daha öğreniyorlardı.
7-8 Kasım’da sunumlar yapıldı. Muhtelif ülkelerden kıymetli akademisyenler, aktivistler çok güzel sunumlar yaptılar. Ekibimizdeki herkes Hizmet’imizin muhtelif yönlerini farklı renk ve farklı din mensuplarından duydular. Hepsi notlar aldılar, hayretlerini ifade ediyorlardı.
Grup olarak oradaki Müslüman gruplarını ve mescidlerini ziyaret etmek istemişti grubumuz. Bir mescid ziyaret için arkadaşlara olumlu cevap vermişlerdi. Bounes Aires’in en eski camisi, Türkiye’nin etkisi ile olumsuz cevap vermişti. Biz de ikindi namazına oraya gidelim dedik, nasıl olsa Amerika’dan gelen insanlardı. İki araba peşpeşe çıktık. Arabalar birbirini kaybetti. Olağan dışı trafik vardı. 15 dakikalık gecikme oldu. Biz camiye vardıktan sonra kapıyı açtık birisi bize kapıyı açar açmaz hoş geldiniz diye seslendi. Yanımıza geldi. Amerika’dan olduğumuzu öğrenince çok sevindi. 100 yıl önce Suriye’den gelmiş bir aileye mensup Yusuf Bey bizi içeri davet etti.
Yusuf Bey diğer araba gelince oradakileri de selamladı hep beraber camiye girdik. İkindi namazı kılındı. Yusuf Bey Amerika’dan gelen dostlarımızla sohbete başladı. Amcası M. Ali Clay’ı tanıdığını onu misafir ettiğini anlattı. Bizim gruptakiler de M. Ali Clay’ın kendi cemaatlerinden olduğunu ve resimlerini gösterince ortam hemen değişti. Yusuf Bey camiyi gezdirdi, hikayesini anlattı. Bizim dostlar da hikayelerini anlattılar. Meğerse Yusuf Bey caminin gönüllülerindenmiş. Allah arkadaşlarımıza dostlarımız vesilesi ile o cami ile diyalogcu vesile etti. Telefon ve kart alışverişi yapıldı, camiden ayrıldık. (Normalde Yusuf Bey genelde ikindi namazına o camiye gelmezmiş. O gün işi erken bitmiş. Bizim de araba trafiğe takılınca, Allah bizi tam kapısının önünde o içeri girmeden bizi bekliyormuşçasına karşılaştırdı.)
Akşam yemeğinde daha önce Amerika’da bulunmuş, bu süreçte Arjantin’e gitmiş bir İlahiyatçı hocamızın evinde bulunduk. Hocamız ilmi ve güzel Kur’an okuması ile ekibimize hizmetimizin din derinliğini de göstermiş oldu.
Hele en son gün yola çıkacağımız sabah gençler tekrar bizi kahvaltıya davet ettiler. Biz de kahvaltıya gittik. Sohbet sohbeti açtı çocuklar hikayelerini anlattı.
Kiminin ailesi hapiste, kiminin başka ülkede. Ama gençlerimizin samimiyeti ihlası grubumuzdaki herkesi bitirdi. Hepsi “Bu nasıl bir iş ki bu kadar problemlere rağmen bu çocuklar hizmet ediyorlar?” dediler. İmam Dr. Talip Şerif de onları görerek hizmeti tekrar anlattı. Gençlerimize moral verdi. Hemen oracıkta karar verdiler. İnşallah bir grup olarak Aralık ayında New Jersey’e ve kampa gezi yapıp yapılan hizmetleri muhataplarından dinleyecekler