CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç'un geçtiğimiz gün açıkladığı 'VIP torpil' listesi gündeme bomba gibi düştü...
Koç, bakanların hısım-akrabaları ve iktidar partisi yandaşı isimlerin KPSS'nin etrafından dolanarak memur yapıldığını belgeleriyle açıkladı. KPSS'lerde başarılı olamamış veya bu sınavlara bile girmeyen kişilerin 'istisnaî kadro' yöntemiyle memur yapıldığını kamuoyuna duyurdu. Ayrıca, 3 yılda 300 bin kişiye hülle yoluyla kadro verildiği de belirtiliyor. İddialar ciddi ve izaha muhtaç.
İşte böyle vahim ve yalanlanamayan iddialar ortada dururken, birileri yeniden 2010'da iptal edilen KPSS tartışmasını kaşımaya başladı. 17 Aralık sonrası başlatılan cadı avı kapsamında, KPSS sorularının çalınmasını da Hizmet Camiası'na yıkmak için iktidar yanlısı medyaya haberler yaptırılıyor. ÖSYM, YÖK, Devlet Denetleme Kurulu, MİT ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın dört bir koldan yıllarca yaptığı soruşturmalarda yeterli delile ulaşamadığı ortada iken, tetikçi kalemşörlerin bu çabası CHP'li Koç'un belgelerini açıkladığı skandalı unutturma gayreti olarak görülüyor.
Hafızaları tazelemek için 4 yılda neler yaşandığını şöyle bir hatırlamakta fayda var. KPSS'deki kopya ve sızdırma iddiaları ilk olarak 2010 yılı Ağustos ayında gündeme geldi. KPSS'nin Eğitim Bilimleri Testi'nde 350'yi aşkın kişinin 120'de 120 yapması nedeniyle hem YÖK hem de savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. Polis, ÖSYM'ye baskın yaparak tüm bilgisayarlara el koymuş, dönemin ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan sınavın yenilenmesi kararı alıp istifa etmişti.
Temmuz 2010'daki KPSS'de kopya çekildiğine ilişkin iddialar gündemden hiç düşürülmedi ve dava süreci adeta yılan hikâyesine döndü. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada, dosyaya bakan savcılar sürekli değiştirildi.
Son tahlilde, iptal edilen ve hiç kimsenin bir menfaat elde etme imkânı bulamadığı sınavın üzerinden yıllar geçti. Ancak, bu konu ısıtılıp ısıtılıp toplumun belirli bir kesiminin karalanması için sebep yapıldı. Bildik senaryo, iktidar yandaşlarının devletin üst kadrolarına memur olarak atandığını ortaya koyan 'VIP torpil' skandalının ardından şimdi yeniden gündeme getiriliyor.