Milli Savunma Bakanlığından (MSB) yapılan yazılı açıklamada, görevinden ayrılan Gönül'ün veda mesajı yayımladığı bildirildi.
Eski Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, döneminde savunma sanayinde ve birçok askeri konuda önemli çalışmalar yapıldığını belirterek, 10 sene önce daha eski teknolojiye sahip F-4'leri bile modernize edemeyen Türkiye'nin, bugün teknolojide en gelişmiş ülkelerle birlikte A-400M ve F-35'i projelendirdiğini, F-16'ların modernizasyon merkezi haline geldiğini bildirdi.
Milli Savunma Bakanlığından (MSB) yapılan yazılı açıklamada, görevinden ayrılan Gönül'ün veda mesajı yayımladığı bildirildi.
AK Parti'nin oluşturduğu 3 hükümette yürüttüğü ve 19 Kasım 2002'de başladığı Bakanlık görevinden bugün ayrıldığını belirten Gönül, mesajında ''Cumhuriyet tarihinin en uzun Milli Savunma Bakanlığı dönemimle ilgili olarak kamuoyuna da nihai bir hesabın verilmesi zorunluluğu açıktır'' dedi.
MSB'ye bağlı Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarlığı ve Savunma Sanayii Müsteşarlığının olduğunu anımsatan Gönül, şunları kaydetti:
''Bakanlığımız 'Bakanlar Kurulunca kararlaştırılacak savunma politikaları çerçevesinde Genelkurmay Başkanlığı tarafından tespit olunacak ilke, öncelik ve ana programlarına göre' savunma hizmetlerinin daha çok destek yönünü üstlenmiş olup yurt savunmasını asaleten yapma durumundaki Genelkurmay'dan ayrı bir teşkilattır. Ancak Bakanlığımızın esas personeli Genelkurmay mensuplarından oluşmaktadır. Ayrıca kuruluş kanunlarımız her iki teşkilatın 'sıkı bir işbirliği ve beraberliği' içinde çalışmasını öngörmüştür. Bakanlığımız, bu dönemde anılan Kanunun belirlediği, TBMM ile ilişkiler, tedarik, askere alma, inşaat, bütçe hizmetlerini en iyi şekilde yürütmüştür. Son 8,5 senede 154 Kanun Tasarısı yasallaşmıştır. 1990-2000 arası bu sayı 41'dir. Anayasa, kanun ve kararname değişiklikleriyle askerlik süresi kısaltılmış, şehit dul ve yetimlere ve gazilere bazı iyileştirmeler yapılmış, polislerin, sporcuların, 42 yaş üstü yurt dışındaki vatandaşların askerlik hizmeti yeniden düzenlenmiş, sivillerin askeri yargıya gitmesi kaldırılmış, yüce divan boşluğu doldurulmuş, yoklama kaçağı ve bakayalara hapis yerine para cezası getirilmiş, uzman erbaşların emekliliği sağlanmış, askeri hastaneler sivillere açılmış, Sözleşmeli Er Kanunu çıkarılmış, askere alma ve yoklama işlemleri e-devlet'e dahil edilmiş, başta karakol inşaatları olmak üzere yapım işleri sürdürülmüştür.''
-''BEKLEYEN PROJELERİN ÖNLERİNDEKİ ENGELLER KALDIRILDI''-
Daha önceleri icracı Bakanlıklar arasında bütçe olarak birinci sırada olan MSB bütçesinin yapılan tasarruflar sayesinde 6. sıraya indiğini bildiren Vecdi Gönül, 2003-2010 yıllarında 80 bin 593 ihale yapıldığını, bunlardan sadece 44'ünün Kamu İhale Kurumunca iptal edildiğine dikkati çekti.
Sahip olunan silahlı gücün ülkelerin uluslararası etkinliğinde belirleyici bir etken olduğunu vurgulayan Gönül, savunma sanayi sektörünün de enerji sektörüyle, dünyanın en kritik ve en hassas sektörü olduğunu belirtti. Türkiye'de bu sektörün Savunma Sanayii Müsteşarlığı önderliğinde 8 senede büyük bir atılım gerçekleştirdiğini bildiren Gönül, açıklamasına şöyle devam etti:
''Yıllardır bekleyen hayati derecede önemli projelerin önlerindeki engeller kaldırılmış, teşkilat aynı olduğu halde uygulamadaki proje sayısı 66'dan 269'a, tutarı da 5,5 milyardan 45,3 milyar dolara çıkmıştır. Ana ilke olarak mutlak surette yerli üretim, olamıyorsa Türkiye'de ortak üretim, hiç çare yoksa hazır alım yolu ve her halükarda offset uygulaması kesin kural olarak konmuş ve bu sayede hazır alım oranı yüzde 10'un altına düşmüştür. Sonuçta savunma sanayi sektöründe Türkiye, dünyada mevcut sıralamada ithalatta 6. sıradayken 13. sıraya inmiştir. İhracatta ise 27. sıradan 21. sıraya yükselmiştir. Savunma sanayi sektör cirosu bir milyon 301 bin dolardan 2 milyar 733 bin dolara, ihracat ise 331 milyon dolardan 853 milyon dolara yükselmiştir. Ar-Ge harcamaları 58 milyondan 666 milyon dolara çıkmıştır. TSK ihtiyaçlarının yurt içinden parasal olarak karşılanma oranı yüzde 25'lerden yüzde 52'ye yükselmiştir. İhalelerde temsilciler muhatap alınmamış ayrıca ihale bedelinin en az yüzde 30 iş payının KOBİ'lere verilmesi şartı koşularak teknolojinin geniş bir tabana yayılması amaçlanmıştır.''
-YERLİ EĞİTİM UÇAĞI VE ATAK HELİKOPTERİ BU SENE UÇACAK-
Açıklamasında ''10 sene önce daha eski teknolojiye sahip F-4'leri bile modernize edemeyip yabancılara muhtaç olan Türkiye, bugün teknolojide en gelişmiş ülkelerle birlikte A-400M ve F-35'i projelendirmekte ve ortak üretmekte olup ayrıca F-16'ların modernizasyon merkezi haline gelmiştir'' diyen Gönül, ilk yerli eğitim uçağı ve ATAK helikopterinin de bu yıl uçacağını anımsattı. Türkiye tarihinde ilk defa yerli olarak üretilen Göktürk uydusunun gerekli testlerden geçtiğini bildiren Gönül, Türkiye'nin insansız hava araçları konusunda da ABD ve İsrail ile yarıştığını vurguladı. Kara Kuvvetleri için yerli olarak tank, piyade tüfeği, makineli tüfek, bomba atar, havadan taşınabilir obüslerin ilk defa yapıldığını belirten Gönül, açıklamasında döneminde yapılan diğer çalışmalara ilişkin de bilgiler verdi.
Bakanlığı döneminde uluslararası ilişkiler kapsamında 44 ülke ile çeşitli anlaşmalar imzalandığını hatırlatan Gönül, ''Askerlerimizin ve mühendislerimizin fedakarca yaptığı çalışmalarla Türkiye artık görev bilgisayarını, radarını, sonarını, termal kamerasını, simülatörlerini, sayısal tabanlı ve kodlu haberleşmeyi, navigasyon sistemlerini, gece görüş dürbünlerini kendisi yapabilmektedir. Türk savunma sanayi şirketleri dünya ülkelerine zırhlı araçlar, hava savunma sistemleri, roket sistemleri, simülatörler, sahil güvenlik gemileri, askerî haberleşme sistemleri, komuta kontrol sistemleri ve yazılımları ihraç etmeye başlamışlardır'' ifadelerini kullandı.
ERYX Tanksavarı Füzeleri sözleşmesinin iptal edilerek uluslararası tahkime verildiğini anımsatan Gönül, davanın kazanıldığını, 56 trilyon zarardaki Sabiha Gökçen Havalimanı'nın ıslah edilerek karlı bir işletmeye çevrildiğini, başarılı bir yap-işlet-devret ihalesiyle devlete 2 milyar avro gelir kazandırıldığını da belirtti.
Gönül, veda mesajını şöyle bitirdi:
'''Bu başarılarda hükümetimizin programı, sayın Başbakanımızın öngörüsü, liderliği ve Bakanlığımıza verdiği hareket sahası, Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanlıklarının güven ve işbirliği, her iki müsteşarlığımızın ve bağlı kuruluşlarımızın, vakıf şirketlerimizin mensuplarının dürüst ve fedakarane gayretleri belirleyici olmuştur. Kendilerine şükranlarımı sunuyor ve arzı veda ediyorum.''