Yaşar, AKP hükümetinin tarı myerine lüks AVM ve konuta yaptığı yatırımın tarımı nasıl etkilediğini rakamlarla açıkaldı. Ünlü ekonomist konuyu 'Hükümet ekmeğe de yenildi' başlıklı makalesiyle kaleme aldı.

"Dün Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik 250 gramlık ekmeğin maliyetinin 48 kuruş olduğunu açıkladı. “Bütün kârları koyduğunuzda satış fiyatı 61 kuruş oluyor” dedi. Ama Bakan’ı dinleyen yok. Ekmek 1 lira 25 kuruş ile 1 lira 50 kuruştan satılıyor. Hattâ AKP’li belediyeler bile dinlemiyor Bakan’ı. Onlar da 300 gram ekmeği 75 kuruştan satıyorlar. İşte ekmekte gelinen bu aşamaya yenilgi demek herhâlde yanlış olmaz.

 

Peki, niye böyle oldu, niçin Tarım Bakanı’nın hesabına rağmen ekmek fiyatları gerçek satış fiyatının iki katı oluyor?

Oluyor, çünkü hükümet tarıma gereken önemi vermedi. AKP hükümetleri; ekonominin kaynaklarını lüks AVM, lüks konut, lüks otomobile yatırdı. Tabii kaynaklar lüks tüketime gidince GAP ve Konya Ovası Sulaması projeleri bitirilemedi. Dolayısıyla tarım ve gıda üretimi yeterince artırılamadı. Hâlbuki sadece GAP bu ülkenin toplam tarım üretimini üç kat artıracak bir proje olarak biliniyor.

Gelelim şimdi tarım üretim rakamlarına…

Hemen rakam verelim; 2002 yılında Türkiye nüfusu 67 milyondu. Aynı yıl buğday üretimi 19,5 milyon ton oldu. Hâlbuki 2014 yılında buğday üretimi 19 milyon tonda kaldı. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin rakamları dün kendi internet sitesinde 2015 buğday üretimini 8 milyon ton gösteriyordu herhâlde bir hata var. Kısaca nüfus 2015’te 78,7 milyon oldu ama buğday üretimi hâlâ 1988’deki 20,5 milyon tonun gerisinde kaldı. Yine buğday üretimi 2014’te 2002 yılının üretim düzeyine ulaşamadı.

Anlayacağınız ülke nüfusu arttı. Bu artan nüfusun üstüne bir de iç savaş nedeniyle ölümden kaçan 2,5 milyon Suriyeli mülteci eklendi. Yine 2015’te 41,5 milyon turist bu ülkeye gelip tatil yaptı. Bütün bu insanları besleyecek yeterli gıda yok. İşte bu nedenle ekmek, et ve diğer gıda fiyatları hızla artıyor.

 

Şimdi gelelim dünya gıda fiyatlarına…

Dünyada petrolün varil fiyatı 115 dolardan 30 doların altına geriledi. İşte bu fiyat gerilemesi tarım ürün maliyetlerini azalttı. Ulaştırma maliyetlerini düşürdü. Böylece 2015’te dünyada gıda fiyatları yüzde 19 oranında geriledi. Ama aynı yıl Türkiye’de işlenmemiş gıda fiyatları yüzde 13,8 oranında arttı. İşte Bakan Çelik’in bu çelişkiyi görüp ekonomi yönetimine bunun nedenini sorması gerekiyor.

Niye dünyada azalan petrol fiyatları iç fiyatlara yansıtılamıyor?

Bu soruya AKP hükümetleri iki yıldır cevap veremiyor. Çünkü düşen petrol fiyatları iç fiyatlara yansıtılsa bu defa bütçe açığı hızla yükselecek.

Niye?

Şöyle; vergi gelirlerinin üçte biri petrol üzerinden alınıyor. Fiyat düşürülse vergi geliri azalacak. Anlayacağınız dolaylı vergi tek çare olursa bu durumdan kurtulmak zor.

 

Şimdi gelelim AKP’nin içine düştüğü ekonomik çıkmaza…

Ekonominin kaynaklarını lüks inşaata aktaran AKP, AVM yaptı. Zenginlere lüks konut inşa etti, lüks otomobil ithal etti. İşte bu döneme Başbakan Davutoğlu “yeni dönem” diyor. Anlayacağınız “yeni dönemde zengine lüks konut, lüks AVM, lüks otomobil var fakire ekmek yok."