Ürküten Benzerlik- İzle

Raindrops TV'da yayınlanan 'Çağlayan Esintisi' programında Çağlayan Dergisinde yayınlanan ''Naziler Yargılanıyor” makalesi işlendi

Raindrops TV'da yayınlanan 'Çağlayan Esintisi' programında her an yayınlanan Çağlayan Dergisinden bir makale gündeme getiriliyor. Kemal Gülen'in sunumuyla You Tube'ta yayınlanan programın bu bölümünde Çağlayan Dergisi Şubat ayında yayınlanan ''Naziler Yargılanıyor” makalesi işlendi 




İşte Programın metni : 
“Tek liderin söz sahibi olduğu bir devlet düşünün, baştaki, iktidarını hiçbir kurumla paylaşmıyor, kimseye hesap verme gereği hissetmiyor. O ve adamları, ülkeyi yok etme pahasına maceralara atılıp, felaket getirecek adımlar atarken milletin çoğu sesini çıkarmadan oylarıyla seçtikleri kişiye destek oluyor.”

Bu cümleler Çağlayan’ın Şubat sayısındaki “Naziler Yargılanıyor” başlıklı makaleden alındı, İngiliz tarihçi Ian Kershaw’a ait. Onun kullandığı ifadelerin aslı aynen şöyle: 
“Almanya tek liderin söz sahibi olduğu bir devlet haline gelmiş, Hitler, iktidarını hiçbir kurumla paylaşmamış ve kimseye hesap vermek zorunda kalmamıştır. Hitler ülkeyi yok etme pahasına savaş başlatma ve savaşı sürdürmeye karar verdiğinde, Alman halkı ses çıkarmadan destek vermiştir.”

Çağlayan’ın Nazi Almanyası’nı anlatırken kullandığı fotoğraf alkışların ve tezahüratların boyutunu açıkça gösteriyor. Bu mahşeri kalabalığı bir meydanda toplamak için Hitler’in neler yaptığına gelince. 

Hitler oy gücünü tek adamlığa çevirmişti ve iktidarını hiçbir kurumla paylaşmamıştı. Kimsenin hesap sormasına ve eleştirmesine izin vermiyordu. Devlet Adamları ve subayları da onun aldığı kararlara ses çıkarmamış ya da çıkaramamıştı. Naziler, yaklaşan felaketi gören ve uyarılarda bulunanları vatana ihanetle yargılamış, muhalif basını tamamen susturmuşlardı. 

Kullandıkları en önemli argüman millîlikti ve milli duyguları sürekli tahrik ederek halkın gerçekleri görmesine mâni olmuşlardı. Nazi yöneticileri, savaş psikolojisi ile bütün hatalarını perdelemiş, komşu ülkelerle sürekli gerginlik üreterek “düşmanla mücadele” adı altında Alman halkını hep yanlarında tutmuşlardı. “İç ve Dış düşman” söylemi Hitler’in de meydanlarda ve radyolarda en sık tekrar ettiği politik malzemelerden  biriydi. Alman halkı, eğlenceler, komedi ve kahramanlık filmleriyle adeta uyutulmuştu ve felaket gelip kapılarını çalana kadar daldıkları üstün ırk rüyasından uyanamamışlardı. 

O dönemde kurulan Uluslararası mahkemede 24 üst düzey bürokrat ve asker yargılandı. 12’sine idam cezası, üçüne müebbet hapis verildi. Birçok Nazi subayı ve yöneticisi ise uzak ülkelere kaçarak izlerini kaybettirmeye çalıştı. Ancak İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmadığından dünyanın bir çok ülkesinde farklı zamanlarda başka davalar açıldı ve yargılamalar günümüze kadar devam etti. 

İktidar gücü ellerindeyken de sonrasında da o gün soykırım ve insanlık suçuna imza atanlar yaptıklarının suç olduğunu biliyordu. Ki en başta Hitler olmak üzere onun Hava Kuvvetleri Komutanı, ve propaganda bakanı yargılanacaklarını bildikleri için intihar etmişti. 

Değerli dostlar,bu Çağlayan Esintisi’nin en sonunda biz de bir kere daha kalemi ağlatıp notumuzu düşelim, Türkiye’de hukukta karşılığı olmayan ithamlarla 500 bine yakın insan soruşturma geçirdi. 100 bine yakın masum hüküm giydi. On binlerce insan göçe zorlandı ve yüzlerce mazlum bu zulüm ortamında can verdi. Bugün Türkiye zindanlarında bine yakın çocuk var.

23 Şubat 2021 18:52
DİĞER HABERLER