Önemli sismik hareketlilik yaşandığını belirten Jeofizik Mühendisleri Odası Şube Başkanı Melih Baki, Doğu Akdeniz, Marmara ve Ege bölgelerinin örtülü faylar nedeniyle riskte olduğunu söyledi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Jeofizik Mühendisleri Odası (JFMO) Adana Şubesi Başkanı Melih Baki, Akdeniz'de yaşanan deprem hareketlerini değerlendirdi. Baki, yaşanan sismik hareketliliğin, büyük depremlerin habercisi olduğunu belirtti. Baki, deprem hareketlerinin 24 saat izlendiğini ve depremlerin yüzde 90'ının örtülü faylarda yaşadığını dile getirdi.
ÖNEMLİ SİSMİK HAREKETLER VE ÖRTÜLÜ FAYLARDAKİ RİSK
Doğu Akdeniz Bölgesi'nde önemli sismik hareketlenmeler yaşandığını ifade eden Baki, bu durumun deprem açısından sıkıntılı bir sürecin içinde olduğumuzu ortaya koyduğunu söyledi. Doğu Anadolu ve Kuzey Anadolu Fayları boyunca yer alan yerleşimlerin, Doğu Akdeniz, Marmara ve Ege bölgelerinde örtülü faylarla dolu olduğunu belirten Baki, bu alanların riskli alanlar olup, her an bu alanlarda bir büyük deprem meydana gelebileceği saptamasında bulundu.
‘AFRİKA KITASI'NIN BİZE GELİŞ HIZI DEPREM AÇISINDAN ÇOK SIKINTILI BİR SÜREÇ’
Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre depremlerin yoğunlaşma sebebini taban suyunun ısınmasına, Afrika Kıtası'nın geliş hızına ve mağma yükselimine bağlayan Baki, taban suyu ısısının aşırı buharlaşmaya sebep olup, dengesiz bir iklime yol açtığını kaydetti.
"Afrika Kıtası daha önce bize geliş hızı yılda 2.5 -3 santimetredir. Son 4 ila 5 yılda bu geliş hızı 6 santimetre yükseldi. Bu durum deprem açısından çok sıkıntılı bir sürecin içinde olduğumuzun göstergesi” diyen Baki, şunları söyledi:
“Aynı zamanda Akdeniz'in taban suyu ısısı 26 derece yükselmiş durumda. Her iki durumu göz önüne alırsak, iklim açısından hem de deprem açısından sıkıntılı bir sürecin içinde olduğumuz gerçeği var. Deprem açısından baktığımız zaman; özellikle Doğu Akdeniz, Marmara, Ege, Doğu Anadolu Fayının bulunduğu bölgeler deprem açısından en sıkıntılı dönemin içinde olduğunu gösterir."
‘HER AN BÜYÜK BİR DEPREM YAŞANABİLİR’
Birinci derece deprem kuşağında bulunmanın bir tek anlamının olduğunu o da her an büyük bir deprem yaşanacağını aktaran Baki, "Yaşadığımız Anadolu Coğrafyası birinci dereceden deprem coğrafyasında bulunmaktadır. Bunun anlamı her an büyük depremlerin olacağıdır. Asıl önemli olan deprem öncesi önlemlerdir. Depreme dayanıklı bina tasarımıyla ve denetimle hazırlık yapmalıyız."