Rusya'nın Ukrayna'daki Donbas bölgesinde yer alan Rus yanlısı iki yönetimi tanımasının ardından dünya ülkelerinden de konuyla ilgili farklı tepkiler gelmeye devam ediyor. Venezuela, Küba ve Çin yönetimlerinden ise Rusya yönetimini destekleyen nitelikte açıklamalar yapıldığı ifade edildi.
Evrensel'de yer alan habere göre Ukrayna-Rusya krizinde Rusya'nın Donetsk ve Lugansk'ı tanıma kararının ardından NATO ve ABD etkisindeki ülkelerin yaptırımları ile yeni bir seyir aldı. Çin yaptırımların sorunları çözmeyeceğini ABD'nin silah desteği ile gerilimi artırdığını belirtti. Venezuela ve Küba'dan da gerilimde Rusya'nın yanında olduklarını gösteren açıklamalar yapıldı.
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'ya ilişkin açıklamalarına destek verdi.
Devlet televizyonuna değerlendirmede bulunan Maduro, Rusya halkıyla dostluğun sonsuza kadar süreceğini belirterek, "Venezuela, Putin'e ve Rusya'ya tüm desteğini sunuyor. Dünyanın cesur ve haklı davalarını savunmak için biz giderek daha fazla müttefik olacağız." dedi.
Maduro, "ABD ve NATO'nun Rusya'yı askeri yollarla bitirmek niyetinde olduğunu" ifade ederek, Rusya'nın bölgede barışı savunduğunu söyledi.
Rusya Başbakan Yardımcısı Yuri Borisov'u geçen hafta başkent Karakas'ta kabul eden Maduro, "Venezuela her zaman Putin ile, Rusya ile, Rusya halkıyladır." açıklamasında bulunmuştu.
KÜBA: ABD VE NATO, RUSYA'NIN GÜVENLİK GARANTİSİ ÇAĞRISINA KULAK VERMELİ
Küba Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna-Rusya krizine ilişkin açıklama yaptı. Yapılan yazılı açıklamada, ABD ve NATO'nun Rusya'nın güvenlik garantisi önerilerine kulak vermesi gerektiği ve NATO'nun doğuya doğru genişlemesinin Rusya'nın ulusal güvenliğine tehdit oluşturduğu kaydedildi. Açıklamada, "ABD ve NATO'yu, kendisini savunma hakkına sahip olan Rusya Federasyonu'nun güvenlik garantileri için sağlam temellere dayanan taleplerine ciddi ve gerçekçi bir biçimde kulak vermeye çağırıyoruz" denildi.
NATO'nun genişlemesini Rusya sınırlarına doğru zorlama çabalarının ülkenin ulusal güvenliğine, bölgesel ve uluslararası barışa yönelik bir tehdit olduğu belirtilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı: "ABD hükümeti, haftalardır Rusya'yı tehdit ediyor ve uluslararası toplumu 'Ukrayna'nın yakında topyekun işgal edileceği' riski konusunda manipüle ediyor. (Ukrayna'ya) Silah ve askeri teknoloji sağladılar, bölgenin çeşitli ülkelerine asker konuşlandırdılar, tek taraflı ve haksız yaptırımlar uyguladılar ve başka misillemeler yapmakla tehdit ettiler. Aynı zamanda Rusya karşıtı bir medya kampanyası başlattılar." Açıklamada ayrıca, Havana'nın yapıcı diyalog ve uluslararası barış ve güvenliğin korunması yoluyla diplomatik çözüm çağrısında bulunduğu vurgulandı.
ÇİN, ABD'NİN UKRAYNA'YA SİLAH DESTEĞİ İLE GERİLİMİ ARTIRDIĞINI BELİRTTİ
Çin, Rusya’ya karşı yaptırım kararı alan ve Ukrayna’ya savunma amaçlı silah desteği vereceğini açıklayan ABD’nin gerilimi artırdığını ve panik meydane getirdiğini belirtti. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying, “Eğer bir başkalarını suçlarken ateşe benzin döküyorsa bu sorumlu ve ahlaklı bir davranış olmaz” dedi.
Chunying, Pekin'in yaptırımların sorunların çözümünde hiçbir zaman etkili bir yol olmadığını düşündüğünü ifade etti. Sözcü Chunying, tüm tarafları birbirlerinin güvenlik endişelerine karşı hassasiyet gösterme çağrısı yaptıklarını aktardı.
WANG Yİ, BLINKEN GÖRÜŞMESİ
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile görüşmesinde Ukrayna ve Rusya arasındaki krizle ilgili Çin’in tüm taraflarla temas kuracağını söyledi. Çin Dışişleri Bakanlığının aktardığına göre; Wang Yi görüşmede, Çin’in Ukrayna’daki gelişmeleri yakından takip ettiğine işaret ederek, Çin’in Ukrayna’daki gerginlik hakkındaki tutumunun değişmediğini, tüm ülkelerin rasyonel güvenlik endişelerine saygı gösterilmesinden yana olduğunu, Birleşmiş Milletler Tüzüğü ve ilkelerinin korunması gerektiğini kaydetti.
Görüşmede Ukrayna’daki gerginliğin bugünkü hale gelmesinin Yeni Minsk Anlaşması’nın etkin şekilde uygulamaya geçirilmemesinden kaynaklandığını söyleyen Wang Yi, Çin’in önümüzdeki günlerde tüm taraflarla temas kuracağını belirtti.
İRAN, SURİYE, AZERBAYCAN...
Çin, Küba ve Venezuela'nın açıklamalarında gerilimde Rusya'dan yana tavır aldıkları görülürken İran'dan dün yapılan açıklamada tarafları itidale davet etmiş, gerilimi tırmandıracak her türlü girişimden kaçınılması gerektiği belirtilmişti.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın ise Rusya gibi Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri'nin bağımsızlığını tanıyacağını söylediği aktarılmıştı.
Bölgedeki diğer devletlerden Azerbaycan ise Rusya ile "Müttefiklik Faaliyetleri Hakkında Beyanname" imzaladı. Gece saatlerinde duyurulan beyannemeye göre Rusya ve Azerbaycan, taraflardan birinin görüşüne göre iki ülke arasındaki stratejik ortaklığa ve müttefik ilişkilerine zarar verebilecek her türlü eylemden kaçınacak, kendi topraklarında taraflardan diğerinin egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne karşı faaliyetleri kararlılıkla engelleyecek. Rusya ve Azerbaycan, üçüncü ülkelere yönelik olmayan ikili askeri ve politik işbirliği geliştirecek.
Putin, önceki gün Donbass bölgesindeki Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarının tanınmasına dair kararnameyi imzalamış, Rusya Silahlı Kuvvetlerine de buralarda barışın korunması talimatı vermişti. Rusya Parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi Putin'in, ordunun Rusya toprakları dışında görev yapmasına ilişkin başvurusunu onaylamıştı.