Optimar Araştırma Başkanı Hilmi Daşdemir, tv100'deki köşesinde D’hont sistemine değindi. Daşdemir, Cumhur İttifakı'nın seçime ortak listeyle girmemesinin dezavantaj olduğunu aktardı.
Optimar Araştırma Başkanı Hilmi Daşdemir, herkesin merakla araştırdığı D'hont sistemiyle ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Daşdemir, seçime ortak listeyle girmenin daha avantajlı olduğunu aktardı.
Daşdemir'in tv100'de kaleme aldığı yazısı şöyle:
14 Mayıs 2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin çok önemli olduğunu hep söylüyoruz. Hem ülkemizi hem de dünyanın gidişatını etkileyebilecek bir seçim. Belki bu konuyu abarttığımı düşünenler olacaktır, ama ben daha çok işin teknik kısmından bahsetmek istiyorum.
Biz ülke olarak 1961’den beri milletvekilliği seçimlerinden D’Hont sistemini kullanıyoruz. Ghent Üniversitesi medeni hukuk bölümünden akademisyen ve matematikçi Belçikalı Victor D'Hondt tarafından 1878 yılında tasarlanan D'Hondt sistemi, nispi temsil sistemine deniyor. D'Hondt, genellikle büyük siyasi partilerin yararına bir sistem olarak biliniyor.
Kılıçdaroğlu’nun Sofrası’nda yer alan Saadet, DEVA, Gelecek ve DP Cumhuriyet Halk Partisi listelerinden girecekler.
İttifak gündeme geldiğinde, ‘’Bu isimlerin her birisi kendi illerinden aday olsalar seçilecek oyu alamazlar’’ demiştim. Nitekim Temel Karamollaoğlu Sivas’ta 5 bin 420'yle yüzde 1,4 oy almış. Konya’da 18 bin 931 oy almış.
D’Hont sisteminde her il için değişiklik göstermekle birlikte bir milletvekili için alınması gereken ortalama oy 70-80 bin aralığındadır. Bazı illerde daha farklı olabiliyor ama onları istisna olarak değerlendirebiliriz.
Hiçbir şekilde "ittifak içerisinde ittifak" kurarak seçimi almaları mümkün değildi. Nitekim, şimdi tüm bu isimler CHP sıralarında dizilip oy isteyecekler. Yıllarca CHP örgütlerinde siyaset yapıp milletvekili olmak isteyenler de kendilerine ya da partili arkadaşlarına değil, daha düne kadar muhalefet ettikleri isimler için oy isteyecekler. Aynısı o listelerden aday olan Temel Karamollaoğlu, Ahmet Davutoğlu gibi isimler için de geçerli. Seçim bölgelerinde gidip CHP için oy isteyecekler.
CHP, Saadet ve Gelecek gibi partilerle belli bir oranda muhafazakâr seçmenden oy alacak. Ancak, o partilerin gelecek için bir iddiaları varsa onlar da yok olup gidecek.
Gelelim Cumhur İttifakı’na. "Her parti seçime kendi logosu altında girecek" açıklaması yapıldı. Özellikle Yeniden Refah ve Büyük Birlik Parti’sinin "Kendi logomuzla gireceğiz" açıklaması neticesinde MHP lideri Bahçeli, ‘’Diğer partilerin kendi amblemleri ile girdiği yerde Milliyetçi Hareket Parti’sinin girmemesi düşünülemez’’ açıklaması yapmıştı.
Bugün ortak liste için son gündü. Yarın da MHP, YSK’ya milletvekilliği aday listesini sunacak.
Buradan geri dönülebilir mi?
Ben hâlâ mümkün olduğunu düşünüyorum.
SEÇİME ORTAK LİSTE İLE GİRİLİRSE SONUÇ NE OLURDU?
Optimar’daki uzman ve akademisyen arkadaşlarımızla şubat ayında yaptığımız "Türkiye’nin Nabzı Araştırması" sonuçlarına göre ortak liste girilirse, Cumhur İttifakı 347, 6’lı Masa 189, HDP ise 64 vekil çıkarıyor. Eğer her parti kendi listesinden girerse, Cumhur İttifakı 326, 6’lı Masa 212 ve HDP 62 milletvekili çıkaracak gözüküyor.
Ortak listenin böylesi bir avantajı varken neden tercih edilmedi bilemem ama Cumhur İttifakı lehine olacağı bir gerçekti.
Optimar Araştırma Başkanı Hilmi Daşdemir anlattı: D’hont sisteminde ortak mı, ayrı ayrı liste mi daha avantajlı? - Resim: 12
Seçime 42 gün kaldı. Partilerin oy oranlarında özellikle de Memleket Parti’sinin nispeten fazla oy aldığı görülüyor. CHP ve İYİ Parti oylarında da daha değişimler olacak.
Biz de izleyip, ölçüp, analiz etmeye devam edeceğiz.