Hemen her gün gelen zamlar, en çok gıda fiyatlarında hissediliyor. Et, süt ve peynirin neredeyse tadını unutan dar gelirliler ekmek, makarna, yağ gibi ürünlere ulaşmakta bile zorlanıyor. Dışarda yemek yemek ise hayal olmuş durumda... Vatandaşlar, içinde bulundukları durumu, "Müze gezer gibi marketleri geziyoruz; en ucuz ve almamız gereken neyse onu alıp çıkıyoruz. Alışkanlık falan kalmadı" sözleriyle özetledi.
Sözcü'den Batuhan Serim'in
haberine göre, Artan hayat pahalılığının altında ezilen dar gelirliler kendilerinin, hatta çocuklarının dahi boğazından kısar hale geldi. Özellikle kalabalık aileler gıda alışverişi yapmakta zorlanırken; dışarıda yemek yemek hayal oldu. Çünkü bir kişinin karnını doyurması için tek öğüne en az 25-30 lira ödemesi gerekiyor.
SÖZCÜ muhabiri İstanbul Şişli’de vatandaşa mikrofon uzattı, “Son dönemde yeme alışkanlıklarınız değişti mi? Herhangi bir tasarrufa gittiniz mi?” diye sordu.
Ameliyat olduğunu ve yüksek proteinle beslenmesi gerektiğini söyleyen bir genç, fiyatının yüksek olması nedeniyle yeterli beslenemediğini dile getirdi. Bir başka vatandaş ise hamile olduğunu ancak omega ve B12 ihtiyacını karşılayabilmek için balık ve kırmızı et tüketemediğini anlattı.
Verilen diğer yanıtlar şöyle oldu:
“YEME ALIŞKANLIKLARIMIZI DEĞİŞTİRMEK ZORUNDA KALDIK”Hüsniye Karadağ: “Herhangi değil, bayağı bir gittik. 1.5-2 aydır eve domates almıyorum. Biberi zaten unuttum. Onu tamamen kafadan çıkardık. Meyvelerin yanından bile geçmiyorum. Müze gezer gibi marketleri geziyoruz; en ucuz ve almamız gereken neyse onu alıp çıkıyoruz. Yani alışkanlık falan kalmadı. (Kırmızı et alabiliyor musunuz?) Oooo… Yıllar oldu unutalı. Fiyatını bile bilmiyorum şu anda. Merak edip sormuyorum, çünkü nasıl olsa alamayacağız. Tavuk da yalan oldu. Bir çok şey yalan olduğu gibi… Yeme alışkanlıkları bayağı bayağı değişti. Değiştirmek zorunda kaldık daha doğrusu.”
“DIŞARIDA YEMEK YEMEK ARTIK LÜKS OLDU”Halil Görgün: “Ameliyat oldum, protein tüketmem lazım ama tüketemiyorum. Tavuğa baktım kilosu en son 75 lira falandı. Birkaç ay önce etin kilosu o kadardı, şimdi tavuğun kilosu o kadar oldu. (Eski sıklıkta dışarıda yemek yiyebiliyor musunuz?) Yok, yiyemiyoruz maalesef. Dışarıda yemek artık lüks oldu. Bundan en fazla 1 sene önce falan bu kadar zor değildi… Şimdi eskisi gibi değil maalesef.”
“6 AYLIK HAMİLEYİM HALA BALIK YİYEMEDİM”Elif Alkın Yılmaz: “Tasarrufa tabi ki başvurduk. Günümüz şartlarında beslenmek çok zor. Artık her zaman aldığım peyniri değil de daha ucuzunu tercih etmeye çalışıyorum ya da yemiyorum. (Hamile olduğunuz için daha fazla vitamin, protein almanız gerekebilir, bunları rahatlıkla karşılayabiliyor musunuz?) Hayır herhangi bir şekilde karşılayamıyorum. Mesela şu an benim balık tüketmem gerekiyor, yoğun bir şekilde omega, B12 olmam gerekiyor, et tüketmem gerekiyor ama 6 aylık hamileyim, hala ağzıma balık sürmüş değilim.”
“‘EKONOMİ İYİ’ DİYEN YALAN SÖYLÜYORDUR”Onur Koyuncu: “Bayağı tasarrufa gittik. Domates yemeyi bıraktık. Salatalık yemeyi bıraktık. Peynir yemeyi bıraktık. Çocuklara bir şey almayı bıraktık. Çocukların kalemi son ucuna gelene kadar kullanmaya başladık. Ben değil, herkes yapıyor bunu zaten. Ekonominin iyi olduğunu söyleyen adam zaten yalan söyleyen adamdır. (Şu an ailenizle dışarıda yemek yiyebiliyor musunuz?) Hayır, nerede o günler yaa… Evde zor yemek yiyoruz, dışarı çıkmak ne?
“ÇOCUĞUNUN İSTEĞİNİ KARŞILAYAMAYINCA İNSANIN ZORUNA GİDİYOR”Son 1 ay içinde bir kere dışarı çıktım ailemle, 3 kişiyiz, 125 lira para verdim. Yediğimiz de tavuk döner. Kızım, ‘İkinciyi yiyeyim’ diyor, ikinci yok… Babasın sonuçta, bunu karşılayamadığı zaman insanın zoruna gidiyor. Bizim başımızdakiler bizi nasıl anlar biliyor musunuz? Bizimle aynı durumu yaşamaları lazım. Çocuğuna bir şey alamadığı durumu yaşarsa o zaman halkı anlar. Öbür türlü anlamazlar. Çünkü onların yediği önünde yemediği arkasında. Hiç dışarı çıkıp geziyorlar mı? Geçmişteki bütün Cumhurbaşkanları çıkıp geziyorlardı, kuyruk bekliyordu, alışveriş yapıyordu.
“YA ALLAH’A GÜVENMİYORDUR YA DA HALKINA”(Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan) O da çıkıp alışveriş yapsın, halkla beraber gezsin. 10 bin tane korumayla gezmesin. Cuma namazına binlerce korumayla giden adam ya Allah’a güvenmiyordur ya da halka güvenmiyordur.”
“ÖNÜNE GEÇİLEBİLECEK BİR PAHALILIK GİBİ DURMUYOR”Hasan Karagül: “Çalıştığım şirkette bize yemek çeki veriyorlar; verilen çekler şu anda bir öğlen yemeğinin yarısını karşılamıyor. Artık buna ne diyebilirseniz… (Eskiden bu denli zorlanıyor muydunuz bu konularda?) Yok tabi ki. Şu anda aşırı bir pahalılık var. Bu pahalılık maalesef önüne geçilecek bir pahalılık gibi de gözükmüyor. Öyle bir niyet var mı onu da bilmiyoruz… (Ailenizle veya dostlarınızla dışarı çıkıp yemek yemek sizin için kolay bir şey mi?) Ailem 6 kişi, birkaç sene önce en azından ayda bir defa çok rahatlıkla iyi lokantalarda yemek yiyebildiğim halde şu an mecbur kalmadığımız müddetçe dışarıda yemek yemiyoruz.”
“O ESKİDE KALDI…”Ercan Selim: “Zamlardan dolayı biraz kısıtlamaya gittik. Allah yardımcımız olsun. ( Eski sıklıkta dışarıda yemek yiyebiliyor musunuz?) Yok, şu an öyle değil artık. O eskide kaldı…”
“BİR KAHVALTI, BİR AKŞAM YEMEĞİ İLE YETİNİYORUZ”Adem Demir: “Et, süt, yumurta gibi gıdalar artık alınmayacak fiyatlara geldi. Eskiden rahat rahat her yerde yemek yiyebiliyorduk ama şimdi bir kahvaltı, bir de akşam yemeği ile yetiniyoruz. Kıtlık kapıda gibi görünüyor… 1000 lira, 100 lira gibi oldu.”
“PORİSYONLARIMIZI KÜÇÜLTTÜK”Mehmet Kıyak: “Mesela porsiyonlarımızı küçülttük. Yediğimizden kısıyoruz. Sıklıkla kırmızı et tüketemiyoruz, belki haftada 1… (Öğün atladığınız günler oluyor mu?) Tabi ki. Mesela bazen sabah kahvaltısı yapmıyorum.”