Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü Türkiye'de çalışan 150 kadar yabancı gazeteciye basın kartlarının iki aydır verilmediğini bildirdi. Yabancı gazetecilere verilen basın kartları çalışma izni yerine de geçiyor.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, Türkiye'de yaklaşık 150 yabancı gazetecinin iki ayı aşkın süredir halen çalışma izinlerinin uzatılmasını beklediklerini bildirdi.
Örgütün Berlin temsilciliğinden yapılan açıklamada, izin bekleyen gazeteciler arasında Alman yayın kuruluşları için çalışan çok sayıda kişinin de bulunduğu kaydedildi.
Yabancı gazetecilerin mesleklerini icra edebilmeleri için gerekli basın kartının aynı zamanda çalışma izni işlevi gördüğüne ve her yıl yıl sonuna kadar uzatılması gerektiğine dikkat çekildi.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Almanya temsilcisi Christian Mihr, çok sayıda yabancı gazetecinin basın kartı ve çalışma izni için bir kez daha haftalarca bekletilmesinin kabul edilemeyeceğini" belirterek Türk hükümetinin tutumunu eleştirdi.
Geçen yıl da çok sayıda yabancı gazeteci haftalar boyunca akreditasyonlarının yenilenmesi için beklemek zorunda kalmış, konu Türkiye ile Almanya arasında siyasi gerginliğe de yol açmıştı. Basın kartlarının süresi uzatılmayan Alman kamu yayıncılık kuruluşu ZDF'in muhabiri Jörg Brase ve Tagesspiegel gazetesi muhabiri Thomas Seibert, 10 Mart 2019'da Türkiye'den ayrılmak zorunda kalmış, Brase 12 Mart'ta, Seibert de Nisan başında basın kartlarının süresinin uzatıldığını bildirmişti.
Erdoğan "ilk elden" güvence vermişti
Yabancı gazetecilerin akreditasyon sorunu Almanya Başbakanı Angela Merkel'in 24 Ocak'ta Türkiye'ye yaptığı ziyarette de gündeme gelmiş, ortak basın toplantısında bir gazetecinin konuyla ilgili sorusunu yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Alman gazetecilere yönelik olumsuz bir yaklaşımın olmadığı güvencesi vermişti.
Uluslararası basın mensuplarının çalışma izinlerinden sorumlu Cumhurbaşkanlığına bağlı İletişim Başkanlığının 2019 yılında 19 Alman medya kuruluşundan 30 gazeteciye yerleşik akreditasyon kartı düzenlediğini ve 17 Ocak 2020 itibarıyla ulaşan 28 başvurunun değerlendirme aşamasında olduğunu söyleyen Erdoğan, "Almanya ile iyi ilişkilerimizden rahatsız olan bazı kesimlerin bu değerlendirmeleri farklı muamele gibi yansıtmaya çalıştığını görüyoruz. Alman gazetecilere yönelik olumsuz bir çifte standart olmadığını açıkça ve ilk elden ifade etmek isterim. Basın özgürlüğü konusunda hassasiyetimizi bilen bilir" demişti.