Unutanlara Balbay'ın darbe günlükleri

Unutanlara Balbay'ın darbe günlükleri
Ergenekon tutuklusu Mustafa Balbay yakında milletvekili olacak. Peki Balbay neden içeride?
Gazeteci olduğu için mi darbeye destek verdiği için mi? Unutanlar için Nazlı Ilıcak'tan hatırlatma. Aradan bir süre geçince Nazlı Ilıcak'ın da giriş cümlesinde söylediği gibi bazı Ergenekon sanıklarının özellikle gazeteci olanlarının sadece gazetecilik faaliyeti ile içeride tutulduğu imajı topluma pompalanıyor. Peki işin aslı ne? Örneğin Mustafa Balbay neden içeride? Balbay'ın tuttuğu darbe günlüklerini hatırlıyor musunuz? Hani bir "Genç Subaylar Rahatsız" manşeti çakmıştı. O manşetten sonra askerlerin tebriklerini nasıl kabul ettiğini..? İlhan Selçuk'la aralarında geçen konuşmaları? Balbay'ın notlarındaki İlhan Selçuk, Şener Eruygur konuşmalarını..? NAZLI ILICAK - SABAH Gazeteciler Yargılanmasın... Ya Darbe İşbirlikçiler Aradan uzunca bir süre geçtiği için, Silivri'de bulunan ya da Ergenekonculukla suçlanan bazı meslektaşlarımızın, sadece gazetecilik yaptığı sanılıyor. Eski belgeleri gelin biraz karıştıralım... Hafızaları tazeleyelim... Mustafa Balbay'ın not defterinden: * 2 Nisan 2003'te, Şener Eruygur ile görüşmesinde, Mustafa Balbay, ona, "Sizi Güven Erkaya'ya benzetiyorlar" diyor. (28 Şubat'ta başı çeken Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya) Bu benzetme Şener Eruygur'un hoşuna gidiyor. * 25 Nisan 2003'te, Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreteri Aslan Güner ile konuşma. Balbay, "Geri adım atar mısınız?" diye soruyor. Güner, "Hayır. Atatürk'ün kurduğu bu rejimi korumak bizim görevimizdir" cevabını veriyor. * Gene aynı tarihlerde, Mehmet İlhan isimli üst düzey bir askerle görüşüyor Balbay. Mehmet İlhan, ona, "Her şey planlandığı gibi. 30-60 gün içinde ilk hareket. Sizin tahmininizden de öte; çok öte. BİR'in yanı sıra 59'un da gitmesi gerek" diyor.( BİR, Hilmi Özkök; 59 ise, Tayyip Erdoğan'ın kurduğu 59. hükûmet.) * Mustafa Balbay'ın 23 Mayıs 2003'te "Genç subaylar tedirgin" yazısını yazması üzerine, 24 Mayıs 2003'te, emekli Kara Kuvvetleri Komutanı Atilla Ateş, Balbay'ı arıyor ve "Görevini yaptın" diye tebrik ediyor. Balbay ona, "Sizler emekli olup, elbiseyi çıkarırsınız ama beyniniz emekli olmaz. Gereğini yapıyor musunuz?" sorusunu soruyor. Atilla Ateş de, "Gereği yapılıyordur. Herkes böyle gitmeyeceğini görmekte" cevabını veriyor. 31 Mayıs'ta da, Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, "Görevinizi yaptınız, evet rahatsızız" diye onu arıyor ve tebrik ediyor. * 16 Ocak 2004... İlhan Selçuk ile Şener Eruygur'un konuşması. İlhan Selçuk: "Biz sizinleyiz. Ama sizi bölünmüş göstermek isteyenler var. Bu çok önemli. Ben çok şey yaşadım. 9-11 yaşadık. (9 Mart 1971'de gerçekleşemeyen darbeyi kastediyor. N.I) Öyle bir şey olmasın isterim. Bir kez daha biz yenilen tarafta olursak, hiç istemiyorum. Bundan korkuyorum." Şener Eruygur: Korkunuzu anlıyorum. Endişeniz olmasın. Ona dikkat ediyoruz. İlhan Selçuk: Burada uluslararası dengeler çok önemli. ABD ne yapar? * Bütün çabalarına rağmen, darbe gerçekleşmeyince, Mustafa Balbay, Şener Eruygur ve İlhan Selçuk uğradıkları hayal kırıklığını paylaşıyorlar (19 Nisan 2004): - Biz artık yaralı bir kuşuz. - Bir şey denedik, olmadı; belki hayal gördük. - Toplum bizim düşündüğümüz noktada değil. - Yine de yapılabilir, ona bakmak gerekir. - İnsan çok üzülüyor, bunca çaba harcadık bir şey yapamadık. - Yine de ateşi söndürmemek gerekir. - Görev süremiz içinde bir şeyler yapalım dedik, olmadı. * İlhan Selçuk'la Mustafa Balbay'ın aralarında geçen bir konuşma var ki bence çok önemli. Selçuk, o tarihte Genelkurmay 2. Başkanı olan İlker Başbuğ ile görüştükten sonra Balbay'a şöyle diyor: "Ürktüm... Değişik bir şey var. Bunlar kendi içlerinde farklı düşüncelere sahip. Böyle olur. Geçmişte Faruk Gürler, Muhsin Batur... Gürler, birden öbür tarafa geçti. Bunlar böyle olur, aman dikkat... Senin yaptıklarından ben haberim olmadığını söyledim. Onlar da aramızda ikilik var diye sevinmiştir." Arkadaşların, Ergenekoncu olup olmadığını bilemem ama 1971'deki gibi, bazı gazetecilerin darbecilerle sıkı fıkı bir ilişkiye girip, onların medya kolu gibi çalıştığı ortada. Balbay, kitap yazmak için notları tuttuğunu söylese de, aralarında geçen konuşmalar, meslek ötesi bir ilginin ve yakınlığın işareti.
19 Mart 2011 16:33
DİĞER HABERLER