Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya, “Vücut, hasar görmüş böbrek dokusunu onarmak için uyurken çalışıyor; bu nedenle vücudu uykusuz bırakmak hem sağlıklı organa zarar verebiliyor” dedi.
Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya, ”Böbrek fonksiyonu, böbreklerin iş yükünü 24 saat boyunca koordine etmeye yardımcı olan uyku-uyanma döngüsüyle düzenleniyor. Böbrek dokusu gece boyunca yenileniyor. Vücut, hasar görmüş böbrek dokusunu onarmak için uyurken çalışıyor; bu nedenle vücudu uykusuz bırakmak hem sağlıklı organa zarar verebiliyor, hem de hasar görmüş organda iyileşmeyi güçleştiriyor” dedi.
İdeal tuz miktarını aşmak
Tuz vücut için önemli, ancak aşırı tüketimi kan basıncını yükselterek böbreklerde aşırı yük oluşturuyor. Ayrıca tuz alımı yüksek olduğunda böbreklerin aşırı tuzu atmak için daha fazla çalışmaları gerekiyor. Bunların sonucunda da böbrek yetmezliğine kadar gidebilen önemli hasarlar oluşabiliyor. “Böbreklerimizin işlevlerini yerine getirebilmeleri için yeterli su tüketmek çok önemli” uyarısında bulunan Prof. Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya sözlerine şöyle devam etti: “Su idrar, ter ve dışkı aracılığıyla toksinlerin uzaklaştırılmalarını sağlıyor, vücut sıcaklığını ve kanın yoğunluğunu kontrol ediyor. Yeterince sıvı almazsak toksinler kanda birikiyor. Bunun sonucunda da böbrek taşları, çok daha önemli böbrek yetmezliği gelişebiliyor. Su alımındaki en basit yaklaşım, yazın en az 2 litre, kışın en az 1.5 litre sıvı tüketmek. Susama hissi yanında, idrar rengi de su dengemiz hakkında bilgi veriyor. İdrar miktarı azalıp, rengi koyulaştıkça su içmek gerekiyor.”
İlâçları bilinçsizce kullanmak
Prof. Evrenkaya, ilâçlar sağlığımızın vazgeçilmesi olsalar da bilinçsizce tüketildiklerinde tam aksine vücudumuza zarar verebidiklerini belirterek, “Bu nedenle uzmanlar her fırsatta gelişigüzel ilâç kullanılmaması konusunda uyarıda bulunuyorlar. Örneğin düzenli ağrı kesici kullanmak başta böbrekler olmak üzere, birçok organa zarar verebiliyor. Özellikle nonsteroidal antienflamatuar ilâçlar gibi reçetesiz satılan ağrı kesiciler böbrek yetmezliğine, hipertansiyona ve ödeme yol açabiliyorlar.” dedi.
Gazlı içecekler tüketmek
Prof. Evrenkaya, yapılan bir araştırmada, günde 2 veya daha fazla bardak gazlı içecek (diyet veya normal) tüketiminin böbrek hastalığının gelişme riskini arttırdığının belirlendiğine dikkat çekerek, “Gazlı içecek alımı arttıkça idrarda bulunan proteinin de arttığı belirlendi. İdrarda bulunan ve böbrek hasarının erken bir belirtisi olan protein (proteinüri) erken evrelerde tedavi edildiğinde geri dönüşümlü olabiliyor. Ancak vücutta miktarı artarsa böbrek dokusunda hasar oluşturması kaçınılmaz oluyor. Şeker obeziteye katkıda bulunmasının yanı sıra böbrek hastalığının ilk iki nedeni olan hipertansiyon ile diyabetin oluşma riskini arttırıyor. Hipertansiyon da böbreklerin baş düşmanlarından biri olarak nitelendiriliyor. Şeker genellikle “tatlı” olarak algılamadığımız gıdalar ve içeceklerde de bulunuyor” şeklinde konuştu.