Yasa ve yönetmeliklerde, eczacıların pos cihazı bulundurma şartının olmadığını belirten Bursa Eczacı Odası Başkanı Kubilay Aydın, "Cebinde parası olmayan vatandaş 50 kuruşluk bedeli bile kredi kartıyla ödüyor. Katılım ücretleri gibi bedelleri de hastadan alan eczaneler tahsilat bürosu haline geldi. Kredi kartıyla tahsil edilen paralar eczacının eline bir ay, bir buçuk ay sonra geçiyor. Bu yükü taşıyamayan eczacılar kredi kartı uygulamasını kaldırıyor." dedi.

Son günlerde, gece saatlerinde acil ilaca ihtiyaç duyan vatandaşlar, nöbetçi eczanelerin kapısını çaldıklarında "Kredi kartı geçmiyor, bankalarla çalışmıyoruz, ilacı nakit parayla almanız gerekiyor" cevabıyla sarsılıyor. Yasa ve yönetmeliklerde, herhangi bir ticarethanede kredi kartı pos cihazı kullanma zorunluluğu olmadığına dikkat çeken Bursa Eczacı Odası Başkanı Eczacı Kubilay Aydın, şunları kaydetti:

"Ancak eczanelerin farklı bir durumu var. Yasa ve yönetmeliklerde pos cihazı bulundurma şartı yok ama bir taraftan da baktığınızda kamu hizmeti veriyoruz. Bursa Eczacılar Odası olarak temel değerlerimiz var. Bunlardan birisi de ilacın ulaşılabilir olması. İlaca hem ekonomik olarak hem fiziki olarak kolay ulaşılmalı. Hastanın ilacı alması için kredi kartı imkanlarını sağlamamız gerekiyor. Zorunlu olmasa da kendi bahsetmiş olduğumuz değer felsefemiz gereği bunun olması gerekiyor. Ancak eczacıların ekonomisi iyice daralmıştır. Eczacı, hastadan kredi kartıyla tahsil ettiği parayı bir ay veya bir buçuk ay sonra bankadan alabiliyor. Eczaneler artık bu yükü taşıyamaz duruma gelmiştir."

Cebinde parası olmayan vatandaşın 50 kuruşluk bile bedeli kredi kartıyla ödemeye kalkıştığını dile getiren Oda Başkanı Kubilay Aydın, gece acil ilaca ihtiyaç duyan ancak cebinde parası olmayan vatandaşın sıkıntıya düşebileceğini, ancak eczanelerin de kredi kartı yükünü taşıyamayacak hale geldiğini söyledi. Aydın, şöyle devam etti:

"Bu mesele, bugün Türkiye'nin meselesidir. Vatandaşı ve eczacıları bu hallere düşürenler konuyu çözmeli. Katılım payı, muayene ücreti gibi paraları eczacılar tahsil ediyor. Eczaneler neredeyse tahsilat bürosu haline geldi. Hastaya durumu anlatamayan eczacılar, bu paraları da kredi kartıyla tahsil ediyor ve devlete bunları ayrıca fatura ediyordu. Hastadan alınan bedeller iki defa faturalandırılmış oluyordu. Bu durumda devlete verilecek miktarın üzerinden ikinciye bir vergi ödemesi olur ki bu da eczaneleri mağdur edici olabiliyor. Aslında devletin aldığı bedeller pos cihazından kesilemez ama eczacılar hastalara durumu anlatmakta zorlanınca, devletin tahsil ettiği bedelleri de eczacılar pos cihazından alıyordu. Vatandaş, cebinde parası olmadığı için geleceğini ipotek altına alıyor. Şimdi veresiye defteri yok ama kredi kartı da bankaların teminatı altında olan veresiye defteri haline gelmişti."

Zaman