Avrupa Birliği Komisyonu, Türk vatandaşlarına 26 ülkenin dahil olduğu Schengen Bölgesi’ne 90 günü aşmayan seyahatleri için vize serbestisi tanınması yönünde tavsiye karar aldı. Ancak, vizesiz Avrupa için yolsuzlukla mücadele dahil beş kriterin yerine getirilmesi şart koşuldu. Kararı memnuniyetle karşılayan AB Bakanı Volkan Bozkır, atılması gereken adımların değerlendirileceğini söyledi.
Avrupa Birliği (AB), Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vizesiz seyahat hakkı tanınması konusunda ilk adımı attı.
Avrupa Birliği Komisyonu dün yayınladığı raporla vize serbestisi konusunda Ankara’ya “şartlı” yeşil ışık yaktı.
Türkiye’nin vize serbestisi için gereken 72 kriterden 67’sini yerine getirdiğini belirten Komisyon, geriye kalan 5 koşulun hayata geçirilmesi halinde vizelerin kaldırılmasını önerdi.
Komisyonu’nun tasarısı Avrupa Parlamentosu ve AB liderlerinin onayına sunulacak. Brüksel, Ankara’dan haziran sonuna kadar şu 5 kriterin yerine getirilmesini istiyor:
Yolsuzlukla mücadele, Veri güvenliği, Yargı işbirliği, AB’nin polis teşkilatı EUROPOL ile işbirliği ve terörle mücadele kanununun AB standartlarına getirilmesi.
Komisyonun tavsiye kararı dün Brüksel’de AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans tarafından açıklandı.
Timmermans düzenlediği basın toplantısında, “Türkiye özellikle son bir kaç haftada vize serbestisi için gereken şartları yerine getirme konusunda etkileyici bir mesafe kaydetti.
Ancak, hala atılması gereken bazı adımlar var. Türkiye’nin 5 kriteri tamamlamasını bekliyoruz.” dedi.
Türkiye’nin yerine getirilen şartlardan adım atması ya da henüz TBMM’de yasama süreci tamamlanmayan 5 şartın yerine getirilmemesi halinde vize serbestisinin askıya alınacağını söyledi.
Timmermans, “Türkiye kaydettiği ilerlemeyi sürdürürse kalan koşulları da karşılayabilir.
Bu yüzden tavsiye metnimizde şartlar yerine getirildiği takdirde vize serbestisi sağlanması önerisini koyuyoruz.” diye konuştu.
Vize serbestisi sağlanan ülkelerle ilgili “askıya alma mekanizmasını” da tartıştıklarını sözlerine ekledi.
Vize muafiyeti için tamamlanması gereken 72 kriteri hızlı şekilde tamamlamak isteyen AKP hükümeti, nispeten yerine getirilmesi daha kolay maddelere öncelik verdi.
Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK)değişmesi, yolsuzlukla mücadele yasası gibi iktidar açısından hassas konularda nasıl bir yol izleneceği merakla bekleniyor.
Örneğin, Türkiye’nin de üye olduğu Strasbourg merkezli Avrupa Konseyi’nin yolsuzlukla mücadele kurumu olan GRECO, mart ayındaki Türkiye raporunda hükümeti sert şekilde eleştirmişti.
17 Aralık yolsuzluk soruşturmasında ismi geçen 4 eski bakanın “yargılanmadan” aklanması da GRECO tarafından eleştirilmişti.
Türkiye’nin GRECO standartlarına haziran sonuna kadar nasıl uyum sağlayacağı bir muamma olarak duruyor.
Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadele kanununun kapsamını daha da genişletmek isterken, Brüksel TMK’nın AB standartlarına uyumlu haline getirilmesini istiyor.
Türkiye’deki hak ihlallerine göz yummakla suçlanan Avrupa Komisyonu, bu eleştirilere cevaben söz konusu 5 kriteri hatırlatıyor.
Ankara ve Brüksel arasındaki yakınlaşmanın Türkiye’de yargının siyasallaşması, yolsuzluk ve temel hak ihlallerinin azalmasına imkan sağlayacağı görüşü dile getiriliyor.
Türkiye’nin haziran sonuna kadar yerine getirmesi gereken 5 kriter
1) Yolsuzlukla mücadele Ulusal Stratejisi’nin, Eylem Planı’nın ve GRECO tavsiyelerinin etkin bir şekilde uygulanması.
2)Kişisel verilerin korunmasına ilişkin, – özellikle yetkili kurumların bağımsızlığı gibi konularda – ulusal mevzuatın AB müktesebatına uyumlu şekilde çıkartılması ve uygulanması.
3) Europol ile Operasyonel İşbirliği Anlaşması’nın tam ve etkin şekilde uygulanmasının sağlanması.
4) Adli ve cezai işlerde AB üye ülkelerindeki ilgili birimlerle işbirliğinin geliştirilmesine yönelik kapsamlı yasal düzenlemelerin oluşturulması.
5) Terörle mücadele yasasının ve pratikteki uygulamalarının Avrupa standartlarına getirilmesi. Bilhassa terör tanımının yeniden yapılarak terör suçlamasının kapsamının daraltılması.
BUNDAN SONRA NE OLACAK?
Önümüzdeki hafta başlaması öngörülen süreçte konu ilk olarak Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Sivil Özgürlükler ve İçişleri Komisyonu’nda ele alınacak.
AP’de komisyon düzeyinde yapılacak görüşmelerin ardından AP Genel Kurulu’nda tartışılacak ve oylamaya sunulacak.
Bu kurumda yapılacak oylama basit çoğunluğa dayalı olacak.
Türkiye’ye vize serbestisine Avrupa Parlamentosu’ndaki hemen hemen bütün siyasi grupların karşı olması nedeniyle tasarı önündeki en büyük engel AP oylaması olarak görünüyor.
Ancak AP’den olumlu karar çıkması büyük ölçüde ana siyasi grupların takınacağı tavra bağlı olacak.
AP’nin en büyük siyasi grubu Hristiyan Demokratlar üzerinde vize serbestisini savunan Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in büyük ağırlığı bulunuyor.
AP’den olumlu karar çıkarsa vize muafiyeti için AB üyesi ülke liderlerinin katıldığı AB Konseyi’ndeki süreç başlayacak.
Bu kurumdaki süreçte ise oybirliği yerine nitelikli çoğunluk uygulaması kullanılacak.
Başka bir deyişle Kıbrıs, Hollanda ya da Fransa gibi ülkelerin tek başlarına kararı veto etme hakları olmayacak.
Olumlu karar alınması için ise oylamaya katılan ülkelerin yüzde 55’inin lehte oy kullanması ve bu ülkelerin toplam nüfusunun oylamaya katılan ülkelerin toplam nüfusunun yüzde 65’ine denk düşmesi gerekecek.
Bu da olumlu ya da olumsuz kararın ülkelerin oluşturacakları bloklara bağlı olacağı anlamına geliyor. AB Konseyi’nden de onay çıkması halinde vize muafiyeti 1 Temmuz’dan itibaren devreye sokulacak.
EN FAZLA 90 GÜN KALINABİLECEK
Vizesiz seyahat için biyometrik pasaport şartı bulunuyor. Vize muafiyeti, Schengen sınırları içinde 180 gün için en fazla 90 gün kalmaya imkan tanıyor.
Ayrıca Türk vatandaşları, Schengen ülkelerinde çalışma hakkına sahip olmayacak. Avrupa’ya seyahat etmek isteyen Türk vatandaşları seyahatin maksadını ve yeterli mali imkana sahip olduğunu ispat etmek zorunda.
Vize serbestisi şu ülkeler için geçerli olacak: Almanya, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İtalya, İspanya, İsveç, İsviçre, İzlanda, Letonya, Lihtenştayn, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovakya, Slovenya ve Yunanistan.
Kaynak: Yarına Bakış Gazetesi