Şeref Oğuz, Dünya gazetesindeki yazısında Türk Lirasının  dolar karşısında bu yılın başından beri yüzde 30'un üzerinde değer kaybettiğini söyleyerek, "Geçmiş veriler TL’nin dolar karşısındaki değer kaybının enflasyon kadar olduğunu gösteriyor. Kaldı ki dolar, gördüğü zirveyi unutmaz" diyerek şunları yazdı:

"Enflasyon için TCMB 2022 yılı temmuz ayı Piyasa Katılımcıları Anketi yüzde 70’e işaret ediyor. Buna göre hala yüzde 40 oranında bir değer kaybı gündeme gelebilir. Dolar kuru 17,59 TL seviyesinde. Yüzde 40’lık bir değerlenme kuru 24 TL seviyesine taşır. Piyasa katılımcıları anketinde dolar kuru için beklenti; 19 TL seviyesinde bulunuyor."

İşte, Dünya gazetesi yazarı Şeref Oğuz'un dikkat çeken o yazısı:

" Lira yeniden erimeye başladı

TL’nin değer kaybı yılbaşından bu yana %30’u aştı. 2021’de dolar karşısında TL’nin değer kaybı %80 seviyesindeydi. Peki, TL değer kaybetmeye devam eder mi? Geçmiş veriler TL’nin dolar karşısındaki değer kaybının enflasyon kadar olduğunu gösteriyor. Kaldı ki dolar, gördüğü zirveyi unutmaz.

Enflasyon için TCMB 2022 yılı temmuz ayı Piyasa Katılımcıları Anketi %70’e işaret ediyor. Buna göre hala %40 oranında bir değer kaybı gündeme gelebilir. Dolar kuru 17,59 TL seviyesinde. Yüzde 40’lık bir değerlenme kuru 24 TL seviyesine taşır. Piyasa katılımcıları anketinde dolar kuru için beklenti; 19 TL seviyesinde bulunuyor.

Dolar kuruna en çok halk bakıyor. Sonra ihracatçı, sanayici bakıyor. En son ekonomi yönetimi bakıyor. Bunu ben söylemiyorum. Bizzat ekonomi yönetiminin söylemlerinden duyuyoruz. Zira biz paramızı TL ile kazanıyoruz. Ne işimiz olabilir ki dolar ile. Ekonomi kanallarından en yetkili ağızlardan defalarca duyduk bunu. Dolar ile işimiz yok ve hayat 20 yılın en pahalı düzeyinde. Dolduruşa mı geliyoruz peki?

Kura evlenecek olanlar  altın olarak bakıyor. Zira dolarla fiyatlandığı için altın fiyatlarını etkiliyor. İhracatçı para olarak bakıyor. Zira her sattığı malın içerisindeki kur ayarını düşünüyor. Kura halk enfl asyon olarak bakıyor; çünkü kurun her hareketi hayat pahalılığını getiriyor. Ekonomi yönetimi mi? Onlar kura bakmıyor. Kur üzerinden Türkiye’ye bir saldırı mı var?

Kur üzerinden her zaman açıkları olan her ülkeye saldırı olur. Fiyatlar; söz, emir kural dinlemez. Kendi paranı basarsın ama yabancının parasını basamazsın. Kur hareketleri biraz da itibar kaybını anlatır.

Bugün bir sandık kursak ve seçmene sorsak dolar kuruna “evet” mi “hayır” mı verirsiniz diye. Hiç şüphe yok ki herkes “hayır” diyecektir. Zira bir ülkenin parası, özgürlüğüdür.

Gelgelelim ki; çoğunun parası dolarda... İstemiyoruz ama alıyoruz. Ekonomi yönetimi dolara bakmıyorum diyor kur korumalı mevduat çıkarıyor. İhracatçı benim işim dolarla diyor ama aşırı volatilitesine ses etmiyor.

Yakında ekranlardan dolar kuru göstergesi de kalkar mı acaba? Madem kimse bakmıyor diyerek çıkarılır mı? Gelin görün ki siz dolara bakmasanız da dolar gidip gelip size bakıyor hem de daha yüksekten bakıyor. Kredi Risk Primi CDS 900’lerde. Sizce kriz göstergeleri sizin bakıp bakmamanızı dinler mi?"