'Uzman personelin tasfiyesi, Türkiye'yi intihar saldırılarına açık hale getirdi'

Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi (GÜSAM) terör uzmanları, son aylarda Türkiye'de büyük acılara ve toplumsal travmalara sebep olan intihar saldırılarını araştırdı.

Saldırı şekillerinin ortak olmasına karşın canlı bomba eylemlerinin ideolojik beslenme ve saldırı yöntemleri çok farklı olduğu vurgulanan araştırmada, uzman personelin tasfiyesi nedeniyle Türkiye'nin intihar saldırılarına açık hale geldiği belirtildi. Araştırmada, ayrıca Türkiye'de intihar eylemi gerçekleştiren örgütlerin ve bu eylemleri gerçekleştiren üyelerinin özellikleri ve intihar eylemcilerinin genel profillemeleri yapıldı.

PKK İNTİHAR EYLEMCİLERİ DAHA ÇOK KADINLARDAN OLUŞUYOR

PKK'nın intihar eylemcilerinin daha çok kadınlardan oluştuğuna vurgu yapılan araştırmada, örgütlere göre canlı bomba profillemeleri ise şu şekilde anlatılıyor: "PKK/KCK terör örgütü, sol örgütlerden daha önce bu eylem metodunu uygulamıştır. 1996 yılında Zeynep Kınacı ile başlayan intihar eylemlerine karşı DHKP/C ciddi eleştirilerde bulunmuş, ancak o da kısa süre sonra benzer eylemlere girişmiştir. Bu kapsamda PKK'nın intihar eylemcilerinin özellikleri ile bu konudaki genel bilgiler şu şekildedir; PKK intihar eylemcileri daha çok kadınlardan oluşmaktadır. Örgütsel bağlılık ve disiplin kadınlarda erkeklere göre daha üst seviyededir. Örgüt, intihar eylemcileri konusunda, hasta, çeşitli ruhsal, ve fiziksel sorunları olan örgüt mensuplarını kullanmaktadır. Eylemciler profil olarak bazı farklılıklar göstermekle birlikte, örgüt içerisinde tutunamayan, gözden çıkarılmış, kendini ispat etmeye çalışan örgüt üyelerinden seçilmektedir.

Özellikle 2000 yılları sonrası intihar eylemcilerinde aşama aşama kendisini geliştiren bir eğilim de dikkat çekmektedir. Maskeleme, keşif, hedef seçimi, gözcülerin raporlama sistemi, motivasyon ve adanmışlık konularında zaman içerisinde üst seviyede eylemciler öne çıkmıştır.

Eylemciler genellikle çanta bomba, vücuda sarılan TNT, C4 ve bunların güçlendirilmiş türevlerini kullanmaktadır. Eylemcilerin en önemli avantajları, saklanma, kurye iletişimi, patlayıcı aktarımı ve keşif alanlarındadır. Zira PKK'nın hemen hemen birçok ilde müzahir grupları bulunmakta, örgütsel ağının genişliği bu noktada önemli bir avantaj sağlamaktadır.

PKK'da motivasyon kaynağı sol örgütlere benzer, ancak Kürt devrimci şehidi tutunum öğesini daha fazla barındırır. Bu örgütte de şehitlik temel retoriktir. Ancak şehitlik çatışmalarda ölen örgüt üyelerinden daha farklı 'özel statülü şehitlik' olması sebebiyle her zaman anılan, her zaman ön planda tutulan bir konuma sahiptir.

Öcalan'ın ismen dile getirdiği bu eylemciler, yeni eylemci adayları için çok önemli bir motivasyon kaynağıdır. Öcalan'ın dilinde daha önceki intihar eylemcilerinin övülerek anılması aday eylemciye büyük bir heyecan vermektedir. PKK intihar eylemcilerinde de eylem öncesi belirli bir yoğunlaşma evresi yaşanmaktadır. Bu yoğunlaşma evresinde özellikle hedef üzerinde yoğunlaşma, düşman konseptinin pekişmesi sağlanır.

Mümkün mertebe önceki intihar eylemcilerinin videoları, resimleri ve anıları okutulur ve bu eylemcilerin resimlerinin olduğu odalarda yoğunlaşma sağlanır. Eylemci, ailesinin örgüt tarafından korunup kollanacağı konusunda emindir. Kendinden sonra ailesiyle ilgili taleplerin örgüt tarafından mutlaka yerine getirileceğini düşünür ve örgüt de bu konuda kendisine güvence verir.

PKK eylemcileri intihar eylemlerini özellikle örgütün ve Öcalan'ın çok sıkıştığı durumlarda kullanmaktadır. Örgütün kırsal alanda veya KCK yapısında ciddi bir sıkıntı, daralma yaşaması halinde bu tarz eylemlerle devletin dengesini sarsmayı istemektedir. Bu konuda polis, asker, adli birimler öncelikli hedeflerdir. Ancak sivillerin zarar gördüğü eylemlerde PKK eylemi üstlenmekten çekinmekte, önce inkar etmekte bu durumun yalan olduğu ortaya çıktığında ise sorumluluğu paravan örgütlere havale etmektedir. Bu konuda TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) öncelikli paravan yapıdır.

Eylemciler sol örgütlerde olduğu gibi yoğunlaşma sürecinden itibaren odaklanma ve kararlaşma süreçlerini bozabilecek her türlü ilişkiden uzak tutulurlar. Bu alanda aile, sevgili, eş, çocuk gibi zafiyetlerin eylemci üzerinde etki bırakmaması büyük önem taşır.

İntihar eylemcisi yakalanması durumunda, sol örgüt üyelerindeki ölçüde olmasa da, yoğunlaşma evresinin oluşturduğu motivasyonun boşa düşmesinden dolayı büyük bir nefret, öfke ve tepkisel reaksiyon verir. Örgüt intihar eylemi konusunda son beş yıldır bazı özeleştiriler geliştirmiştir. İntihar eylemi yerine fedai eylemi ifadesini kullanmaya başlamışlardır. İntihar eyleminden ziyade bombalı saldırıları daha çok tercih etmektedirler. Araçlı saldırı konusu bu alanda önemli bir tercihtir.

DHKP/C İNTİHAR EYLEMCİLERİ

Sol terör örgütleri içerisinde ülkede en çok intihar eylemi gerçekleştiren ve bu alanda önemli deneyimleri bulunan DHKP/C'nin intihar eylemcileri; kadın-erkek cinsiyet ayrımı gözetmeksizin intihar eylemine girmektedirler. Ancak kadın intihar eylemcileri nitel ve nicel açıdan daha ön plana çıkmaktadır. Örgüte bağlılık konusunda diğer tüm örgütlerden çok daha güçlü bir aidiyet bağı bulunmaktadır.

Motivasyon öğesi 'Devrim Şehitliği'dir. Devrim şehitliği duygusu örgütsel sosyolojide 'Nirvana' olarak görülür. Eylemciler aşırı agresif ve sosyo-politik konularda normal örgüt mensuplarından çok daha fazla tepkisel ve yıkıcı bir üsluba sahiptirler. Özellikle intihar eylemcisi aileleri politik konularda çocuklarının çok agresif olduklarını belirtmektedir.

Polise karşı çok derin bir nefret taşırlar. Bu nefretin boyutu o kadar yüksektir ki, hangi eğitim seviyesine sahip olursa olsun, ne kadar bilgi birikimi yüksek olursa olsun polise karşı yaklaşımı 'olağan hedef' şeklindedir. Kendisini örgütsel amaçların inşası veya hayata geçirilmesi hususunda öncelikli sorumlu hisseder.

Eleştirdiği yoldaşlarına en çok sorumluluk duygusu alanında eleştiriler getirir. İçinde bulunduğu anksiyete (kaygı hastalığı) benzeri sosyo-psikolojik durum içsel yetmezlik durumunu sürekli tetikler. Eylem öncesi mutlaka yoğunlaşma evresi yaşarlar. Bu yoğunlaşma evresi bir hafta ile bir ay arasında değişmektedir.

Yoğunlaşma evresinde kendisine yönelik organizasyonlar düzenlenebilir. Ancak bu eylemcinin deşifre olmasına yol açmayacak şekilde dikkatli şekilde yapılır. Eylem öncesi yoğunlaşma sürecinde mutlaka önceki intihar eylemleri videoları izletilir. Bu videolar özellikle devrim şarkıları eşliğinde eylemcinin bilinçaltı inşasının güçlenmesini sağlar. Eylem öncesi, eylem kararını örgütsel-devrimsel yemin ritüeli eşliğinde video kaydına aldırır, bazen bu video kaydında bazen de vasiyet şeklinde son istekleri ve sözleri yazılır.

Geçmişte eylemciler, eylem esnasında genel örgütsel kıyafet tarzına eğilim gösterirken, son dönemlerde bu durumun deşifre olmasına karşı maskeleme yöntemlerini yoğun şekilde tercih ederler. Eylemciler genellikle bekardırlar. Evli olarak bilinenlerin ise devrim nikahı yapan, ancak bu nikahın eylemselliği gölgelemesine imkan verilmeyen bir evlilik süreçleri vardır. Eylemci eylemi gerçekleştireceği esnada mutlaka başka bir örgüt mensubu tarafından gözlenmektedir. Bu işlemi yapan gözcüler eylem hakkında üst yapıya ve merkez komiteye eylem raporu sunarlar.

Eylemcinin yoğunlaşma evresinden eylem gününe kadar geçen süreçte örgütsel temas dışında üçüncü kişilerle aile ile erkek-kız arkadaş vs. gibi temaslarına kesinlikle izin verilmez. Hedefleri sivil vatandaşlardan ziyade mutlak düşman olarak görülen polis, savcı, hakim ve bunlara ait kamu binaları, araçlar, servislerdir.

Bir diğer hedef ise bu örgütün hafızasının güçlü olması sebebiyle geçmişte örgüte operasyon yapan, yargılama sürecine dahil olan polis, savcı, hakimlerdir. Bunların dışında aslında belirli istihbarat servisleri tarafından ihale edilen ancak 'kapitalizm karşıtlığı' retoriği ile açıklanan işadamlarına yönelik suikastlar, Amerikan Büyükelçiliği, konsolosluklarına yönelik saldırılardır.

Eylemi gerçekleştiremeden yakalandıklarında yoğunlaşma evresinin verdiği motivasyonun boşa çıkması sebebiyle ileri derecede agresif, saldırgan olurlar, 'belki eylemi gerçekleştiririm' umuduyla girişimlerde bulunurlar.

EL-KAİDE VE IŞİD İNTİHAR EYLEMCİLERİ

Türkiye'de en büyük intihar saldırılarını yapan örgütlerin başında El-Kaide ve IŞİD gelmektedir. 2003 HSBC ve Sinagog saldırıları bu alanda en önemli eylemlerin başında gelmektedir. Son süreçte ise IŞİD intihar eylemlerinde daha fazla öne çıkmaktadır. Suruç intihar eylemi bunların en önemlileridir. En son yaşanan Ankara saldırısı Türkiye'de gerçekleşen en büyük eylem olarak tarihe geçmiştir. Bu kapsamda IŞİD ve El Kaide'nin intihar eylemci profili ele alındığında;

Bu örgütlerde intihar eylemcisi açısından en temel sorun İntihar etmenin dini alanda caiziyeti 'yanlış fikrinin' aşılanmasıdır. Bu nedenle mutlak surette her örgüt mensubuna 'Şehadet Eylemlerinin Meşruiyeti' ve 'Cihadın Zirve Noktası' olduğu algısı yerleştirilir. İntihar eylemleri belirli amaçlar için yapılmaktadır. Bu amaçların başında davet ve tebliğin kitlesel noktaya ulaşması gelmektedir. Bir diğer amaç ise cihadın tıkanmaması ve devamlılığının sağlanması hususudur.

İntihar eylemlerinin meşruiyeti konusunda belirli hadis ve ayetleri yanlış yorumlamak ya da İbn-i Teymiyye başta olmak üzere bazı din adamlarının görüşlerini bu eylemlerin meşruiyeti için temel dayanak olarak göstermek, örgüt üyelerinde bu eylem metodunun yerleşmesi için temel dayanaktır.

Bu nedenle belirtilen iki örgütte ve bu örgütlerle iletişimi olan yerel yapılarda örgüt mensuplarının en önemli mekânsal motivasyon kaynağı kitabevleridir. Kitapevleri dini referansların meşruiyet temelini oluşturması sebebiyle önemli bir merkezdir. Bu iki örgütün intihar eylemcilerinde erkek eylemcilerin nicel açıdan ön planda olduğu görülmektedir.

Genellikle bekar örgüt mensupları arasından eylemciler seçilirken, bazı eylemcilerin evli olduğu olaylar da bulunmaktadır. Evli eylemcinin eşi mutlaka örgütsel ilişki içerisindedir. Eylemci eşine ölmesi durumunda örgütten birisi ile olması şartıyla evlenme izni verir. Örgüte bağlılık çok üst düzeydedir. Eylemci dünyadan örgütsel ilişki sebebiyle izole olduğu için dünyevi nimetlerden önemli ölçüde uzaklaşmakta, nefsi arzularının oluşturduğu baskın duyguların en güzel ve doyumsuz şekilde tatmin edileceği tek yeri cennet olarak görmektedir.

Eylemci mutlaka vasiyetini yazar. Ayrıca genellikle eylem öncesi kamera karşısında geçip kararlılık ve samimiyetini, cihad emrinin gereğini yapmış olduğunu anlatır. Dinsel müzik veya Kuran ayetleri eşliğinde yapılan bu video kayıtları, sonraki eylemcileri motivede kullanılır. Dinsel müzikler bu örgüt eylemcilerinde çok önemli bir motivasyon kaynağıdır. Bir çeşit 'Şiddetin Senfonisi' olarak bilinçaltına işlenmektedir.

Eylem öncesi mutlaka dini ritüellerde bulunur. Eylemciyi hazırlayan ve eğiten ve yöneten kişiye mürşid adı verilir. Her eylemcinin bir gözcüsü ve yöneticisi olur. Eylem esnasında gözcü veya yönetici eylemi mutlaka takip eder ve mümkünse kayda alır. Eylemcinin hazırlık sürecinde mutlaka 'Hatırlatma Eylem Pratiği' yapılır. Amaç hedefe yoğunlaşma ve maksatlı seçimdir. Böylelikle esas hedef diğer hedeflerden daha fazla öne çıkartılır, böylelikle eylemcinin bilinçaltı esas hedefe odaklanma ile kodlanır.

Eylemci mutlak surette yoğunlaşma kampına alınır, bu kampta yöneticisi ile birlikte önceki eylemcilerin videoları izletilir. Cihad ayetleri ve bu konudaki ayrıntılı çalışmalar okutulur. İntihar eylemlerine özel bir yer ayrılarak bilinçaltı dinamikleri en üst seviyeye çıkartılır ve dinin geleceği 'eylemcinin bu eylemine bağlı, aksi halde davanın boşa düşeceği' algısı pompalanır.

Eylemci et ve hayvansal ürünlerden uzak durur. Et yiyecekse de kendileri tarafından kesilenleri yer ancak bu da çok sık olmaz. Eylemci genellikle eylem yerine başka bir ilden geliyorsa, eyleme yakın günlerde gelir, mutlaka keşfini yapar, gözcü bu esnada yine gözcülüğünü yapar.

Arabalı, kamyonetli bombalı eylemciler çok daha üst seviyelerden seçilir ve profil olarak daha niteliklidirler. Her eylemcinin mutlaka gözcüsü ve sorumlusu her aşamayı takip eder. Eylemciye bombanın verilmesi, bombanın hazırlanması aşamalarında ayrı ayrı hücre tipi örgütlenme sistemi geçerlidir. Grup içerisinde sigara içilmez, ancak eylemci tek başına kaldığında içsel sorgulama esnasında sigaraya hemen yönelir.

Eylemci yoğunlaşma süreci ile eylem süreci arasında mutlak izolasyona alınır, sosyal temas düzeyi sıfırlanır. Kurye iletişimi ve anlık talimat aktarımlarında parklar ve uygun lokasyonlar tercih edilir. Eylem öncesi mutlaka eylemcinin grup dinamiğini yükseltecek, motivasyonunu arttıracak organizasyonlar yapılır. Tüm bu süreçlerde gözcü raporlama yapar ve eylemcinin sorumlusuna aktarımlarda bulunur.

Eylemci ve içinde bulunduğu grupta kesinlikle birbirlerine karşı küfürlü, hakaretli vb. konuşulmaz. Cep telefonu kullanabilirler. Ancak örgütsel bilgi aktarımında mail taslakları, veya kullan-at siteler oluşturulur. İnternet kafelerde kamerasız olanları tercih edilir. Eylemci grup içinde normal bir insan gibi, başka bir grup içinde agresif, tek başına ise depresif hareketler sergiler ve eylem öncesi yakalandığında çok güçlü bir örgütsel duruşa geçer." CİHAN
01 Kasım 2015 11:09
DİĞER HABERLER