33 ülkeden deprembilimcilerin katıldığı çalışmada, taşımacılık ve sanayi üretimi gibi insani aktivitelerin neden olduğu çevresel gürültünün geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 50'ye kadar azaldığı tespit edildi.
Reuters'ın haberine göre, aralarında Zürih Teknik Üniversitesi İsviçre Sismoloji Servisi'nin olduğu ekip dünya üzerindeki 268 sismoloji istasyonunun 185'inde gezegen kabuğunda daha düşük gürültü ölçümü yaptı.
Kısıtlamaların en sıkı olduğu zamanlarda yani otobüs ve tren seferlerinin azaltıldığı, uçuşların durdurulduğu ve fabrikaların kapatıldığı dönemlerde şehir merkezlerindeki çevresel gürültü yüzde 50 azaldı.
Öyle ki gürültü seviyeleri batılı ülkelerde yılın en sessiz zamanı olarak bilinen Noel sırasından bile daha düşük çıktı.
Sismolog John Clinton sokağa çıkma yasaklarının olduğu haftaların kayıtların tutulmaya başlandığı son 20 yıl içerisindeki en sessiz dönemler olduğunu belirtti.
Belçika Kraliyet Gözlemevi, Çin'de başlayan sonra İtalya ve diğer Avrupa ülkeleri sonrasında da Amerika'ya yayılan sokağa çıkma yasakları sırasında görülen "sessizlik dalgasını" kayıt altına almayı başardı.
Çevresel gürültünün azalmasının bir diğer etkisi ise normal zamanlarda hissedilmesi olası görülmeyen küçük depremlerin bile tespit edilebilmesi oldu.
Deprem bilimci Frederick Massin bu küçük sarsıntıları yakalamanın sismik değişimleri anlama kapasitelerini artırdığını vurgulayarak bu sayede gelecekteki olası büyük depremleri tahmin edebilmelerine yardımcı olacağını belirtti.
Covid-19 kısıtlamalarıyla seyahat gibi insani aktiviteler ve makinelerin yavaşlaması sonrası geçen yıl çevresel gürültü yüzde 50 azaldı.