Üst solunum yolu enfeksiyonu işleri de aksatıyor
-ERÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erkan:
-Üst solunum yolu enfeksiyonu, dünyada en çok görülen
ve en çok iş gücü kaybına neden olan hastalıktır
-Üst solunum yolu enfeksiyonlar
KAYSERİ (A.A) - Orhan Canbulatel - Erciyes Üniversitesi (ERÜ)
Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Mustafa Erkan, üst solunum yolu enfeksiyonunun, dünyada en çok görülen ve en
çok iş gücü kaybına neden olan hastalık olduğunu belirtti.
Erkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üst solunum yolu enfeksiyonuna en
çok neden olan faktörlerin virüsler olduğunu, virüslerin zayıf düşürdüğü
bünyelerde, diğer bakteriyel enfeksiyonların da görülebildiğini söyledi.
Üst solunum yolu enfeksiyonunun dünyada en çok görülen ve en çok iş gücü
kaybına neden olan bir hastalık olduğunu vurgulayan Erkan, Özellikle kış
aylarında kapalı mekanlarda bulunulması, herkesin bir arada bulunması,
enfeksiyonu olan bir kişinin diğerlerine de bulaştırmasına neden olmakta ve üst
solunum yolu enfeksiyonu sıklığı artmaktadır. Bu nedenle hastaların asgari bir
hafta istirahat etmesi gerekmekte, bu da iş gücü kaybına neden olmaktadır dedi.
Erkan, en çok bilinen üst solunum yolu enfeksiyonlarının nezle ve grip
olduğunu ifade ederek, bunların sinüzit, tonsilit (bademcik iltihabı), orta kulak
iltihabı ve larenjite neden olabileceğini anlattı.
Alerjik bünyeye sahip olma, burun kemiği eğriliği veya konka büyüklüğü gibi
anatomik sorunlar nedeniyle ağızdan nefes alıp verme, sigara içme, düzensiz
beslenme gibi faktörlerin de üst solunum yolu enfeksiyonuna yatkınlığı
artırdığını bildiren Erkan, Üst solunum yolu enfeksiyonunun rinit (nezle, soğuk
algınlığı), akut tonsillofarenjit, akut rinosinüzit ve akut otitis media gibi alt
grupları bulunur. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının tanısında viral-bakteriyel
enfeksiyon ayrımının yapılmaması gereksiz antibiyotik kullanımını artırmaktadır
diye konuştu.
-Rinit-
Nezle, soğuk algınlığı gibi isimlerle de adlandırılan rinitin, üst solunum
yolunun viral enfeksiyonu olduğunu dile getiren Erkan, şunları kaydetti:
Çocuklar yılda 4-8, erişkinler 2-5 defa soğuk algınlığı geçirebilir.
Enfeksiyon, genellikle sonbahar ve kış aylarında görülür. Boğaz ağrısı, burun
akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma, boğazda yanma ve öksürük en sık görülen
belirtilerdir. Ateş nadirdir. Hastalık genellikle bir hafta sürer, nadiren iki
haftaya kadar uzayabilir. Nezle, en sık grip ile karıştırılmaktadır. Grip,
genellikle yılda bir defa geçirilir ve nezleye göre ağır seyirlidir. Gripte,
nezlede görülen semptomlara ek olarak kas ağrısı, baş ağrısı, ateş ve belirgin
halsizlik olur. Antibiyotiklerin kullanılmasına gerek yoktur.
-Akut tonsillofarenjit-
Akut tonsillofarenjitin de çocukluk çağında en sık görülen enfeksiyonlardan
biri olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Erkan, en sık 5-15 yaş arası çocuklarda
görülen tonsillofarenjitin, sıklıkla ani başladığını, ateş, boğaz ağrısı,
bulantı, kusma, baş ağrısı gibi belirtileri olduğunu ifade etti.
-Akut rinosinüzit ve otitis media-
Akut rinosinüzitin buruna yakın olan sinüslerin enfeksiyonu olduğunu dile
getiren Erkan, şu bilgileri verdi:
Sinüzitin sıklıkla rinitle birlikte olması nedeniyle rinosinüzit olarak da
isimlendirilir. Sinüzite sıklıkla virüsler neden olur. Viral üst solunum yolu
enfeksiyonları genellikle 7-10 gün içerisinde kendiliğinden iyileşir.
Otitis media ise (orta kulak iltihabı) sıklıkla 3 yaş altındaki çocuklarda
ve kardeşinde aynı hastalık hikayesi olan erkek çocuklarda daha sık görülür.
Biberonla beslenme, pasif sigara içimi, kreşe gitme enfeksiyona yatkınlık
oluşturur. Çocuklarda gelişen işitme kaybı öğrenme yeteneğinde azalmaya neden
olabilir. Kulak ağrısı ve ateş sık rastlanan belirtilerdir.
-Hastalıktan korunma yolları-
Üst solunum yolu enfeksiyonundan korunmak için enfeksiyon riski yüksek
ortamlarda göz, burun ve ağza el ile dokunmaktan kaçınılması, aktif-pasif sigara
içiminin önüne geçilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Erkan,
özellikle üst solunum yolu enfeksiyonuna yatkınlığı olan çocukların kreş ve
anaokulu gibi kalabalık ortamlardan uzak tutulması ve sonbahar mevsimi
başlangıcında grip aşısıve pnömokok aşılarının yapılması gerektiğini belirtti.
Erkan, hastalık durumunda sıvı gıda ve C vitamini içeren taze sebze ve meyve
tüketiminin artırılmasının halsizlik, iştahsızlık, bulantı gibi genel belirtileri
azaltacağını ve vücut direncini artıracağını kaydederek, bulaşmada temas önemli
olduğu için ellerin sık sık yıkanmasının korunmada alınacak en iyi önlem olduğunu
sözlerine ekledi.
Yayıncı: Tevfik Işık