TR724'teki habere göre, CNN’e konuşan ve Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) üzerine yaptığı çalışmalarla bilinen Tim Weiner bunda CIA’nin son yıllarda değişen yönetimi ve önceliklerinin etkili olduğununu söylüyor. Weiner’a göre Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) da dahil olmak üzere istihbarat birimleri son yirmi yılda tamamen terörle mücadeleye odaklanmıştı.

Fakat geçtiğimiz yıl göreve gelen Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines ve CIA Direktörü Bill Burns dikkatlerini tekrar Rusya ve Çin’e çevirerek otoriter liderler hakkında istihbarat toplama ve analiz etmeye odaklandı.

Euronews’in aktardığı habere göre, Weiner uzun süredir ilk defa istihbarat ajanslarının uzun vadeli düşünerek stratejik hareket etmeye başladığını savundu.

ABD Başkanı Joe Biden ve yönetiminin toplanan istihbarat bilgilerini hızla kamuoyuyla paylaşmasını eski ama çok iyi bir strateji olarak değerlendiren Weiner, bunun soğuk savaş yıllarından beri ilk defa etkin bir şekilde kullanıldığını belirtti.

Diplomatik savaşı ülkelerin füze ve askerlere başvurmadan düşmanı yıpratacak her türlü yola başvurmak olarak tanımlayan Weiner, bunun istihbarat toplamanın yanı sıra gizli operasyonlar, diplomatik casusluk ve ekonomik yaptırımların koordineli bir şekilde yapılması gerektiğini vurguladı.

Putin’in dezenformasyon taktiklerini boşa çıkarmak için toplanan istihbari bilgilerin açıklanması da bunun bir parçasıydı.

Biden’ın yeni bir dünya savaşı başlatmamak için askeri müdahalede bulunmayacağını açıklamasının ardından Amerika’nın Ukrayna’yı anlık istihbaratla destekleyebileceğini belirten Weiner ayrıca CIA’in direnişe kritik silahlar da tedarik edebileceğini belirtti.

Bu savaşın 21. yüzyılı şekillendireceğini savunan Weiner Burns ve Haines’in Çin ve Rusya’yı öncelik haline getirdiğini belirtti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in etkisini sınırlarının çok ötesine taşımak istediğini belirten Weiner ABD’nin bunu önleyebilmesi ve diplomatik savaşı kazanabilmesi için kendi demokrasisindeki sorunları çözmesi gerektiğini vurguladı.

Irak savaşı öncesi Batılı istihbarat birimlerinin Saddam Hüseyin’in elinde kitli imha silahları olduğu yönündeki bilgilerin sonradan doğru çıkmaması, uzun süre tartışmalara neden olmuştu.