Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Dilek Erer, Batı toplumunun yüzde 20'ye yakınında görülen bir problem olan varisin, Türkiye'de en az 5 milyon bireyde değişik derecelerde olabileceğini söyledi. Erer, kozmetik bir sorun olduğu sanılan rahatsızlığın her zaman bu kadar masum olmadığını ve ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı. Erer, "Venoaktif ilaçlar, kilo kontrolü, düzenli egzersiz, sabit bir şekilde oturmamak ve koruyucu nitelikte olan varis çoraplarını kullanmak son derece önemlidir. Topuklu ayakkabı giymemek ve bacaklarınızı fırsat buldukça yukarıda tutmak varisi önleme açısından dikkate değer bir ayrıntıdır." dedi.
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Dilek Erer, varisin belirtileri, safhaları ve tedavi şekilleri hakkında açıklamalarda bulundu. Varisin bacak toplardamarlarının genişlemesi, uzaması ve büklümlü hale gelmesi olarak tanımlandığını ifade eden Erer, hastalığın kadınlarda daha çok görüldüğünü açıkladı.
Erer, varis oluşumuna dair bilinen en belirgin sebebin toplardamarlardaki kapağın yeterince çalışmamasından kaynaklandığını belirtti. Varis hastalığını 'kozmetik' ve 'hastalık' olmak üzere iki ayrı şekilde derecelendirebileceğini kaydeden Erer, konuşmasına şu şekilde devam etti: "Hoş bir görünüme sahip olmayan ve 'Kozmetik Varis' dediğimiz durumda fiziki olarak bireye rahatsızlık söz konusu değilken bunların tedavisi çok daha kolaydır. Fiziki anlamda bireyi rahatsız eden varisleri ise 'Varis Hastalığı' olarak değerlendirebiliriz. Bu tip varisler, fiziki olarak bireyin günlük hayattan verim almasını engeller. Gelişmeden önce kılcal varis olarak dikkati çeken hastalık, sonraları ilerleme süreci ile kendisini belli eder. Tedaviyi reddettiğiniz aşamalar sonrasında varis hastalığınız ilerler ve cilt üzerinde görülen büküntülü damarlar ve cilt değişikliğine neden olur. Tedavi geciktirildikçe damarda pıhtı oluşumu, ülsere yaralar gelişir. Bu tip yaralara Varis Ülseri adını vermekteyiz. Bu durumda tedavi süreci ayları bulabilir."
TEDAVİ EDİLMEZSE, CİDDİ PROBLEMLERİ BERABERİNDE GETİREBİLİR
Tedavi edilmeyen her bir ayrı sürecin, ciddi problemleri de beraberinde getirdiğine dikkat çeken Erer, hastalığın ilerlemesinden sonra bireylerin, bacaklarında genişlemiş, morarmış, kıvrımlaşıp dışarı taşmış damar yapılarının rahatlıkla görebileceğini söyledi. Erer, "Ayrıca bacaklarda ısı artışı, ağrı, kaşıntı, dolgunluk hissi ve kramp gibi diğer belirtiler de tabloya eşlik eder. Gündüze oranla geceleri daha sık yaşadığınız ağrılar varisin habercisidir. Aynı zamanda ağrı ve kramplar, kişiyi uyku halindeyken bile uyandırır. Bacaklarınızda sürekli olarak aniden kramplar yaşıyorsanız mutlaka kalp ve damar cerrahisi uzmanına görününüz." önerisinde bulundu.
SORUNA ÖZEL TEDAVİ SEÇENEKLERİ MEVCUT
Erer, muayene ve Doppler Ultrasonun, varis tedavisi öncesinde hastalığın altında gelişen her türlü nedenin saptanması aşamasında son derece tercih edilen bir teknik olduğunun altını çizdi. Cerrahi anlamda risk taşıyan hastalara ya da belirtiler dahilinde yakınması az olan hastalara öncelikle ilaç tedavisi ve varis çorabının önerildiğini açıklayan Erer, "Çeşitli tedavi yöntemleri mevcuttur. Orta ya da küçük çaplı varislerde başarı şansı İğne tedavisi olan skleroterapi ile yüksektir ve boyutu 1-3 mm civarında olan varislerde tercih edilmektedir. Köpükle yapılan skleroterapi tedavisi,her seansta belli bir alan yapılmakta ve belirli aralıklarla hasta çağırılarak tedavi süreci tamamlanmaktadır. En popüler tekniklerden Lazer/RF teknolojisiyle ise çapı 1 mm altında olan toplardamar genişlemeleri rahatlıkla yok edilebilmektedir. Büyük varislerin iç kısımdan Lazer/RF ile kapatılması, hastalar tarafından tercih edilen yöntemlerdendir. Hastalar bir gün sonrasında normal hayatlarına geri dönebilmektedirler." açıklamasında bulundu.
VARİS HASTALIĞININ GELİŞMESİNDE EN TEMEL FAKTÖR; GENETİK YATKINLIK
Varis hastalığının gelişmesinde en temel faktörün, genetik yatkınlık olduğunu ifade eden Erer, fazla hareketlilik gerektirmeyen işlerde çalışan bireylerde de varis gelişmesinin olası olduğunu açıkladı. Genetik yatkınlıklar ve meslekler değiştirilemeyeceğinden ötürü varisin oluşmasından kesin korunma gibi bir durum söz konusu olmadığına vurgu yapan Erer, "Venoaktif ilaçlar, kilo kontrolü, düzenli egzersiz, sabit bir şekilde oturmamak ve koruyucu nitelikte olan varis çoraplarını kullanmak son derece önemlidir. Topuklu ayakkabı giymemek ve bacaklarınızı fırsat buldukça yukarıda tutmak varisi önleme açısından dikkate değer bir ayrıntıdır. Hayatınızın her sürecinde sağlıklı ve güzel bacaklara sahip olmak için erken tedavinin önemli olduğunu ve varisten dolayı oluşan kötü görüntülerin kaliteli uygulamalar ile düzeltilebildiğini unutmamak gerekir." diye konuştu.
Cihan CİHAN