Taraf Gazetesi'nin haberine göre, üniversitelere araştırma görevlisi alımında torpile son veren puana göre atama sistemi olarak bilinen ÖYP uygulamasına son verildi. Yükseköğretim Genel Kurulu, 27 Ağustos'ta aldığı kararla 2016 yılından itibaren ÖYP (Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı) uygulamasını kaldırmaya karar verdi. Kararı bir yazıyla Maliye Bakanlığı'na bildiren YÖK2016 yılı Bütçe Kanununa ÖYP ile ilgili hüküm konulmamasını istedi. YÖK'ün bu kararının altında tıpkı KPSS sınavının kaldırılmak istenmesinde olduğu gibi üniversitelerde yandaş kadrolaşma arzusunun yattığı ifade ediliyor.
BÜTÇE KANUNU OYUNU
ÖYP ile her yıl merkezi Yönetim bütçe kanunlarıyla araştırma görevlisi kadrosu veriliyor. Bu kanunlarda verilen kadro sayısı kadar araştırma görevlisi YÖK tarafından puanlarına göre merkezi olarak atanıyor. Merkezi yerleştirme olması nedeniyle torpil ve kayırmacılığa imkan tanımayan ÖYP, her yıl Bütçe Kanununa konulan bir hükme dayanılarak yürütülüyor. Bütçe kanunları yıllık olduğundan, bütçe kanununda ÖYP'ye ilişkin bir maddeye yer verilmemesi, uygulamayı durdurmak için yeterli sayılıyor. Bütçe Kanunu tasarısını hazırlayan Maliye Bakanlığı, ilgili hükme 2016 yılı Bütçe Kanununda yer vermeyecek.
MUHALEFETE TUZAK
ÖYP Bütçe Kanununa değil de normal kanunlara dayalı olsaydı, ilgili maddenin kaldırılmasına ilişkin verilecek bir kanun teklifi muhalefetin sert tepkisi ile karşılaşabilecekti.Ancak Bütçe Kanununa ÖYP' ye ilişkin hüküm konulmayarak konu muhalefetin dikkatinden kaçırılmak isteniyor. Böylece muhalefetin desteğiyle kabul edilecek olan Bütçe kanunun kabulüyle ÖYP uygulamasına son verilmiş olacak. YÖK ve hükümet ise muhtemel kamuoyu tepkisine karşı muhalefeti de sorumlu tutacak.
AMAÇ YANDAŞ KADROLAR
ÖYP'nin torpil ve kayırmacılığı büyük oranda sona erdirdiği biliniyor. Önceki yıllarda ÖYP ile alım yapmak istemeyen rektörlere kadro vermeyen ve rektörleri ısrarla ÖYP'ye zorlayan YÖK bu uygulamayı sona erdirdiği merak ediliyor. YÖK'ün bu kararının altında tıpkı KPSS sınavının kaldırılmak istenmesinde olduğu gibi üniversitelerde yandaş kadrolaşma arzusunun yattığı ifade ediliyor.Her yıl ÖYP kapsamında atama yapılabilmesi için bütçe kanunlarına özel hüküm konularak kadro tahsis ediliyor. Kadro tahsis edilmediği takdirde atamalarda gerçekleşmiyor. Böylece ÖYP uygulaması kaldırılmış oluyor. Bu güne kadar bütçe kanunları ile yaklaşık 19 bin kadro ÖYP kapsamında araştırma görevlisi ataması için tahsis edildi.
ÖYP NEDİR?
ÖYP (Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı) 2008 yılından bu yana uygulanıyor. Eskiden her bir fakülte kendi yaptığı sınavla “Cari usul” atama yöntemiyle araştırma görevlisi alıyordu. Bu yöntemde ise kayırmacılık-torpil iddiaları sürekli gündemdeydi. Atamalardaki şayiaların ve haksızlıkların önüne geçmek için mülakata dayanmaksızın yalnızca puana göre merkezi atama sistemi olan ÖYP programı getirildi. Buna göre araştırma görevlisi kadrolarına alım adayların puanı lisans genel not ortalamasının %35'i ile Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavında (ALES) alınan puanın %50'si ve varsa yabancı dil puanının %15'i üzerinden hesaplanıyor. Yapılan puanlamanın ardından adaylar sıralamaya tabi tutuluyor ve puanı yeterli olan aday üniversite sınavında olduğu gibi merkezi sistemle tercih ettiği bir kadroya yerleştiriliyor. TARAF
YÖK'ten ÖYP'de 'torpil ve kayırmacılık' açıklaması
2016 yılından itibaren Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) uygulamasına son verilmesi kararıyla ilgili haberler üzerine yazılı açıklama yapan Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı, kararın 2016 yılı öncesinde programa dahil olan araştırma görevlilerini hiçbir şekilde etkilemeyeceğini ifade etti. Açıklamada, bu kararın, öğretim üyesi alımlarında torpile ve kayırmacılığa yol açacağı şeklinde eleştirilmesinin doğru olmadığı savunuldu.
Üniversitelere 31.07.2008 tarihinden itibaren 'Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Naklen veya Açıktan Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik' kapsamında cari usulle araştırma görevlisi alımı yapıldığı hatırlatılan açıklamada, “20.03.2010 tarihinden itibaren, yeni kurulan üniversitelerimizin öğretim üyesi ihtiyacını karşılamak ve bu nedenle yüksek lisans ve doktora eğitim programlarını geliştirmek üzere ÖYP uygulamasına geçilmiştir. Öğretim üyesi dışındaki öğretim elemanı kadrolarına yapılacak atama sayıları ile bunlardan ne kadarının ÖYP kapsamında ne kadarının cari usulle atanacağı her yıl Merkezi Yönetim Bütçe Kanunları ile belirlenmekte, ÖYP kapsamında atanacak araştırma görevlilerinin ise Yükseköğretim Kurulu koordinasyonunda merkezi olarak yerleştirilmeleri hükme bağlanmıştır. Bununla birlikte üniversitelerimiz her geçen yıl YÖK’ten ÖYP araştırma görevlisi kadrosu talep etmekten kaçınmaya başlamışlar, bu da çok sayıda ÖYP araştırma görevlisi kadrosunun kullanılamamasına yol açmıştır. 2010-2014 yılları arasında yılı Bütçe Kanunlarıyla bu amaçla tahsis edilen kadrolardan yaklaşık 3 bin 550’si boş kalmıştır.” denildi.
Diğer taraftan, son dönemde artan üniversite sayısına paralel olarak öğretim elemanı ihtiyacının da arttığı, bu kadroların üniversiteler tarafından kullanılmak istenilmemesinin yüksek öğretim için bir zafiyet oluşturduğuna dikkat çekilen açıklamada, aralarında ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitelerinin de olduğu uluslararası sıralamalarda başarı kaydeden bazı üniversitelerin YÖK’ten hiçbir dönemde ÖYP kadrosu talep etmediği kaydedildi. YÖK Başkanlığı’nın her yıl bu kadroları tahsis etmek durumunda olduğundan, bu konunun üniversitelerce bir nevi kadro dayatması olarak algılandığı belirtilerek, şöyle denildi: “ÖYP uygulaması üniversitelerimizde akademik teamüllerin bozulmasına neden olmuş, bu uygulama neticesinde hoca-araştırma görevlisi ilişkilerinde bazı sorunlar yaşanmaya başlamıştır. Bu ve buna benzer gerekçelerden ve üniversitelerimizden gelen taleplerden dolayı ÖYP giriş şartlarına alan sınavı şartı konulduğu da malumdur. Bunun üzerine Başkanlığımızın 01/09/2015 tarih ve 3040 sayılı yazısı ile Maliye Bakanlığına 'ÖYP kapsamında atanacak araştırma görevlisi kadrolarına, üniversitelerden yeterince talep gelmemesi nedeniyle atama yapılamadığını, söz konusu kadroların, üniversitelerden gelen talepler doğrultusunda cari usulle atama yapılacak atama sayısına ilave edilmesi' hususunu içeren bir yazı yazılmıştır.
Cari usulle araştırma görevlisi atamak torpil anlamını taşımamakta olup, atanma şartları ÖYP kapsamında atanacak araştırma görevlilerinden daha da ağırdır. Örneğin, ÖYP kadrolarına başvurularda yabancı dil şartı bulunmaz iken, cari usulle atanacak araştırma görevlilerinin başvurularında en az 50 yabancı dil puan şartı bulunmaktadır.”
Açıklamanın devamında, bu kararın alınmasının altında yatan nedenlerin bazı medya organlarında yer aldığı gibi öğretim üyesi alımlarında torpilin ve kayırmacılığın önünün açılması değil, üniversitelerin ÖYP’nin kaldırılmasına yönelik talepleri, bu uygulamanın akademik camianın yapısıyla uyuşmaması ve üniversitelerce tercih edilmemesi neticesinde her yıl kullanılmayan çok sayıda kadro olduğu izahı yapıldı.
YÖK açıklaması, “Almış olduğumuz kararın 2016 yılı öncesinde programa dâhil olan araştırma görevlilerini hiçbir şekilde etkilemeyeceğini belirtir, bu kararın öğretim üyesi alımlarında torpile ve kayırmacılığa yol açacağı şeklinde eleştirilmesinin doğru olmadığını, kararımızın açıklamamızda yer alan sebeplerden dolayı alındığını kamuoyunun bilgisine sunarız.” cümlesiyle sona erdi.