Ünlü anket şirketinden AKP'yle ilgili ses getirecek oy yorumu

Ünlü anket şirketinden AKP'yle ilgili ses getirecek oy yorumu
KONDA’nın genel müdürü Bekir Ağırdır, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sürekli dile getirdiği "400 vekil" talebine ilişkin olarak, "AKP’nin hiçbir matematik şart altında 400 milletvekiline ulaşamayacağını" söyledi.

AKP karşıtlarının oy oranının ilk kez AKP yandaşlarının oy oranını geçtiğini yazan kamuoyu araştırma şirketi KONDA’nın genel müdürü Bekir Ağırdır, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Başkanlık" için meydanlarda sürekli dile getirdiği "400 vekil" talebine ilişkin olarak, "AKP’nin hiçbir matematik şart altında 400 milletvekiline ulaşamayacağını" söyledi.

Ağırdır, BirGün’den Ömer Şahin Keyif’e verdiği söyleşide AKP’nin çıkarabileceği milletvekili sayısını irdeledi. Hiçbir matematik şartı altında AKP’nin Anayasa’yı değiştirecek milletvekili sayısı olan 400’e ulaşamayacağını söyleyen Ağırdır, “Böyle bir ihtimal yok. Bu iddia olsa olsa, hem HDP’nin hem MHP’nin barajın altında kalması ve AKP’nin geri kalan milletvekillerini toplayıp gelmesi hayalinden besleniyor olabilir” dedi.

HDP’nin barajı geçmesiyle AKP’nin tek başına iktidar olmasını da tehdit ettiğini açıklayan Ağırdır, “AKP yüzde 42,5’a düşerse, 275 veya 277’yle iktidar pamuk ipliğine bağlı hale gelebilir. İkincisi, AKP’den seçmen çözülmesi olursa bunun daha çok MHP’ye doğru olacağı kanaatim var. CHP’den çözülmenin de HDP’ye doğru olacağı…” diye konuştu.
'HDP tek başına yetmez'

Bu seçimin sürprizinin MHP ve HDP’den gelebileceğini belirten Bekir Ağırdır, “Kendilerinden bugün beklenmeyen oy oranına, yani biri 17-18’e, diğeri 13-14’e ulaşabilir” ifadelerini kullandı. Ancak Ağırdır, MHP yüzde 13-14’te devam ederse, HDP’nin tek başına yüzde 11 olmasının, AKP’nin iktidarını engellemeye yetmeyeceğini de ekledi.

İşte Ağırdır'ın röportajının ilgili bölümü;

AKP 400 vekile ulaşabilir mi?

Hiçbir matematik şart altında böyle bir ihtimal yok. Bu iddia olsa olsa, hem HDP’nin hem MHP’nin barajın altında kalması, ve Ak Parti’nin geri kalan milletvekillerini toplayıp gelmesi hayalinden besleniyor olabilir.

HDP’nin barajı aşması AKP’nin 276’yı bulamaması anlamına mı gelir?


Tek başına bu yetmez. Ak Parti yüzde 42,5’a düşerse, 275 veya 277’yle iktidar pamuk ipliğine bağlı hale gelebilir. İkincisi, AK Parti’den seçmen çözülmesi olursa bunun daha çok MHP’ye doğru olacağı kanaatim var. CHP’den çözülmenin de HDP’ye doğru olacağı... Yani bu seçimin sürprizi, bugünün üçüncü ve dördüncü sırasındaki partilerin alacağı oy da olabilir. Hem MHP hem HDP, kendilerinden bugün beklenmeyen oy oranına, yani biri 17-18’e diğeri 13-14’e ulaşabilir.

HDP, barajı geçerek alacağı miletvekillerinin tümünü Ak Parti’den almıyor, şu anda da 37 milletvekili çıkarıp gelmişti zaten... Artıracağı 15’i nereden alıyor, diye bakmamız lazım, onun da hepsini Ak Parti’den almıyor, ama barajı geçemezse kaybettiklerinin çok büyük bir kısmı Ak Parti’ye yazılmış olacak. HDP’nin 7’den 10’a; MHP’nin de 17’ye çıkması, Ak Parti’nin iktidar şansını ciddi zora sokar. Ama MHP 13 – 14’te devam ederse, HDP’nin tek başına yüzde 11 olması, AK Parti’nin iktidarını engellemeye yetmez.

Erdoğan’ın ‘Ne Kürt sorunu ya’ çıkışı, oyların MHP’ye kayması tehlikesine karşı bir hamle mi?

Aynen öyle. Bu sadece bu seçimlere dönük bir strateji de değil. Üç seçimlik bu periyodda ürettikleri stratejiden biri şoven ya da milliyetçi oylara yönelmek. Çünkü sosyolojik olarak Ak Parti tabanıyla MHP tabanı birbirine daha yakın. Siyaseten de aşağı yukarı öyle. Dolayısıyla ilk çözülmede Ak Parti’nin oyları MHP’ye gider; nitekim 17 Aralık’tan dolayı kaybettikleri oy da MHP’ye kaymıştı. İkincisi, Ak Parti’nin kendi oy potansiyelini artırmak için de MHP tabanına yüklenmesi gerekir. İki üç sene önce “Biz olsaydık Apo’yu asardık” gibi söylemler de aynı çerçeveden görülebilir, televizyonlarda yayınlanan bayraklı reklamlar da öyle şimdiki söylem de öyle...

Bir andan çözüm sürecini yürüttüğünü iddia ediyor AKP... Hedef seçmen bu çıkışlara neden itibar etsin?

Bir yandan açılımı sürdürmeye çabalıyor, hayat da ona sürdürmeyi dayatıyor... Ama orada şöyle bir ince nüans koyuyorlar, Kürt meselesi değil de terör meselesi olarak tanımlayarak o alanın içinde hareket etmeye çalışıyorlar. O yüzden bir yandan yavaş gidiyor ve yine o yüzden aslında toplumda çok büyük bir destek veya heyecan üretemiyor. Kürt meselesini terör meselesine sıkıştırmak, siyaseten demiyorum ama problemin kendisi açısından son derece yanlış...

‘Seçmen bir lafla, bir olayla, o partiden bu partiye gitmez’ demiştiniz...

Kolay kolay gitmez... O yüzden uzun süredir devam ettiriyor bu stratejiyi. Kaldı ki Ak Parti yönetiminde de taban kümesinde de ciddi bir şoven damar var...

CHP’nin sağcı adayara yönelimi, seçmende erozyona yol açıyor mu?


Evet. Ama şu andaki erozyon tek başına bir partiye ait değil, toplumda ciddi bir huzursuzluk var. Daha büyük seçmen tabanı olduğu için bu Ak Parti’de daha çok gözle görülüyor. 11 ayda iki seçim yaptık, insanların siyasi tercihleri net, oylarını kullandılar, üç ay sonra yeni seçim var ve tereddütlü insan kümesinin bu kadar büyük olması normal değil.

18 Mart 2015 11:13
DİĞER HABERLER