Bir dönemin unutulmaz isimlerinden ünlü şarkıcı Çelik, uzun süren sessizliğini geçtiğimiz aylarda çıkardığı yepyeni bir albümle bozdu.
“Sanatçının görevi kibirsiz bir şekilde insanlığa hizmet etmektir” diyen Çelik ile röportaj yapan Kehkeşan Dergisi, sanatçı kavramı ve günümüz müzik dünyası ile ilgili konuştu. Ünlü şarkıcı gündem oluşturacak açıklamalarda bulundu.
Çelik Erişçi’yi sizden dinleyebilir miyiz?
Dışarıda, benim dışımda bana yüklenen anlam ne ise ben galiba o’yum. İşin garibi ne ben kendimi anlatsam doğru olur, ne de dışarıdan bana yüklenen anlam. İşlerimiz bizi yansıtır bu anlamda “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” sözü çok doğru.
Uzun süredir müzik piyasasında değildiniz. Bu süre içinde neler yaptınız?
Yayın yapmadığım süre içerisinde, müzikalimi yazdım, kitabımı bitirdim, doktora tezimi görüntülü olarak hazır hale getirdim. Albümdeki şarkılarımı yaptım. Bu yeni albüm yeni bir kartvizit oldu.
Müzik haricinde neler yapıyorsunuz?
Okurum, balık tutarım, oğlumla ilgilenirim, sinemaya giderim, futbol izlerim, voleybol ve basketbol oynarım. Seyahati severim ve tüm üretimimi bu seyahatler sırasında yaparım. Bana göre seyahat, meditatif bir hal.
Televizyonda takip ettiğiniz dizi ve programlar var mı?
Yabancı dizi seyrediyorum. CNBC-e’de Dexter’ı severim.
“Milat” albümü sevenlerinizle buluştu. Albümünüzden biraz bahseder misiniz?
Bu albümü tasarlarken şarkıların konuşması ve kendini sunmasını istedim. Yani anlatmaktan ziyade alınmasını ve dinlenilmesini diliyorum. Kabaca şunu söyleyebilirim; 33 tane en iyi şarkı, iki ayrı CD, bir akustik ve bir de remiks CD, milat ismiyle ambalajlandı ve satışa sunuldu. Sevilen çelik şarkılarına ard arda klipler çekeceğiz. İlk klip Dilberim şarkısına çekildi, ikinci şarkı Kızımız Olacaktı gibi görünüyor. Şu an albüm satışından ve ilgiden çok memnunum.
Sanatçı kavramının sizin için tanımı nedir?
Türkiye’deki sanatçı kavramının içi boş. Herkes kafasına göre tanımlıyor ki, bence bu incelenmesi gereken bir kavram.
Albüm çıkarmak ve her mekanda dinleniyor olmak, popüler olmak mıdır? Sizin için anlamını öğrenebilir miyiz?
Dinleniyor olmak, sevilmek bir lütuftur, kaderdir, takdirdir ve bu anlamda çok değerlidir. Ben de dahil herkes bunun kıymetini bilmeli.
Şu anki müzik piyasası hakkında neler düşünüyorsunuz?
İçinde bulunduğumuz ortam piyasa gibi algılanıyor, bu bizim başarısızlığımız. Halbuki Amerika’da film ve müzik endüstrisi vardır ve bu endüstri ülkedeki en büyük güçlerin başında gelir. Bu anlamda bizim içinde bulunduğumuz ortam, değil endüstri, sektör bile olamadı. Daha çok doğan görünümlü şahin gibi, yan sanayi.
SANATÇI KİBİRSİZ BİR ŞEKİLDE İNSANLIĞA HİZMET ETMELİ
Bir ülkenin sanatçısının eser üretmek dışında sorumlulukları var mıdır?
Sanatçı yüce Rabbim tarafından kendisine verilen lütufla, kabiliyeti ve cevheri ile bilinçlendirmeli, kibirsiz bir şekilde insanlığa hizmet etmeli. Çünkü halka hizmet Hakk’a hizmet demektir.
Bir eseri ortaya çıkarmada en önemli unsur yetenek mi sizce. Yaşanmışlıkların payı var mıdır?
Bence her ikisi de... Bu ikisi birbirinden ayrılamaz. Aklında hiç bir bilgi kaydı olmayan bir insan hayal edin ve buna, Da Vinci kabiliyeti verin, neyi resmedecek? Görülen dünyanın aklımızdaki kayıtları, kabiliyetimizle birleştiğinde ortaya deha çıkar.
Sosyal medyada oldukça aktifsiniz. Sosyal medyanın hayatınızdaki yeri nedir?
Sosyal medya bir iletişim sistemi. Sanırım ben de bu sistemin içinde entegre olarak yaşayan biriyim. Sosyal medya hayatımda olmadığında ölecek gibi bir duygu hissetmiyorum, işime yaradığı kadar kullanıyorum. Ben ona değil, o bana hizmet etmeli.
SANAT DÜNYASINDAKİ GÜLÜNÇ VAKALARI KALEME ALDIM
Kitaplarla aranız nasıl?
Kitap okumayı severim. Şu anda yazılmış ve bitmiş bir kitabım da var. Albüm tanıtımı ve müzikal çalışmamın ardından bunu gündeme alacağım nasip olursa. Bu kitap, sanat dünyasındaki telif hakları konusunda bilgiler içeriyor. Aynı zamanda, mahkemelerde bilirkişi olduğumdan çok fazla dokümantere sahibim. Çok gülünç vakalar gördüm, bunları kaleme aldım.
Herhangi bir televizyon projeniz var mı?
Son günlerde hiç bir yayın gurubundan teklif almadım. Alırsam tabi ki seve seve değerlendiririm.
90’lı yıllarda bir idoldünüz. Yola şimdi çıksaydınız ilk olarak ne yapardınız?
Ben Anadolu ağzını daha çok seviyorum, idol tarzındaki sözler pek bana uymuyor galiba. Kendinden razı biri olmayı amaç edinmiş, bunu bir yol olarak düşünen ve bu yolda yürüyen sıradan biriyim. Bunu bütün kalbimle, mütevazı olmadan, kendimi taşlamadan söylüyorum. Eğer bu işe bugün başlasaydım şuan ki halimle başlamak isterdim. Şu anki bilincimle... Ama takdir buymuş.
Sanat camiasındaki dostluklar hakkında neler söylemek istersiniz?
Dostluk güzel bir şeydir, korunması, oluşturulması ve emek verilmesi gereken bir tutum biçimidir. Hamdolsun benim de dostlarım var.
“Sanatçı yüce Rabbim tarafından kendisine verilen lütufla, kabiliyeti ve cevheri ile bilinçlendirmeli, kibirsiz bir şekilde insanlığa hizmet etmeli. Çünkü halka hizmet Hakk’a hizmet demektir.”
Bu röportaj KEHKEŞAN DERGİSİ'nden alınmıştır.