Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, 20 yıldır aynı deprem haritasının kullanıldığını belirterek, “Hazırlandığını bildiğimiz yeni harita neden yayımlanmıyor? Haritada henüz farkına varılan fay hatları var. Bu yeni inşaatlar için çok önemli” dedi.

Bugün'den Nesrullah Sonay'ın haberine göre, Durumun ciddiyetini vurgulayan Prof. Kadıoğlu, “Derhal ulusal seferberlik ilan edilmeli. Herkesin bilimsel anlamda afetlere hazırlanması gerekiyor. Ben yetkili olsam, İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi’ni tüm Marmara bölgesi olmak üzere tüm Türkiye’ye uygularım. Ayrıca Türkiye’de teknolojik ve insan kaynaklı afetleri de kapsayan yeni bir afet yasası hazırlanmalı” dedi.

 İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadıoğlu, 1999 Marmara depreminin 16. yılı münasebetiyle BUGÜN’e önemli açıklamalar yaptı.

Afet yönetimi konusunda başlıca rolü olan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) bugün sadece Suriyeli sığınmacılarla uğraştığını belirterek, eleştiren Kadıoğlu, “AFAD dünyada afet yönetim ajansı değil de insani yardım ajansı gibi. Halbuki asıl işi afet yönetime dönmesi gerek” diye konuştu.

Öte yandan hâlâ 20 yıllık deprem haritasının kullanıldığına dikkat çeken Kadıoğlu, “Neden hazırlandığını bildiğimiz yeni harita yayımlanmıyor? Yeni haritada henüz farkına varılan fay hatları var. Ayrıca 1. 2. ve 3. deprem bölgelerini yeniden belirliyor. Bu, yeni yapılacak inşaatlar için çok önemli. Fay hatları belli. Eski klasik haritanın muhakkak değiştirilmesi lazım. Bugün çoğu 1. deprem bölgesi 2. deprem bölgesi gibi planlanmış oluyor. Buna rağmen Maden ve Tetkik Arama Genel Müdürlüğü’nün (MTA) haritayı yayınlamamasına anlam veremiyorum?” dedi.

 Deprem konusunda ciddi risklerin gözardı edildiğini belirten Kadıoğlu şunları söyledi:

“İstanbul deprem senaryosuna göre meydana gelecek 7,5 büyüklüğündeki depremde 10 ila 30 bin arası ölüm bekleniyor. Bunun yanında 2 bin 500 ile 34 bin arası çok ağır ve ağır hasarlı bina, 85 ila 150 bin arası orta hasarlı bina, 250 ila 350 bin arası hafif hasarlı binanın oluşması muhtemel. Ayrıca 20 ila 60 bin kişinin hastanede tedavi edilmesi gerekirken 50 ila 140 bin arası kişi hafif yaralı olacak. 530 bin haneye acil barınma ihtiyacı hissedilecek. 80 bin ile 100 milyar arası mali kayıp oluşacak. İSKİ’de 450 noktada içme suyu ve bin 500 noktada atık su hasarı meydana gelecek. İGDAŞ’ta 650 noktada doğalgaz şebekesi ve 17 bin adet doğalgaz kutusu hasarı oluşacak. Bu riskle, İstanbul yönetilemez hale gelecek.”

 (TGÜB) Ge­nel Sek­re­te­ri Gü­lay Öz­de­mir, bü­yük dep­rem fe­la­ke­ti­nin üze­rin­den ge­çen 16 yı­la rağ­men, gü­nü­müz­de ya­pı­la­rın bü­yük ço­ğun­lu­ğu­nun hâ­lâ ruh­sat­sız ol­du­ğu­na dik­kat çek­ti. Öz­de­mir, “Ül­ke­miz­de 17 Ağus­tos 2015 iti­ba­riy­le, 19 mil­yon mev­cut ya­pı sto­ku­nun yüz­de 67’si­nin ruh­sat­sız, yüz­de 60’ı­nın ise 20 yaş üs­tü ya­pı­lar­dan oluş­tu­ğu dü­şü­nü­lür­se, mev­cut bi­na sto­ku­nun ya­rı­sı­nın güç­len­di­ril­me­si ge­rek­ti­ği ve ül­ke ge­ne­lin­de 20 yıl­da 14 mil­yon ko­nu­tun el­den ge­çi­ril­me­si ge­rek­mek­te­di­r” de­di.