Ülke ekonomisine yolsuzluk suçları kadar büyük oranda zarar veren, insanların hayatını karartıp nice ocaklar söndüren tefecilikle mücadele artıyor.
Tefecilikle mücadele Emniyet Genel Müdürlüğü, Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (MASAK), BDDK, Hazine Müsteşarlığı gibi kurumlarla koordinasyon ve işbirliği içerisinde yürütülüyor.
AA muhabirinin konuyla ilgili raporlardan derlediği bilgiye göre, son 3 yılda ortaya çıkarılan tefecilik suçları ile gözaltına alınan kişi sayısında artış yaşandı. Rakamlara göre, bu çerçevede 2008'de 248 olayda 548 kişi, 2009'da 578 olayda 1.371 kişi, 2010 yılında 587 olayda 1.466 şüpheli hakkında yasal işlem yapıldı. Bu rakamlar, son 3 yılda ortaya çıkarılan tefecilik olaylarındaki artışı gözler önüne seriyor.
Tefecilik suçuyla etkin mücadele kapsamında son 2 yılda, Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde illerin kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele şubesi birimleri tarafından 1.165 operasyon gerçekleştirilirken 3.037 şüpheli kişi adli makamlara çıkarıldı. Bununla birlikte yapılan operasyonlarda tefecilerin özellikle vergi yönünden incelenebilmesi ve devletin zararının tazmini amacıyla hakkında yasal işlem yapılan kişilere ait bilgiler Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'na iletildi. Böylece devletin uğrayacağı vergi kaybının önüne geçildi.
Bu arada, 2010 yılında kayıtlara geçen tefecilik olaylarının yaşandığı illere bakıldığında 90 olayla Ankara ilk sırada yer alırken, bunu 68 olayla Antalya, 67 olayla İstanbul, 65 olayla Mersin izliyor. İzmir (21 olay), Kahramanmaraş, Hatay (20 olay), Samsun (16 olay), Tekirdağ, (14 olay) ve Konya (13 olay) tefecilik olaylarında ilk 10 il içerisinde yer alıyor.
TEFECİLİK OLAYLARI KRİZ DÖNEMİNDE ARTIYOR
Yetkililer, tefecilikle mücadelenin tek başına yapılacak bir iş olmadığına dikkati çekerek, bu konuda, ilgili bütün birimlerin koordinasyon ve işbirliği içerisinde hareket etmesinin önemini vurguladılar.
Tefecilik olaylarının özellikle kriz döneminde daha da arttığını belirten yetkililerin verdiği bilgiye göre, ekonomik sıkıntıda bulunan, ağır borç yükü altında ezilen, bankalara borcunu ödeyemeyen bazı vatandaşlar çareyi tefeciden para almakta buluyor. Oldukça yüksek komisyonlar isteyen tefeciler vatandaşın adeta ''kanını emiyor.'' Kriz ortamlarında etkisini artıran tefecilikten bazen bütün bir köy ya da bir ilçe ''yaka silkiyor''. Tefecilik yapan kişi mağdur olan insanın sadece kendisini değil ailesini de tehdit ettiği için ihbar mekanizması etkin işletilemiyor. Bir çok olayda, kanıt ve ihbar olmadığı için dava açılamıyor. Sonuçta, tefecinin eline düşen vatandaş, katlanarak artan borcunu ödeyemez duruma geliyor. Mağdur olan vatandaşlar kimi zaman çareyi kaçmakta kimi zaman da hayatına son vermekte buluyor. Yetkililer, ''tehdit'' unsuru olması nedeniyle ihbarı kolay olmayan tefecilik suçunun, tespit edilen rakamların üstünde seyrettiğini de belirttiler.
MASAK DA MÜCADELE EDİYOR
Tefecilikle mücadele, Emniyet Genel Müdürlüğü, MASAK, BDDK, Hazine Müsteşarlığı gibi kurumlarla koordinasyon ve işbirliği içerisinde yürütülüyor.
Bu kapsamda, MASAK tarafından bu yılın ilk 9 ayında tefecilikle ilgili 133 dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, suç gelirine kaynaklık eden (öncül suç) 28 değerlendirme dosyası açıldı. Bu dosyaların 20'si inceleme kapsamına alındı ve suç duyurusunda bulunuldu.
Geçen yılın 9 aylık döneminde de 146 dosya üzerindeki incelemede, 10 dosya hakkında değerlendirme dosyası açılmış ve 2'si hakkında inceleme başlatılmıştı.
KREDİ KARTIYLA POS TEFECİLİĞİ
Yetkililerden alınan bilgiye göre, tefecilik suçunun yöntemleri arasında ''bankalara kredi borcu olan veya nakit paraya ihtiyacı olan kişilere ürün satılmış gibi gösterilerek faiz karşılığında nakit para verme, senet kırdırma yani vadesi gelmemiş bir bononun veya çekin vadesinden önce satılması ya da satın alınması'' ile ''kredi kartı ile pos tefeciliği'' yer alıyor. Son dönemde ''kredi kartı ile POS tefeciliği''nin yaygınlaştığı görülüyor.
Kredi kartıyla POS tefeciliğinde, kredi kartı borcunu ödeyemeyen kişi içinde bulunduğu zor durumdan kurtulmak için kredi kartıyla POS tefeciliği yapan kişilere yöneliyor. Bu yöntemde, tefecilik yapanın kişinin işyerindeki POS cihazından gerçekte herhangi bir alışveriş yapmadığı halde taksitli alışveriş yapılmış gibi kredi kartıyla çekim yapılıyor. Çekilen miktarın genelde yüzde 10-15'lik kısmını tefeci komisyon olarak alıyor. Kalan nakit parayı alan kişi kredi borcunun bir kısmını bu parayla ödüyor.
Yetkililer, zor durumdaki kişi için ilk bakışta oldukça cazip gelen bu yöntemle tefecilerin eline düşen kişilerin zamanla kredi kartlarının kullanımını tamamen tefecilik yapan kişiye bıraktığı ve mağduriyetlerinin katlanarak arttığının belirlendiğini ifade ettiler.
Türk Ceza Kanunu'nun tefecilikle ilgili 241. maddesine göre, kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılıyor.