Derinleşen ekonomik kriz, döviz kurlarındaki rekor artışlarla iyice etkisini göstermeye başladı. Geçimlerini sağlayabilmek için temel ihtiyaçlarından kısmak zorunda kalan dar gelirli vatandaşlar, son çare olarak evlerindeki beyaz eşyayı, elektronik eşyaları satmaya başladı.
Sözcü muhabirleri; Manisa, Mersin, Eskişehir, Samsun, Hatay ve İstanbul'da ikinci elcileri dolaştı, yaşanan tabloyu sordu.
Aldıkları cevaplar şöyle oldu:
MANİSA:
“GÜNDE 3-4 KİŞİ EV EŞYASINI SATMAYA GELİYOR”
Spotçu Hakan Taş: Son birkaç aydır satmak için beyaz eşyasını getiren vatandaşlarımızın sayısı arttı. Yaşadığımız ekonomik krizin olumsuzluklarını en iyi şekilde biz kendi işyerimizde görüyoruz. Eskiden hafta birkaç eşya satılmaya gelirken, şimdi bunun sayısı günde 3 veya 4'e çıktı. Günde en az 3 defa evlere satılan eşyaları almaya gidiyorum. Vatandaş ‘Paraya ihtiyacım var' diyor satıyor. Kimisi ise utancından ‘Yenisini alacağım. Ondan satıyorum' diyor. Ben ayrıca tamir işiyle de uğraşıyorum. Birçok vatandaş da artık yeni beyaz eşya almak yerine 15-20 yıldır kullandığı eşyasını tamir ettirmeye çalışıyor. Böyle giderse, satın aldığımız beyaz eşyaları koyacak yer bulamayacağız.
“ÜTÜSÜNÜ SATAN BİLE VAR”
Spotçu Taci Ayhan: Her gün bir iki vatandaş beyaz eşyasını satmak için geliyor. Hatta evinden ütüsünü satmak için gelen vatandaş bile var. Bizde ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Eğer elimizde para varsa satın almaya, vatandaşımızın sıkıntısını gidermeye çalışıyoruz. Ama şu anda bizde de para yok. Gelen vatandaşlara ‘Bizde de para yok' diye geri çevirmek zorunda kalıyoruz. Son birkaç aydır durum böyle. Yaşanan ekonomik kriz artık vatandaşı büyük oranda olumsuz etkilemiş durumda. Bunun en iyi tablosu bizde. Bazı spotçu arkadaşlarımızın son bir ay içinde satın aldığı eşyaları koyacak yeri yok. Kimilerini artık işyeri dışında teşhir etmek durumunda kalıyor. Gerçek olan tek şey var; o da durum vahim.
MERSİN:
“VATANDAŞ TELEVİZYONUNU SATMAK İSTİYORDU, CİHAZI ALMAYA EVE GİTTİM, ÇOCUKLAR TELEVİZYON BAŞINDAYDI…”
Spotçu Mehmet Fatih Yalın: “25 yıldır bu mesleği yapıyorum; ilk kez böyle bir kriz, böyle bir şey görüyorum. Kısa bir süre önce bir vatandaş aradı evindeki televizyonu satmak için. Birlikte televizyona bakmak üzere evine gittik. Evinde 3 küçük çocuk televizyonun karşısında seyrediyorlardı. O an gözlerim yaşardı, kelimeler boğazımda düğümlendi. Babayı kenara çektim o televizyonu almadan parasını verip çıktım. Bunu ilk kez anlatıyorum. Üstelik ben AK Partiliyim. Partime bugüne kadar laf ettirmedim ancak bu dönem çok farklı bir dönem. Zorda kalan insanlarımız evindeki eşyasını satmak zorunda kalıyor. Bu yaşadığım örnek bugünü anlatmaya yeterli…”
“YATAĞINI SATANLAR OLUYOR”
Spotçu Mehmet Korkmaz: 1981 yılından beri bu işi yapıyorum ancak böyle bir şey yaşamadık, görmedik. Zorda olan insanlar evindeki televizyonu, beyaz eşyayı hatta hatta yatağını satmaya geliyor. Çok zor bir süreçten geçiyoruz. İnsanların zor durumda olduğu görerek eşyalarını satmaları bizi de üzüyor. Ancak yapacak bir şey yok gibi görünüyor. Allah yardımcımız olsun.
SAMSUN:
“ÇAMAŞIR, BULAŞIK MAKİNESİNİ SATIP ELDE YIKIYORLAR”
Soner Fazlı: “Para yok pul yok. Vatandaş borcunu ödemek için evinden eşya satıyor. Millet sıkışmış, dönemiyor. Genelde elektronik eşyalar satıyorlar. Son 1-2 aydır daha fazla mal almaya başladık. Alıyoruz ama biz de satamıyoruz. Sıfır almadıkları için 2. ele döndü millet ama şu an bizim işlerimiz de iyi değil. Geçinemediği için eşyalarını satıyorlar. Vatandaş çamaşır makinesi satıyor, elinde yıkıyor. Bulaşık makinesi satıyor, elinde yıkıyor.”
“DURUP DURURKEN KİMSE EVİNİN EŞYALARINI SATMAZ”
Aziz Kara: “15 yıldır bu işi yapıyoruz. Önceden öğrenciler giderken veya insanlar eşyalarını değiştirince eski eşyalarını bize satarlardı. Son dönemlerde ise vatandaşlar ekonomik sıkıntılardan dolayı zor duruma düştü. Ya borcunu ödemek için ya gelen hacizi durdurmak için ya da temel ihtiyaçlarını karşılamak için evlerindeki eşyalarının bazılarını satmak zorunda kalıyor. Durup dururken kimse evinin eşyalarını satmaz.”
ESKİŞEHİR:
“PEŞİN PARA İLE EKONOMİK KRİZİ ATLATMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Spotçu Sinan Kırkıcı: İşlerimiz durgun. Geçtiğimiz yıl salgın nedeniyle üniversitelerin kapalı olmasından kaynaklı iş yapamadık. Bu yıl da ekonomik kriz nedeniyle iş yapamıyoruz. İnsanlar geçim sıkıntısı nedeniyle evlerindeki eşyaları satmak için getiriyorlar. Daha sonra mağazadan vadeli olarak yeni eşya almaya çalışıyorlar.
Bu şekilde peşin para sağlayarak ekonomik krizlerini atlatmaya çalışıyorlar. Ancak bizlerin de ekonomik durumu belli. Şu anda depolarımız dolu. Gelen müşterileri hem depolarımızın dolu olması hem de peşin para sıkıntımızdan dolayı geri çevirmek zorunda kalıyoruz. Her kesimden eşyasını satmaya gelen var. Öğrencisi, emeklisi, işçisi, işsizi, memurlardan bile eşyasını satmaya gelenler oluyor.
“YEMEK MASASINI SATIYOR, YERDE YİYOR”
Spotçu Ömer Kömürcü: İşler yavaş. Yaklaşık 4 gündür siftah bile yapmadan dükkanı kapatıyorum. Ekonomik kriz biz spotçuları da olumsuz etkiledi. Alandan çok malını satmaya gelen oluyor. Kriz nedeniyle insanlar evlerinde gözlerinden çıkarttıkları bazı malları satarak geçimini sağlamaya çalışıyor. Mesela televizyonunu satıyor, bir süre televizyon seyretmemeyi düşünüyor. Yemek masasını satıyor, yerde yemek yiyor gibi. Bizim de bütçemiz belli ve gelen eşyaların fiyatları uygun olmasına rağmen alamıyoruz.
“KIŞI GEÇİREBİLMEK İÇİN SATIYORLAR”
Muhammed Gülyiğit: Dükkanımıza alandan çok mal satmaya gelen var. İnsanlar geçim derdi nedeniyle evlerindeki eşyalarını satıyorlar. Sattıkları malların parasıyla ya ev kirasını ödüyor ya faturalarını ödüyor ya da kışı geçirmek için kömür alıyor. Beyaz eşyadan mobilyasına kadar satmak isteyenler oluyor. Kışı geçirdikten sonra da yaz aylarında vadeli yeni eşya almayı düşünüyorlar. Vatandaşlar evlerindeki boş buzdolabının durması yerine gıda malzemesi almanın hesabını yapıyor.
İSTANBUL:
“KREDİ KARTI VEYA EV KİRASINI ÖDEYEMEDİĞİ İÇİN SATIYORLAR”
Spotçu Mehmet Demez: Vatandaşlar EVKUR gibi yerlerden sıfır eşya alıyorlar, ikinci elcilere gelip satıyorlar. Oradan 10 bin liraya aldıysa buraya gelip 7-8 bin liraya satıyor, nakit parayla acil ihtiyacını ödüyor. Kredi kartı borcunu veya ev kirasını ödeyemeyip evdeki eşyasını satanlar da oluyor. Kira ödemesi ve kredi kartı borcu için eşya satanı çok duydum. Pandemiyle birlikte bu tip durumlarda artış yaşanmaya başladı. Son zamanlarda ihtiyaçtan satanlar baya ortaya çıkıyor. Her şey zorlaştı…
“TAKSİTLE ALIP, NAKİT PARA İÇİN BİZE SATIYORLAR”
Telefoncu Ali Kemal Kamil: “Vatandaş, ‘İhtiyacım var, borcum var' deyip telefonunu satıyor. Bazıları, ‘Kiramı ödemek için' diyor. Çok detay vermiyorlar ama ihtiyaçtan dolayı satmak istediklerini söylüyorlar. Taksitle sıfır telefon alıp nakit para için bize getirip satan da oluyor. Önce bize gelip, ‘Ne kadara alırsın?' diye soruyorlar. ‘Hangisi daha yükseğe gider?' gibi çeşitli bilgiler alıp sonra gidip sıfır telefonu satın alıyorlar taksitle, sonra gelip bize satıyorlar. Borcu olduğu için büyük ihtimalle kredi çıkmıyor, o da gidip faturasına ek taksitle alıyor. Acil borcunu nakitle ödemek için de gelip bize satıyor. Son bir ayda bu tip durumlar biraz daha arttı.”
HATAY:
“20 YILLIK ESNAFIM, SON YILLARDA YAŞADIĞIM SIKINTILARI DAHA ÖNCE HİÇ YAŞAMADIM”
Spotçu Hasan Avcı: 20 yıldır beyaz eşya spotçuluğu yapıyorum. Son yıllarda yaşadığım sıkıntıları daha önce hiç yaşamadım. Son 6 aydır işlerim neredeyse tamamen durdu. Bizden eşya alacak olan belli. Fakir fukara bize geliyordu. Artık onlar da gelmez oldu. Kimsede para kalmadı, ikinci elci olmama rağmen benim de işlerim durdu. Ben BAĞ-KUR'umu yatıramaz oldum. Son 6 ayda 4 elemandan 2'ye düşürdüm kapasitemi. Önceden rağbet vardı ama her şey gibi bu da bitti. Bir araca bindik, bizi götüren kimdir? Kaptan götürür. Bizi götürdü vurdu, kırdı. Sebebi kimdir? Tabi ki kaptandır. Tabi ki başımızdakiler.
Ben daha önce AKP'liydim şimdi değilim. Nereye gidiyoruz? Bu gidiş nereye, ne zamana kadar? Bu kadar sıkıntı mı olur? Artık daha da oy vermem. Şunu biliyorum ki artık bu gidişe bir dur demek lazım. Millet olarak sağa sola bakmak lazım, uyanmak lazım. Sen bana her gün eziyet, zulüm edersen benim de sana bir yerde ‘dur’ demem lazım. İnsanın bardağı doldu taştı. Türk halkı olarak rahat değiliz. Çocuklarımın da doğru düzgün eğitim aldığı yok. Şu anda biz bir savaş veriyoruz onlar değil. Artık benden geçti, ben çocuklarım için korkuyorum.
“GEMİ ARTIK İLERLEMİYOR, KAYAYA ÇARPTIK”
Spotçu Ahmet Alkan: Ben burayı 11 yıldır çalıştırıyorum. Mobilya spotçuluğu yapıyorum. Bugün çok sıkıntıdayız. Alışveriş tamamen durmuş durumda. İkinci el mobilyalarda bile insanların değişim yapacak gücü kalmadı. Bir süre önce günlük kazancımız az olsa bile geçinebiliyorduk. Şimdi 300 lira da kazansam bir hafta geçinemem. Ben 4 yıldır BAĞ-KUR'umu ödeyemiyorum. Milletin alım gücü kalmadıysa biz hiç geçinemeyiz. Bu şekilde nereye ne zamana kadar devam edebileceğimi bilmiyorum. 23 yaşında bir çocuğum var, üniversite mezunu ama yarı zamanlı işlerde çalışıyor sadece. Bu halde olmamızın sebebi belli. Gemi artık ilerlemiyor, kayaya çarptık. Kaptanı değiştirmekten başka yapacağımız bir şeyimiz yok.