Ümit Özdağ'ın tutukluluğuna yapılan itiraz reddedildi

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın tutukluluğuna yapılan itiraz reddedildi.
Ümit Özdağ'ın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, üst derece mahkemeye "tutukluluğa itiraz" başvurusu yaptıklarını, ancak mahkemenin "itirazın reddine, tutukluluğun devamına" karar verdiği belirtildi.

Ümit Özdağ, "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamasıyla gözaltına alındıktan sonra 21 Ocak'ta tutuklanmıştı.

Zafer Partisi Özdağ'ın Silivri Cezaevi'ne götürüldüğünü duyurdu.

Tutuklama haberinin ardından Özdağ'ın el yazısıyla gönderdiği mesajını avukatı ve Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sevdagül Tunçer kameralar önünde okudu.

Özdağ mesajında, "Atatürk'ün askeriyim. Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'i sonuna kadar koruyacağım. Mücadeleye hapishane de devam edeceğim. Tek endişem Kaşif Kozinoğlu gibi bir suikaste uğramaktır. Türk milletinden ricam Zafer Partisi'ne sahip çıkmasıdır" dedi.

Öte yandan Zafer Partisi'nin Genel Başkan Vekili, Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Mehmet Ali Şehirlioğlu oldu.

Özdağ'a hangi suçlamalar yöneltildi?

Parti Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, Özdağ'ın "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasından serbest bırakıldığını, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamasından ise tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildiğini açıklamıştı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, tutuklama kararını kabul etmediklerini söyledi. Sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan İmamoğlu, "Herkes bunun yargıya siyasetin müdahalesi olduğunu biliyor. Bu uygulamaların altında imzası olan akıl elbet millet iradesine yenilecek ve o koltuklardan gidecek" dedi.

Özdağ 20 Ocak Pazartesi akşamı Ankara'da yemek yediği sırada gözaltına alınmıştı. Zafer Partisi lideri daha sonra ifade vermek üzere İstanbul'a götürüldü.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Özdağ'a, 19 Ocak'ta düzenlenen Zafer Partisi Antalya İl Başkanları İstişare Toplantısındaki sözleri nedeniyle resen soruşturma başlatmıştı.

Özdağ'ın avukatı ve Zafer Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Paşa Büyükkayaer, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir avukatının Özdağ hakkında suç duyurusunda bulunduğu ve bu iki dosyanın birleştirildiğini söyledi.

Büyükkayaer, "Savcılık soruşturmayı genişleterek Özdağ'ın Suriye politikasına ilişkin bazı paylaşımlarını da dosyaya dahil ederek 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçlamasıyla ikinci bir suçlama eklemiş" diye konuştu.

Hükümetten şimdiye kadar Özdağ'ın tutuklanması ile ilgili üst düzey bir açıklama gelmedi.

Özdağ ne demişti?

Özdağ, Antalya'da Erdoğan ile ilgili şu ifadeleri kullanmıştı:

"Hiçbir Haçlı Seferi Türk milletini Deist, Ateist, Hristiyan yapamamıştır. Erdoğan döneminde Türk milletinin geniş kesimleri Allah'la aldatanlardan dolayı dinlerinden soğumaya başladılar ve Erdoğan döneminde deist, ateist oranı yüzde 16'yı aştı.

"Erdoğan, Türk milletinin devletini tarikat ve cemaatler arasında dağıtarak, şirk koşanları devlete ortak ederek, Türk milletinin inancına zarar vermektedir, milyonlarca sığınmacı ve kaçağı Anadolu'ya sokarak, Türk milletinin kültürünü tahrip etmektedir. Yaşanan şey aslında bir AKP faşizmidir."

Özdağ, soruşturma haberinden sonra yaptığı sosyal medya paylaşımında "Bu konuşmayı 1000 defa daha yapmaya hazırım" demişti.

Dervişoğlu: Bu davanın savcısı Erdoğan'dır

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ayrı ayrı Özdağ'a destek için Çağlayan Adliyesi'ne gitti.

Dervişoğlu, soruşturmaya konu olan konuşmanın Antalya'da yapılmış olmasına ve Özdağ'ın Ankara'da ikamet etmesine rağmen hukuki sürecin İstanbul'da yürütülmesine işaret ederek, "Bu bize sıkıyönetim dönemlerini hatırlatıyor. Acaba İstanbul'a özel bir sıkıyönetim karakolu mu kuruldu ya da sıkıyönetim savcılığı mı oluşturuldu?" diye sordu ve ekledi:

"Herkes iyi bilsin ki; milliyetçiler, Atatürkçüler, demokratlar, vatanseverler artık yarışmayacak. Herkes şahit olsun ki birleşeceklerdir."

Özdağ, "Bu davanın savcısı Erdoğan'dır" dedi.
04 Şubat 2025 10:53
DİĞER HABERLER