Vize almanın kolay yolları

Vize almanın kolay yolları
Vize kabusu yaşayanlar dikkat! Bu röportaj işinizi oldukça kolaylaştıracak...
Bu haftaki röportajımızı sektöründe ülkemizin en büyük firmalarından biri olan ANT TURİZM ORGANİZASYON SEYAHAT ACENTASI Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Gökhan Güler ile gerçekleştirdik. Yılda ortalama 18 bin vize ve %0.37 gibi inanılmaz düşük vize ret oranı ile sektörünün bir numaralı firması olan ANT TURİZM, yurtdışı ile ticaret yapan firmalarımızın çok yakından tanıdığı bir şirket. Amerikan Ticaret Odaları Birliği üyesi TABA/AmCham'nın Türkiye yetkili seyahat acentesi, İngiliz Ticaret Odası üyesi, İ.G.K (İstanbul Girişimciler Kulübü) Kurumsal Yurtdışı seyahatlerinden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olan Gökhan Güler, dünyanın 83 ülkesinin Türkiye'deki yetkili vize acentesi. ANT TURİZM kurumsal anlamda reklama dahi ihtiyaç duymayan bir firma. Daha önce bir çok yerden görüşme ve haber teklifi almasına rağmen hiç birine olumlu yanıt vermeyen Güler, yalnız www.samanyoluhaber.com için röportaj verdiğini ifade ediyor. Bunun nedenini ise "kaliteli ve çizgisi olan bir içerik" olarak açıklıyor. Aynı zamanda "Türkiye'de bizim alamadığımız vizeyi alacak ikinci bir şirket bilmiyorum" diyerek işine ve konusuna ne kadar hakim olduklarının da altını önemle çiziyor. İşte vize kabusu yaşayan insanlarımızın en doğru adresi bulacaklarına inandığımız röportajımız... Röportaj: Sarper Erkılınç Gökhan Güler'i tanıyabilir miyiz ? Aslen Sivaslıyım fakat doğma büyüme İstanbulluyum. Sabancı Anadolu Lisesi mezunuyum. O zamanki koşullar nedeniyle daha önceden okul birincilikleri bulunmasına ve üniversite sınavını kazanmama rağmen okumak nasip olmadı. İyi ki okumamışım diyorum çünkü ekseriyetle üniversite okumanın ülkemizde girişimciliğin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu düşünüyorum. Evliyim ve iki çocuk babasıyım. Ailem şu an Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşıyor fakat biz buradayız. "SIRTINI DEVLETE DAYA KURTUL" DÜŞÜNCESİNE SÖYLEYECEK BİR LAFIM YOK ! Üniversiteyi neden girişimciliğin önündeki en büyük engellerden biri olarak görüyorsunuz ? Bu soruyu şöyle açıklayabiliriz; Steve Jobs dahi üniversiteden bir konferansta tuttuğu birkaç notun haricinde bir şey öğrenmediğini söyler. Elbette bu üniversite okunmasın demek değil ama günümüz Türkiye'sinde teori ile pratiği bir araya getirecek eğitime ihtiyaç var. İşadamı olmamızdan ötürü ticari hayatın merkezindeyiz ve personeli değerlendirme kriterlerimiz var. Şunu açıkça ifade etmeliyim ki pratikte veya reel hayatta diploma işleri çözmüyor. Önemli olan nerede olduğunuz, kendinize ne değer kattığınızdır. Tabi bütün bu düşüncelerim girişimcilik ve reel hayat ile ilgili. Devlet memuru olma düşüncesindekilere, sırtını devlete daya kurtul düşüncesinde olanlara söyleyecek bir sözüm yok. Kısacası lise mezunu olmakla büyük bir gurur duyuyoruz. Üniversite öğrenimi almış olsaydınız bugünkü ticari hacminizi, ticari başarılarınızı yakalayabilir miydiniz ? Kesinlikle hayır. O zaman eğilimlerimiz ve tercihlerimiz farklı olacaktı. Benim için hayırlı olduğuna inanıyorum bu sürecin. Dışarıda pişmek ile teorik eğitim arasındaki farkı bugün ülkemizdeki bir çok girişimci işadamımızda görebilirsiniz. Demek ki üniversitelerin bu noktada durdukları yeri bir kez daha kontrol etmeleri gerekli diye düşünüyorum. İş hayatına nasıl atıldınız ? Nereden ve nasıl başladınız ? Okul biter bitmez iş hayatına atıldık. Beyoğlu'nda farklı konseptlerde 6-7 tane işletmemiz vardı. 65 kişilik bir ekip ile restauranttan cafeye mekanlarımızı yönetiyorduk. Daha sonra bu işletmelerin beni kısıtladığının farkına vardım ve radikal bir karar ile turizm sektörüne atıldım. Uluslararası Havayolları Birliği Taşımacılığı (IATA) eğitimlerine katıldım ve ANT Turizm'de maceramız başladı. ÇOK KÜÇÜK BİR ŞİRKETTİK ANT TURİZM böyle kuruldu diyorsunuz yani… Süreçlerden de bahsetmek lazım biraz. İlk zamanlar iki ortak, bir çalışan ile küçük çaplı bir şirketimiz vardı. Çok küçük kapasiteli bir şirketti ve çalıştığımız sadece bir firma vardı. Geçen zaman içerisinde karşımıza çıkan fırsatları iyi değerlendirdiğimize inanıyorum ve sürekli kontrollü büyüme felsefesiyle, ekibimizin takdire şayan gayretleri ile bugünlere geldik. Bugünkü hacminizden ve gelinen noktadan bahsedebilir misiniz ? Sektöründe öncü, kurumsal iş seyahatleri ve vize hizmetleri konusunda %0.37 fire ile çalışan, yani her 1000 vize başvurusunda ortalama 3 ya da 4 tane olumsuz geri dönüş alan bir şirket konumunda ANT TURİZM. Bu olumsuz geri dönüşlerinde ekseriyeti de yine müşterilerimizin eksik evrak göndermeleri sebebiyledir. Senede sadece vize departmanı olarak 18 bin vize müracaatında bulunuyoruz. Türkiye'de vize piyasasını belirleyen şirketlerin başında geliyoruz. Kurumsal iş seyahatleri konusunda ise ülkemizin yine sektörlerinde öncü büyük ve kurumsal firmaları ile çalışıyoruz. İlk akla gelenler olarak Çilek Mobilya, Çuhadaroğlu Holding, Dardanel, Fer Dış Ticaret, İveco, Philip Morris, Türkmen Holding, Fitaş AFM, Tadım, DNM (Colins), İSİAD (İstanbul Sanayici ve İşadamları Derneği) ve T.İ.M (Türkiye İhracatçılar Meclisi) sayabilirim. %0.37 VİZE FİRE ORANI %0.37 vize fire oranı çok ciddi bir rakam. Bunu nasıl başarıyorsunuz ? Kaldı ki ülkemizde bir çok insan vize problemi yaşarken… İddialı bir yaklaşım olacak ama bizim alamadığımız ülkeye vize alabilecek ikinci bir firma yok Türkiye'de. Sektör bize kadar merdiven altı ile ifade edilen çarpık bir durumdaydı. 83 ülkenin yetkili vize acentesiyiz. Vize departmanı sorumlusu ve aynı zamanda şirketin Genel Müdür Yardımcısı Sn. Doğan Aksoy 19 yıl İngiltere Başkonsolosluğu'na bağlı olarak İngiliz Ticaret Odası'nda görev yapmış bir arkadaşımız. Vize işi gerçekten çok kapsamlı bir iştir. Büyük bir organizasyonu dahi yarı yolda bırakabilecek bir süreçtir. Konsolosluk önlerinde sıra olunan günleri hatırlaması lazım insanlarımızın. Kahvehanelerde formların doldurulduğu günleri vardı ülkemizde. Bugün bırakın sıra olmayı, kahvehaneleri %0.37 fireden bahsediyoruz. Biz firma olarak reklam yapmıyoruz. Sektör ve piyasa işinizi başarılı bir şekilde yaptığınız zaman sizin kendi reklamınızı yapıyor zaten. Çok önemli bir değişim yaşanmış bu süreçte… Uluslararası arenada faal olan ve ismini söylemek istemediğim bir firma 3 ayrı büyük ülkenin konsolosluğuna gidiyor ve kendilerine bizim ismimiz veriliyor. Bu bile başlı başına bir övünç vesilesidir bizim için. ABD VİZE KORKUSU SON BULUYOR Amerika Birleşik Devletleri vizesi içinde aynı şeyleri söyleyebilir miyiz ? İş dünyasında ya da halk arasında ABD vizesi almanın zorluğu konuşulur hep… Amerika Konsolosluğu'nda herkes eşittir. Çok tanınmış bir insan ile sıradan bir vatandaşımız dahi eşittir. Küçük bir örnek ile açıklayayım. Ülkemizin uluslararası camiada tanınan teknik direktörlerinden bir tanesi eksik evrak sebebiyle geri döndürüldü. Yine büyük bir şirketimizin, kaldı ki Amerikan menşeili bir şirket, CEO'su eksik evrak sebebi ile geri döndürüldü. Bu da demek oluyor ki vize noktasında en önemi olan parametre evrak tanzimi. Amerika, bugünkü dünya konseptinin en güçlü ülkesi. Vize alabilmek için doğru, açık ve net olunmalı. Sizden istedikleri bilgileri çok net bir şekilde verebilmelisiniz. Evrakları en ince detayına kadar hazırlamalısınız. Siz bunları yerine getirince ABD vizeden kimseyi geri çevirmez. Avrupa Birliği ülkeleri ile yaşanan vize sıkıntısı hakkında neler söyleyeceksiniz ? Vize başvurusu yapan kişi vize aldığı schengen ülkesine gitmek yerine başka bir AB ülkesine gidiyor ve bu bir sonraki vize başvurusu için süre kısaltımı yada ret olarak geri dönüyor. Öncelikle buna dikkat etmek lazım. Hangi AB ülkesine gidilecekse o ülkenin konsolosluğuna başvuru yapılmalı. Vize danışmanlığımız var. İnsanlar korkmasınlar biz kimseden bu noktada ücret talep etmiyoruz. www.alovize.com isimli portalımızdan her türlü bilgiyi yine internet aracılığı ile takip edebilirler. İDEOLOJİK BİR DURUMDAN SÖZ EDİLEBİLİR DE, EDİLMEYEBİLİR DE… İdeolojik bir durum var mı sizce AB ile yaşanan vize sıkıntısının arkasında ? Böyle bir durumdan söz etmek çok doğru olmaz ama Almanya Şansölyesi Angela Merkel ‘Türklere vize uygulanmaması Viyana kapılarında durdurulan Osmanlı'nın Avrupa'yı kılıçsız fethetmesidir' demişti. Lakin ülkemizde Schengen vizesi olan binlerce insan var. Demek ki ideolojik bir durum çok da fazla söz konusu değil. Türkiye ile bağlarınız güçlü ise, işiniz gücünüz yerindeyse, evraklarınız tam ve bilgilendirmeniz eksiksiz ise AB vizesinden geri dönmezsiniz. Şunu da ifade etmeliyim ki önümüzdeki 15 yıllık süreçte AB ile vizelerin kaldırılmasını mümkün görmüyorum. ABD ise yapmış olduğumuz bir görüşmede "önümüzdeki 80 yıllık planlamada böyle bir gündemimiz yok" demişti. AK Parti hükümeti ardı ardına vizeleri kaldırıyor bu konuda ne düşünüyorsunuz ? Tam takip edemedim ama sanırım son olarak Kolombiya ile vizenin kaldırılması gündemde. Biz bunları gördükçe mutlu oluyoruz. Ülkemiz büyüyor ve herkes düşman konseptinden dost konseptine geçiyor. Herkes rızkını yer. Bizim bu noktada küçük ve maddiyatçı bir bakış açımız olamaz. İ.G.K (İSTANBUL GİRİŞİMCİLER KULÜBÜ) İLE ABD İŞ GEZİSİ DÜZENLİYORUZ Önünüzdeki takvimde ANT TURİZM olarak ilk kurumsal iş seyahatiniz nereye ? İSİAD (İstanbul Sanayici ve İşadamları Derneği) kuruluşlarından İ.G.K (İstanbul Girişimciler Kulübü) ile ortak bir ABD İş ve Fuar Gezisi düzenliyoruz. Las Vegas – Los Angeles ve New York'u kapsayacak olan bir gezi. Bütün vize, seyahat ve konaklama işlemleri bize ait. Biraz da sosyal yönünüze değinelim. En son okuduğunuz kitap ? Sosyal hayatımız İ.G.K (İstanbul Girişimciler Kulübü) hem iş hem de sosyal yaşantımızın neredeyse hepsini orada gerçekleştiriyoruz. Ailem şu anda Amerika'da olduğu için tüm zamanımı okumayla değerlendiriyorum. En son İskender Pala'nın Babil de Ölüm İstanbul'da Aşk isimli kitabını okuyamamıştım, onu okuyorum. Gazeteniz ? Bütün gazeteleri ayırt etmeden okuyorum. Neredeyse hepsini okuyorum her gün. İnternet üzerinden haber sitelerini sürekli takip ediyorum. Yazar mısınız bilmiyorum ama samanyoluhaber.com'da bu köşedeki röportajları sürekli takip ediyorum. TUSKON Başkanı Sn. Rızanur Meral'den Genç Girişimci Enes Oğuş'a kadar birçok işadamını buradan takip ediyorum. Çok faydalı bir çalışma. Takip ettiğiniz TV Programları var mı ? 2001 yılından arkadaşlığımızın başladığı fakat son zamanlarda görüşemediğim Tarık Toros'un Merkez Siyaset adlı programını takip ederim. Akşam haberlerinde Kemal Gülen'i takip ediyorum. Her sabah Fox TV'de Çalar Saat'i izlemeden evden çıkmam. Bloomberg HT'de sabah saatlerinde ekonomiyi takip etmeye çalışıyorum. Son olarak işadamlarımıza söylemek istediğiniz birkaç şey vardır sanırım… Para dediğiniz hadise düşüncenin fiziksel eşdeğeridir. Günümüz dünyasında buna entelektüel sermaye deniyor. Ticarete atılmak için beyin fırtınasına ihtiyaç vardır. Başarılı bir projeye mutlaka finans sağlanabiliyor ama öncelikle projeyi şekillendirmek gereklidir. Aslında bu noktada İSİAD (İstanbul Sanayici ve İşadamları Derneği) Yönetim Kurulu Başkan Yrd. Sn. Yavuz Canikli ile bir röportaj gerçekleştirmenizi öneririm. Her işadamının, her girişimcinin örnek alacağı bir başarı hikayesine sahip çünkü. SAMANYOLUHABER.COM
22 Kasım 2011 10:36
DİĞER HABERLER